Cumartesi , 20 Nisan 2024

Çalışan Çocuk Olmak!

Yürümekten, çalışmaktan zayıf düşen bedenlerine öğlen vakti bir yorgunluk gelir ama küçük adamlar için dert değildir ki bu. Şehrin tüm parkları onların nasıl olsa.

Yazı: Neslihan Bilgin Fotoğraflar: Halit Ömer Camcı

Kimi çimlerin üzerine sere serpe uzanır, kimi boya sandığını yastık yapıp en serin gölgenin altına uzanıverir. İşte orada, tatlı bir uykunun kollarında çocukluklarına dalarlar. Bu dünyada güçlerinin yetmedikleriyle uğraşmayı bırakırlar. Çocuk dünyasının gerçeğini yaşarlar. Keyifle kucaklarlar çimeni.

Bazısının ya anası hastadır ya babası. Bazısının ne anası vardır ne babası. Bazısı okulu sorunca bakışlarını kaçırır. Okulu sevdiği bellidir. Kocaman bir yürekle “Ben de hem okur hem çalışırım” der ve fırçasını sallamaya devam eder.

Çocukluk çoktan terk etmiştir narin parmaklarını. Küçük gövdesinde büyük bir adamın tavırları hâkimdir. Çocukluğuna dair tüm ipuçları bakışlarına hapsolmuştur. Ama hali, büyükler gibi olsa da onlar kadar korkmaz hayattan, hep ümitlidir.

Bazen gittiği yerde kendi gibi bir yaşıtını buluverir. Hayatı çok erken öğrenmiş gözler kısa bir an için kilitlenir. Sırtlarındaki yük, küçük yüreklerindeki hayat sevinci o anda buluşuverir iki kader ortağında. Kimsenin sahip olamayacağı bilgelikle ve anlayışla süzerler birbirlerini… Zaten onları, onlardan başka ne güzel fotoğraflarını çekenler, ne de haklarında içli yazılar yazmaya çalışanlar anlar…

Çalışan Çocuk Olmak! – Bu yazı 2009 yılının Aralık ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 34.sayısından alınmıştır.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir