Çarşamba , 24 Nisan 2024

Avusturya’da Osmanlı izleri Mauerbach’ta Türk mezar taşları ve tuğra

Viyana çevresinde bulunan Mauerbach’ta, orman içinde, Türk mezar taşları ve mermer üzerine nakşedilmiş büyük bir tuğra bulunmaktadır. Avusturyalılar bunları Turkenstein(Türktaşı) olarak adlandırmaktadırlar. Bu taşların ilginç bir hikayesi var. 1717 Yılında Prens Eugen Belgrad kalesini Osmanlı’dan almıştı. Büyük vezir İbrahim Paşa yeniden Belgrad kalesini 1739’da alarak Osmanlı topraklarına katmıştı. 1789 Senesinde Avusturya’lı Komutan Gideon Von Laudon Belgrad kalesini Osmanlı’dan tekrar aldı. Gideon Von Laudon, zaferi adına bir nişane olsun diye, İbrahim Paşanın Mezar Taşlarını ve Kale Kapısında bulunan Tuğra’yı söktürüp Viyana’ya getirtmiştir. Ancak daha sonra anlaşıldı ki, mezar taşları yanlış sökülmüştür. Çünkü bu taşlar, Sadrazam İbrahim Paşa’nın değil, isim benzerliği bulunan Büyük elçi İbrahim Paşa’nın mezarına aittir.

Yazı: Veysel Türk • Yaşar Şadoğlu Fotoğraflar: Yaşar Şadoğlu

Bir rivayete göre de, Gideon Von Laudon, böyle bir yanlışlık yaptığının farkına varmadan öldü. Mezartaşı kendisi öldükten sonra Viyana’ya ulaştı.

Getirtilen bu taşlar, Viyana’nın 14. cü mahallesinde bulunan, Gideon Von Laudon’un arazisi içinde bir duvarın üzerine monte ettirilerek sergilenmiştir. Bugün kamu arazisi ormanlık olan bu bölgede bu taşlar hala durmaktadır. Tuğra ters olarak konulmuştur. Büyük ihtimalle, Osmanlıca bilmeyen kişilerce yerleştirilmiş olabilir.

ALMANCA KİTABENİN TERCÜMESİ • Prens Eugen 1717 senesinde Belgrad Kalesini fethetti. • Kale Komutanının ölümünden üç yıl sonra,Sultan 1. Mahmud zamanında Türkler tarafından Kale yeniden fethedildi. Kalenin yeniden fethedilişi sırasında kale komutanı El-Hac İbrahim Paşa idi. • Mareşal Laudon ( Avusturya ) bu şehri 1789 yılında tekrar fethetti, ve zaferinin hatırasına, komutanın mezar taşını ve İstanbul kapısına ait iki mermer levhayı kendi mülkü olan toprağına yerleştirdi. • Kale Kapısı Levhasının birisi Sultan 1. Mahmud’ un adını gösteriyor. Diğeri sol duvarda monte edilmış olan ise, kendisinin şerefini, yedi iklimin sahibi, yerin ve denizlerin kralı olduğunu, Darıos gibi hükmettiğini, İskender gibi muzaffer olduğunu, dınsizlerin himayesinde bulunan dünyayı cennete çevirdiğini yazıyor.

OSMANLI MEZAR TAŞINDA YAZILANLAR • Allah onu övsün( ondan razı olsun) düşman elinden memleketi kurtardı.

• Ne mutlu ona Sultan Mahmud fethettiği sarayı, o yeniden inşa ediyor. • Dünya Şahlarının şahı, Sultan Mahmud, yeni bir saray yaptı. • Onu en güzel bir şekilde süsledi. Ona dyanıklılık kazandırdı. • Onun kapısı, diger sarayların kapısı ile nasıl boy ölçüşür. Onun kapısı daha yüksektir. Zira Istanbul’ la ilişkilidir. • Birinci bölüm fetih yılını adlandırıyor. • İkinci böüm ise, yeniden yapılanmayı. • Bu mezar, okuyanlardan dua istiyor. • Daha önce ölen Belgrad muhafızlarının ve Elçi İbrahim Paşanın affedilmesi ve ruhları için FATİHA.

Gideon Von Laudon’un mezarı da yaklaşık 100 m mesafede bulunmaktadır. Gideon Von Laudon’n kabri oldukça bakımsız ve ilgisiz gözüküyor. Kabrin yanında bulunan yorgun oturan ve düşünen asker heykeli ise görüntüyü daha da düşündürücü kılıyor.

Bu yazı, Gezgin dergisinin 2010 yılının Eylül sayısında yayımlanmıştır.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir