Çarşamba , 24 Nisan 2024

Dağcılık

Fotoğraf: Oktay Subaşı / Van

Ülkemiz tarihi ve tabiyatıyla bir turizm cenneti. Yazın sahilleri, göl kenarları, yemyeşil ovalarıyla, kışın başı karlı mağrur dağlarıyla, gezilip-tozulacak, kelimenin tam anlamıyla ‘yaşanacak’ bir ülkedir. Profesyonel dağcılardan amatörlerine, kayak meraklılarından zirve düşkünlerine, sevdalılarına heyecan veren bir türkü gibidir Türkiye’nin dağları.

Ağrı- Ağrı Dağı Türkiye’nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı jeolojik konumu ve Büyük Tufandan sonra Nuh’un gemisine ev sahipliği yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan bir dağdır. Kutsal kitaplarda da adı geçen Ağrı Dağının farklı dillerde bir çok ismi vardır. Başlıcaları, Ararat, Kuh – i Nuh, Cebel ül Haristir.

Yazı: Asım Fahri Çelik

Marco Polo’nun hiç bir zaman çıkılamayacak dediği Dağa ilk tırmanış, kayıtlara göre 9 Ekim 1829 yılında Prof. Frederik Von Parat tarafından gerçekleştirildi. İkinci kış tırmanışı ise ilk tırmanıştan çok sonra 21 Şubat 1970′ de Dağcılık Federasyonu eski başkanlarından Dr. Bozkurt Ergör tarafından gerçekleştirildi. 1980’li yıllarda binlerce dağcı Ağrı Dağını ziyaret etti. Ağrıya tırmanış 1990 yılında yasaklandı.1998 de Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin vermesiyle bu yasak kaldırıldı. Doğu Anadolu’da İran sınırları yakınında yükselen Ağrı Dağı 5165 metre yüksekliğindedir.  Tırmanışlar İçin En Uygun Zaman Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır. Kış tırmanışları zorlu ancak zevklidir. Dağın doruğunda bir örtü buzulu vardır. Doğu yüzünde Serdarbulak yaylası ve 3896 m. yükseklikteki Küçük Ağrı Dağı yer alır. Ağrı dağı yüksekliği, buzulları, insanları, değişik yapısal görünümleri, kar sınırına kadar kaplı otlukları ve dağ çayırları ile ilginç ve çekici bir görünüme sahiptir. Trabzon-Erzurum-Tahran Uluslararası kara yolları Ağrı eteklerini dolanarak İran’a uzanır. Ankara-Erzurum arasında düzenli olarak hava, demir ve karayolu bağlantısı mevcuttur. Dağa en yakın merkez Doğubeyazıt’tır. Buraya Ağrı ve Erzurum’dan ulaşmak mümkündür. Kent ve çevresinde konaklama ve lokanta tesisleri vardır. Yaz çıkışlarında (-5, -10 ºC’ye) dayanaklı uyku tulumu, anorak, rüzgarlık, diğer kamp malzemeleri ile gerekli ihtiyaçlar giderilerek dağa çıkış yapılmalıdır. Fotoğraf: Hilal Korucu / Erivan’dan Ağrı Dağı Manzarası

Dağcıların çıkışları izne tabi olan Ağrı ve Küçük Ağrı dağlarına tırmanışlarında şu noktalardan hareket etmeleri zorunludur. Ağrı dağına çıkışlar Doğubeyazıt – Topçatan köyü – Eli Çiftliği güzergahından olmak şartıyla yalnızca dağın Doğubeyazıt sınırları içinde kalan cephesinden yapılmaktadır. Küçük Ağrı Dağına ise yalnızca kuzeybatı güzergahından çıkış yapılmaktadır. Ağrı Dağı doruğuna tırmanmak için haberleşme, taşıma güvenlik ve tırmanma açısından en rahat ve sık kullanılan rota güney rotasıdır.

Doğubeyazıt’ta konaklayan dağcılar tırmanış için gerekli hazırlıkları burada tamamlayarak otomobil ile Eli köyüne ulaşırlar. Burada su ikmali yapıldıktan sonra 7-8 saatlik bir yürüyüşle 2800 m. yükseklikteki ilk kamp yerine varılır ve burada geceleme yapılır. 2. gün 4-6 saatlik bir tırmanışla 4200 m. dolaylarında ikinci kamp yerine ulaşılır. Doruk tırmanışı için krampon, buz kayması ve ip alınması zorunludur. 8-10 saatlik tırmanışla doruğa ulaşılır ve birinci kamp yeri olan 2800 m. ye dönüş yapılır.

Antalya-Beydağlar Toros Dağlarının batı uzantısı olan Beydağları, Antalya Körfezi’nin batısında kuzey – güney doğrultusunda körfeze paralel olarak uzanır. Teke Doruğu, Bakırdağı, Tahtalı Dağ ve Kızlar Sivrisi önemli doruklarıdır. İçlerinde en yüksek olanı 3069 m. ile Kızlar Sivrisidir. Yılın 300 günü havanın açık olduğu dağa bir günde zirve yapılabiliyor. Zirveden denizi ve Antalya’yı izlemek tırmanışın tüm yorgunluğunu unutturuyor. Eğer uykunuzdan fedakarlık edip güneşin doğuşunu burada yakaladığınızda gözlerinizi kamaştıracak kadar parlak bir gün doğumuna şahit olursunuz. Yamaç paraşütü yapmak isterseniz ve iyi bir hava yakalarsınız muhteşem bir manzarayla karşılaşırsınız. Ayrıca Bey Dağları önemli bir dağcılık merkezi olmanın yanında önemli bir kış turizm merkezidir. Toros dağlarının Antalya il sınırları içinde kalan batı bölümünü oluşturan Beydağlar  3069 metre yüksekliğindedir.  Akdeniz kıyıları boyunca kuzey-güney doğrultusunda uzanırlar. Yılın her mevsimi gezi ve tırmanışlar için uygundur. Kış ayları dışında en uygun zaman Nisan, Mayıs ve Haziran aylarıdır. Genellikle kalker kayalardan oluşan bu sıradağlar, değişik orman örtüleri ile kaplıdır. Bu dağlar üzerinde çok sayıda dağ dorukları yer alır. Fotoğraf: Oktay Subaşı / Tatvan Nemrut Dağı Krater Gölü

Tırmanışlar için en uygun yaklaşma yeri Antalya-Kemer ve Antalya-Elmalıdır. Tırmanışlar  Beydağlarının en yüksek doruğu olan Kızlarsivrisine (3069 m.) tırmanış Elmalı üzerinden yapılır. Buradan otomobil ile çevresi sedir ormanları ile kaplı Çamçukuru yaylasına gidilir. Çamçukuruna kamp kuran dağcılar, bir gün içinde doruk çıkışını yapar ve dönerler. Buzdağlarının en ilginç gezi ve tırmanışı Tahtalı Dağındadır. 2360 m. yükseklikteki bu dağ 2000 m. yüksekliğe kadar değişik türde orman örtüleri ile kaplıdır. Orman örtüsünden sonra dağ çayırları bulunur. Tahtalı Dağa çıkış için Kemer’den otomobil ile dağın kuzeyindeki Soğukpınar’a (Soğucaksu) çıkılır. Burada kamp yeri seçilir. Doruk tırmanışı Akdeniz’i gören sırtlar üzerinden yapılır. Tırmanış sırasında her an görünüm ve manzara değişir.

Kayseri-Erciyes Dağı Kentin simgesi haline gelen ve tepesinde her zaman duman ve kar bulunan Erciyes Dağı 3916 m. yüksekliğinde dev volkanik bir dağdır. Püskürttüğü lavlar sonucunda Peri bacalarını oluşturan dağ antik çağlarda eteklerinde yaşayan Mezeke halkını o kadar etkilemiştir ki, Mezekeliler sikkelerinde tepesinden lav püsküren Erciyes Dağını resmetmişlerdir. Dağa çıkmayı ilk başaran 1837 yılında W. J. Hamilton’dur. Dağa çıkan ilk Türk ise 1924 yılında Miralay Cemil Cahit Beydir. Erciyes bir dağcılık merkezi olmasının yanı sıra Türkiye’nin önemli bir kış turizm merkezidir. Ayrıca Dağın zirvesine çıktığınızda hava açıksa Kapadokya’ dan Toroslar’ a kadar uzanan bir bölgenin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. Fotoğraf: Ali Bıyıklı / Erciyes

Orta Anadolu’da Kayseri ilinin hemen güneyinde yükselen Erciyes 3916 metre yüksekliğindedir. Yaz tırmanışları için en uygun zaman Mayıs-Ekim ayları arasıdır. Sönmüş genç bir volkan olan dağ, Orta Anadolu’nun en yüksek doruğudur. Dağın kuzeyinde 700 m. uzunlukta bir dağ buzulu vardır. Doğu yüzünde 2100-2900 m. yükseklikte yer alan Tekir yaylası bir kış sporları merkezidir. Telesiyejden sonra kamp yeri olan Çobaninine kışın yürüyerek yaklaşık 2,5-3 saatte gidilir. Tırmanış genellikle çoban ininden mola taşına kadar bir saat sürer. Mola taşı tam şeytan deresinin ağzındadır. Buradan, küçük zirve yaklaşık 2-3 saat sürer. Kış ayları Şeytan deresinde çığ tehlikesi olabilir. Bahar aylarında taş düşmesi yüzünden (Mayıs, Haziran ayları) kask kullanılması gerekir. Tur kayağı ile zevkli tırmanışlar yapılabilir. Ankara ve İstanbul’dan Kayseri’ye otobüs, tren yada uçakla ulaşılabilir. Tekir yaylasında 100 yataklı kaloriferli ve telefonlu bir dağ evi mevcuttur. Kayseri’de çeşitli konaklama ve lokanta tesisleri bulunmaktadır. Tekir yaylasında ayrıca özel idareye ait 100 yataklı yeni ve modern bir otel işletmeye açılmıştır.

Tekir Yaylasından Tırmanış  en emin tırmanıştır. Kayseri’ye 25 km. uzaklıktaki dağ evine Hisarcık üzerinden gidilir. Dağ evinden 8-10 saatlik bir sürede ana doruğa çıkış ve iniş gerçekleştirilir. Kuzeybatıdan Tırmanış: Erciyes için biraz güç ancak zevkli bir tırmanıştır. Kayseri’den otobüs yada otomobil ile Hacılara gidilir. Buradan Akın yurdu üzerinden geçilerek Sütdonduran yaylasında (2850 m.) kamp kurulur, tırmanışa devam edilerek doruğa ulaşılır.

Mersin-Bolkar Dağları Alp dağlarının Türkiye’ deki kanadını oluşturan Bolkar dağları, güneybatıda Reşadiye’ den başlayıp Anadolu’nun güney kıyılarına paralel olarak uzandıktan sonra, doğuda İran’ın Zağanos Dağlarına bağlanır. Bolkar dağlarında 3000 metreyi aşan bir çok zirve bulunuyor. Bunlardan Medetsiz (3524 m.) aralarında en yüksek olanıdır. Meydan ise Bolkar dağlarını görmek isteyenler için çok iyi bir kamp noktasıdır. Meydan’a yaklaşık 45 dakika uzaklıkta, güney batıda bulunan Karagöl (2650 m.) çok güzel bir kamp noktasıdır ve buraya Haziran ayında gidilirse gölü sarı ağırlıklı çiçeklerin kuşattığı görülür. Ayrıca kökleri Orta Asya’ya uzanan Yörüklerin arasında, binlerce yıldır bozulmamış geçmişe de yolculuk yapmanız mümkündür. Orta Toros dağlarının Niğde-Mersin İlleri arasında kalan uzantısı olan Bolkar Dağları 3524 metre yüksekliğindedir. Yaz tırmanışları için en uygun zaman 15 Mayıs-15 Ağustos tarihleri arası, Kış tırmanışları için en uygun zaman Aralık sonu, Ocak başı ile Şubat sonu, Mart başıdır. Kalker kayalardan oluşan kıvrımlardan yaz mevsiminde yer yer kalıcı karlarla kaplıdır. Değişik türde orman örtüleri, dağ çayırları ve bitki topluluklarına sahiptir.

En yüksek doruk olan Medetsiz doruğuna ulaşmak için Ankara-Adana karayolundan Ulukışla-Çiftehan ve Pozantı-Çamalan alınır.  Medetsiz doruğuna tırmanış için Çiftehan üzerinden Maden köyüne gidilir. Yaz aylarında Maden köyünden sonra Meydan Yaylasına kadar arazili arabalarla gidilebilir. Burası aynı zamanda kamp yeridir. Çamalan üzerinden hareket edilmesi halinde Elmalıpınarı’na otomobil ile ulaşılır. Buradan başlatılacak gezi ve tırmanışlar için her dağcı kendine göre bir çıkış yolu seçebilir.

Niğde-Aladağlar Kayseri – Niğde – Adana illeri arasında bulunan Aladağlar, bitki örtüsü ve hayvan türleri bakımından zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Aladağlarda tırmanışlar için 3700 metre üzerinde üç doruk, 3000 metrenin üzerinde çok sayıda doruk olan dağ içinde birçok gölün bulunduğu genişçe bir kazanı andırır. İlkbaharda eriyen karlardan dolayı birçok göl oluşur ama kurak yaz mevsiminde göllerin çoğu buharlaşıp yok olur. Sadece yer altı suyu ile beslenen bir kaç göl kalır. Fotoğraf: Erdin Hasdemir / Niğde Aladağlar

Niğde il sınırları içinde devam eden Toros dağ kıvrımlarının (Orta Toroslar) en yüksek doruklarıdır ve en yüksek yeri 3756 metredir.   En uygun zaman Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarıdır.  Kalker kayalardan oluşmaktadır. Emli ve Barasama vadileri dışında ormanlık alan görülmez, Alpin bitki toplulukları gelişmiştir. Aladağlara ulaşım için üç ana yol bulunmaktadır. Batı Yönünden: Niğde’den araçla 1,5 saatte Çukurbağ veya Demirkazık köyüne gidilir. Bu köyde her tür otel hizmeti veren bir dağ evi vardır. Güney Yönünden: Adana’dan Karsantıya buradan da Acıman veya Trak yaylalarına gidilir. Kuzey-Kuzeydoğu Yönünden: Kayseri’den Yahyalıya buradan da Barazama veya Büyük Çakır (Şelale) köylerine gidilir.

Demirkazık Tırmanışı Aladağların en yüksek zirvesi olan Demirkazık (3756 m.) tırmanışı için Çukurbağ köyünden yaya olarak 1,5 saat uzaklıktaki Sokulupınar kamp yeri olarak seçilir. Kamp yerinden doruğa tırmanış ve dönüş normal olarak 10-12 saat sürer. Aladağlara çok sayıda tırmanış yapacaklar Yedigöller Vadisini kamp yeri olarak seçmelidirler. Çukurbağ köyü-Yedigöller yaya 10-12 saattir. Yedigöllerden Emler Zirvesi, (3723 m) Kızılkaya (3723 m), Direktaş (3470 m) doruklarına çeşitli çıkış yollarından ulaşılır. Demirkazık Köyünde Özel İdarece yaptırılmış bulunan 100 yataklı yeni ve modern bir Dağ Evi bulunmaktadır. Burada yemek ve duş imkanı olduğu gibi, bir kütüphanesi ve dinlenme salonları da mevcuttur. Dağ evinden hareket edilerek Demirkazık ve Küçük Demirkazık (3425 m) zirvelerine tırmanmak mümkündür. Ayrıca Çukurbağ köyünden hareketle 1,5-2 saatlik bir yürüyüş sonunda Emli vadisine varılır. Buradan da Kaldı (3734 m), Güzeller (3461 m) ve Alaca (3588 m) zirvelerine tırmanmak mümkündür.

Rize-Kaçkar Sıradağları Rize ve Hopa arasında yer alan yıl boyunca gözlenebilen keskin buzulları, masmavi gölleri, yeşilin her tonuna sahip ormanları, coşkulu dereleri, bin bir çeşit bitkileri ve hayvanları ile doğal bir park görünümünde olan Kaçkar sıradağlarının en yüksek tepeleri Altıparmak (3480 m.), Kavron (3932 m.) ve Verçenik (3710 m.) dir. Güney rotasından çıkışı kolay olan Kaçkarları her yıl yüzlerce dağcı ziyaret etmektedir. Eğer sis yoksa Doğu Karadeniz dağlarının muhteşem görüntüsünü izleyebilirsiniz. Kuzey rotasını ise daha çok deneyimli dağcılar tercih ederler ve kuzeyden zirve yapmanın başka bir avantajı geri dönüşte Ayder yaylasında kaplıcalara uğrayabilmenizdir. Fotoğraf: Özgür Çetin / Kavron Yaylasından Kaçkar Dağları

Dağa yaz aylarında tırmanmak ne kadar kolay ise kış aylarında tırmanmak o kadar zordur. Kış aylarında kar vadileri doldurur, yaylaları örter ve evler yok olur. Ayrıca buzulların eğimi her zaman çığ düşmesine uygundur. Doğu Karadeniz de, Rize-Hopa kıyılarında paralel olarak uzanır  ve en yüksek yeri 3932 metredir.  Yaz Tırmanışları için en uygun zaman Ağustos ve Eylül ayları,Kış Tırmanışları için en uygun zaman Şubat ve Mart aylarıdır.  Kaçkarlara en kolay ulaşım kuzey yönündendir. Bu yön için Trabzon-Rize-Ardeşen üzerinden Çamlıhemşin’e gidilir. Bu yol 75 km.dir. Kaçkar zirvesi yönünde yürüyüş yapmak için Ayder Yaylası’nda konaklamak mümkündür. Buradan “Aşağı Kavron – Yukarı Kavron” yoluyla Kaçkar zirvesi eteklerine ulaşılır. Kaçkar Dağlarının diğer bir önemli zirvesi olan Verçenik’e ise, Çat ve Başhemşin üzerinden ulaşılıyor.

Kavron Doruklarına Tırmanış

(Kuzeyden)  Tırmanış için hazırlıklar son olarak Ayder’ de yapılır. Otomobil ile istenirse Aşağı Kavron ve Yukarı Kavron’ a kadar gidilir. Aşağı Kavron’la Yukarı Kavron arası yürüme ile gidilirse 1,5 saat zaman alıp Yukarı Kavron’dan 2 saatlik bir yürüyüşle 2900 m. yükseklikteki Boğaçayırı (Öküzçayırı) mevkiine ulaşılır ve kamp kurulur. Kamp yerinden Kavron dağları doruklarına çeşitli tırmanışlar yapılabilir. En yüksek doruk olan Kaçkar(Kavron), (3932 m.)kamp yerinin güneyinde yükselir. Kuzeyden 7-9 saatlik tırmanışla doruğa varılır. Kavron Doruklarına Tırmanış (Güneyden)  Yusufeli, Barhal, Yaylalar (Hevek), Olgunlar, Meretet rotası takip edilerek tırmanılır. Erzurum’dan Yusufeli Olgunlar’a ulaşım yörenin araçları ile yapılmaktadır. Ayrıca istenildiğinde Yusufeli’nden her an araç kiralamak mümkündür. Son hazırlıklar Yusufeli’nde yapılır. Beslenme konusunda , kalan eksikler Yaylalar (Hevek) köyünden temin edilebilir. Bu bölgede barınmak için pansiyonlarda mevcuttur. Olgunlar mahallesine kadar araba gitmektedir. Bu bölgede çadır kurmak için kamp yerleri de bulunur. Ayrıca malzeme taşımak için hayvan kiralama imkanı mevcuttur.

Yaylalar köyünden ana kamp yeri olan Dilberdüzü mevkiine 5 saatlik yürüyüşle çok rahat gidilir. Ana kampın çevresinde günü birlik gezi ve tırmanışlar yapılacak doruklar mevcut olup kamp yerinden Kaçkar Dağı doruğuna değişik rotalardan tırmanılmaktadır. 9-10 saatlik bir tırmanışla doruğa tırmanılıp kamp yerine varılır. Ağustos ve Eylül aylarında krampon, kazmaya ihtiyaç yoktur. Kaçkar doruğu kamp yeri olan Dilberüzü’nün (Büyük dağ düzü) kuzeyinde kalır. Doruk kamp yerinden görülmez. Doruğu görebilmek için kamp yerinin güneyinde ve güneybatısındaki tepelere 30 dakika tırmanmak gerekir. Kamp yerinin yüksekliği 3000 metredir. Her iki rotadan da geçiş mümkündür. Güney rotasından Altıparmak dağlarına gitme imkanı vardır.

Altıparmak Dağlarına Tırmanış Tırmanışa kuzeyden başlandığında Ayder ve Dutha yaylası geçilir. Agveçur, Kaçkar ve Zigam yaylarından kamplar kurularak Karataş (3492 m.) ve Altıparmak (3480 m.) doruklarına çıkılır. Tırmanışa güneyden başlayanlar otomobil ile Erzurum’dan Altıparmak Barhal köyüne gelirler. Buradan 5 saatte yaya olarak Karagöl kamp yerine ulaşırlar. Kamp yerinden her dağcı, kendi tekniğine göre istediği doruğa ulaşır. Fotoğraf: Oktay Subaşı / Van Süphan Dağı

Van-Süphan Dağı Doğu Anadolu’da Van gölünün kuzeyinde Adilcevaz – Erçiş ve Patnos arasında yükselen Süphan Dağının en yüksek yeri 4058 metredir.  Tırmanış için en uygun zaman Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarıdır. Sönmüş bir volkan olan Süphan dağı, Anadolu’nun üçüncü yüksek doruğudur. Doruk bir örtü buzulu ile kaplıdır. Erzurum yada Van’a uçak, tren yada karayolu ile ulaşılır. Bu merkezlerden karayolu ile Erçiş üzerinden Adilcevaz’ a geçilir. Süphan dağına genellikle doğu yüzünden tırmanış yapılır. Tırmanış, sırasında Van gölü her an birbirinden değişik ve güzel görüntüler sunar. Doruk tırmanışına Aydınlar köyünden başlanır. Buraya 6-7 km. uzaklıkta ve 2500 m. yükseklikte Şekerpınarı yada Süphan yaylasında kamp kurulur, kamp yerinden doruğa tırmanış ve dönüş, 8-10 saatlik bir zaman alır.

Bu yazı, Gezgin dergisinin 2010 yılının Mart sayısında yayımlanmıştır.

Yazar : GEZGİN YAZAR

Türkiye'nin Gezi, Seyahat ve Fotoğraf Dergisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir