Perşembe , 25 Nisan 2024
Kabe’de hayat günün 24 saatinde devam ediyor

Dünyanın Kalbine Yolculuk

Genel kanı, Kâbe’nin İbrahim Peygamber’den önce de var olduğu, zamanla yıkıldığı, daha sonra onun tarafından bulunduğu ve yeniden yapıldığıdır. Kâbe, küp şeklindeki nesneye verilen addır.

Yazı: Ercan Alkan – Fotoğraflar: Halit Ömer Camcı

gezgindergi-kultur-dunyanın-kalbine-yolculuk (2)

Bir yere gitmek, bir yere yönelmek, bir şeyin etrafında dönme gibi anlamlara gelen haccın temel esprisi, uluhiyyetin herhangi bir mekansal merkezde tecellisi inancıdır. Bu yüzden olsa gerek handiyse hemen bütün dinlerde hac maksatlı yolculuklar yapılagelmiştir ve hiç şüphesiz bu yolculuklar sonucunda elde edilmesi hedeflenen kimi erdemlere erişmek ve Tanrı’nın hoşnutluğunu kazanmak temel amaçtır. (Aslında yazının temel konusu bu değil ama yine de kısaca değinildi) Aksi ise bu amaçlardan soyutlanmış, metafizik ve sembolik değer/anlam bütününden uzak salt ritüellerle sınırlandırılmış bir yolculuğa çıkmak demektir ki bu yolculuk, o zaman manevî kazanımların olmayacağı turistik bir seyahate dönüşür. İşte bu ise modern dönemlerde, “inanç turizmi” adı verilen ve profan zihinlerce üretilip kutsalı sulandırmak üzere servis edilen bir etkinlik olarak karşımıza çıkmaktadır.

gezgindergi-kultur-dunyanın-kalbine-yolculuk (4)

Mekke’ye Giden Yol
İslam dininde hac, dinî bir merkez olan Mekke’de gerçekleştirilir. Belirlenmiş bir zaman diliminde Kâbe, Arafat, Müzdelife ve Mina’yı ziyaret etmek ve belli bazı ibadetleri yerine getirmek suretiyle yapılır.

Mekke, Arap yarımadasının kuzeyinde bir vadi üzerinde kurulmuş bir şehirdir. Batlamyus’un Coğrafya adlı eserine göre Mekke’nin adı “mukaddes ibadet mahalli, tapınak” anlamına gelen “Macoraba” imiş. Ahd-i Atik’te ve Kur’an’da diğer bir isim olarak “Bekke” geçmekte. Şehrin kurak ve sıcak bir iklimi vardır dolayısıyla çöl karakterli bir araziye ve bunun üzerinde görülen dikenli bodur ağaç ve çalılıklardan meydana gelen cılız ve seyrek bir bitki örtüsüne sahiptir. Nüfusu 2 milyon civarındadır. Bu rakam hac mevsimlerinde iki üç misli artar. Harem- i Şerif’in etrafında yoğunlaşan -ki bazılarının kuruluşu İslam öncesine kadar gider- yerleşim alanları Mekke’nin çekirdeğini oluşturur. Şimdilerde, her ne kadar Mescid-i Haram merkezli fizikî planını korusa da Mekke’nin geleneksel yapısı neredeyse tamamen değişmiş, Kâbe’nin çevresindeki tepeler üzerine kurulan yüksek binaları, geniş yolları Harem-i Şerif etrafında yoğunlaşan otel ve parklarıyla maalesef şehir modern bir görünüm kazanmıştır.

Hz. Muhammed’in Türbesi
Hz. Muhammed’in Türbesi

Mekke’nin şehirleşmesi ve bir yerleşim birimi olarak ortaya çıkmasında belirleyici en önemli etken merkezinde yer alan Kâbe’nin yapımıdır. Müslümanların kıblesi olan Kâbe’nin ilk defa ne zaman yapıldığı konusunda farklı görüşler var. Fakat genel kanı, Kâbe’nin İbrahim Peygamber’den önce de var olduğu, zamanla yıkıldığı, daha sonra onun tarafından bulunduğu ve yeniden yapıldığıdır. Kâbe, küp şeklindeki nesneye verilen addır. Mescid-i Haram’ın ortasında bulunan Kâbe’nin içi dört köşe bir oda görünümündedir. Kâbe’nin köşeleri dört ana yönü gösterir. Köşelerden her birinin ayrı ayrı isimleri vardır: Doğu köşesi “Hacerü’l-Esved”, kuzey köşesi “Irakî”, batı köşesi “Şâmî”, güney köşesi “Yemânî”. Ayrıca tarihî olarak anılması gereken bir diğer hususta Kâbe’nin yakınında bulunan zemzem kuyusu ve o kuyudan çıkan zemzem suyudur. Hac yolculuğu yapanların kendi ülkelerine dönüşte beraberlerinde getirdikleri önemli hediyeler arasında yerini alır zemzem.

Hz. Muhammed’in bizzat kendisinin yaptırdığı İslam’ın ilk mescitlerinden Kuba Mescidi
Hz. Muhammed’in bizzat kendisinin yaptırdığı İslam’ın ilk mescitlerinden Kuba Mescidi

Hacılar tarafından Kâbe’ye ilk girişte adet gereği Hz. Muhammed’in Mekke’nin fethinden sonra kullandığı
Selam Kapısı’nı kullanır ve Kâbe görülünce yapılan ilk duanın kabul edileceğine inanılır. Hac ve umre ibadetinin gereklerinden birisi olan tavaf Kâbe’nin etrafında yapılır. Hacerü’l-Esved yönünden başlamak suretiyle dönmeye verilen addır tavaf.

İslam’ın ilk kumandanlarından Peygamber’in amcası Hz. Hamza’nın kabrinin de bulunduğu Uhud şehitliği
İslam’ın ilk kumandanlarından Peygamber’in amcası Hz. Hamza’nın kabrinin de bulunduğu Uhud şehitliği

Mekke’nin 21 km doğusunda Taif dağ yolu üzerinde ova görünüşünde düz bir alan olan Arafat ise hac ibadetinin yerine getirildiği bir diğer önemli merkez. Arafat’ta vakfe zamanı arefe günü (9 zilhicce) güneşin zevalinde başlar, ertesi gün şafak vaktine kadar devam eder. Güneş batıncaya kadar Arafat’ta kalmak zorunludur. Güneşin batmasından sonra Müzdelife’ye doğru yola çıkılır. Müzdelife ise hacda Arafat vakfesinden sonra ikinci vakfenin yapıldığı yerdir. Ayrıca, hac ibadetinin yapıldığı mekanların dışında Mekke’de, halihazırda kütüphane olarak kullanılan Hz. Peygamber’in doğduğu ev, Hz. Peygamber’e ilk vahyin geldiği Nur Dağı’nın tepesinde bulununan Hira Mağarası, Hicret esnasında Peygamber’in can yoldaşı Ebu Bekir’le gizlendikleri Sevr Mağarası, Peygamber’in eşi Hatice’nin kabrinin bulunduğu Cennetü’l-Mualla görülebilecek tarihî mekanlar arasındadır.

Peygamber’in arkadaşlarının bir çoğunun mezarının bulunduğu Cennetü’l-Baki
Peygamber’in arkadaşlarının bir çoğunun mezarının bulunduğu Cennetü’l-Baki

İslam’ın Kutsal Şehri Medine’ye Doğru İslam’ın kutsal şehirlerinden birisi olan Medine, Peygamber’in kabrini ve mescidini bünyesinde barındırması ve sahip olduğu diğer tarihî zenginlikleri sebebiyle bütün Müslümanların ziyaret etmek istediği; hac ve umre için Mekke’ye gidenlerin mutlaka uğradığı bir şehirdir. Medine’nin bilinen en eski adı Yesrib’dir. Bu kelime “Zarar vermek, karıştırmak, kötülemek, başa kakmak, bozmak” gibi anlamlara gelen Arapça “serb” kökünden türemiştir. Medine kelimesi Ârâmî dilinde şehir anlamına gelen “medinta” kelimesinden alındığını söyleyenler de var, Arapça “müdûn” kökünden türediği de farklı bir başka görüş. “Müdûn” ise şehre gelmek, ikamet etmek, yerleşmek anlamlarına gelmektedir. Bütün bu etimolojik çıkarımlar aslında bize şehrin tarihi hakkında üstüörtülü bilgiler vermektedir. Mekke’nin 350 km kadar kuzeyinde yer alan şehir, Peygamber’in hicretinden sonra medenîleşmiş ve başşehir olmuştur. Şehrin ekonomik hayatı tarım, ticaret, sanayi ve hac ile doğrudan bağlantılıdır. Medine Mekke arasındaki ulaşım hicret yolu olarak bilinen ve 1984’te tamamlanan 418 kilometrelik otoyol vasıtasıyla sağlanmaktadır.

İçerisinde Kabe’nin bulunduğu Mescid-i Haram
İçerisinde Kabe’nin bulunduğu Mescid-i Haram

Medine’de Hz. Muhammed’in kabrinin de bulunduğu mescit bizzat Peygamber tarafından yaptırılan iki mescitten birisidir (diğeri ise Kuba Mescidi). Peygamber’in yaptırdığı bu mescit zamanla türlü restorasyonlar görmüş ve artık günümüzde 650000 kişinin namaz kılacağı 400000 metrekarelik bir alana sahip İslam dünyasındaki en büyük camilerden birisi haline gelmiştir. Peygamber mescidinin on adet minaresi vardır. Bu minareler arasında hemencecik farkedilen yeşil kubbe, Hz. Aişe’nin odasına defnedilen Peygamberin kabrinin kubbesidir. Hz. Peygamberin kabrinin yanı sıra I. Halife Ebu Bekir ve II. Halife Ömer’in kabirleri de buradadır.

Fotoğraf: Mehmet Kamış
Fotoğraf: Mehmet Kamış

Medine ve civarında, Peygamber’in binlerce arkadaşının yattığı Medine’nin tarihi mezarlığı Cennetü’l-Baki, Peygamber’in hicreti esnasında Medine’ye 5 km. uzaklıkta bulunan Kuba Mescidi, Hendek savaşınınyapıldığı bölgede birbirine yakın küçük küçük yedi mescid, ilk cuma namazının kılındığı cami Cuma Mescidi, Kıbleteyn Mescidi ve şehrin çok yakınındaki Uhud Şehitliği ayrıca görülmesi gereken önemli ziyaret yerleridir.

gezgindergi-kultur-dunyanın-kalbine-yolculuk (5)

Hacca Ait Teknik Terimler

İhram: Dikişi olmayan ve kefene benzer iki parçadan oluşan sade beyaz giysi.
Mikat: Hac yasaklarının başladığı yer.
Telbiye: Hacıların “Lebbeyk Allahümme lebbeyk” diye yaptıkları dua.
Tavaf: Hacerü’l-Esved’den başlayarak Kâbe’nin etrafında yedi defa dönmek.
Sa’y: Kâbe yakınındaki Safa ve Merve tepeleri arasında dördü gidiş üçü geliş olmak üzere yedi defa gidip gelme.
Vakfe: Arefe günü Arafat’ta, bayram gecesi de Müzdelife’de bulunma.
Şeytan Taşlama:Cemre adı verilen yerde sembolik olarak atılan taş.
Hacerü’l-Esved:Kâbe’nin doğu köşesinde bulunan siyah taş.
Makam-ı İbrahim: Kâbe’nin doğu tarafında zemzem kuyusu ile Kâbe’nin kapısı arasında bulunan İbrahim Peygamber’in makamı.

Gezgin Dergi – Bu yazı 2007 yılının Aralık ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 11. sayısından alınmıştır.

Yazar : GEZGİN YAZAR

Türkiye'nin Gezi, Seyahat ve Fotoğraf Dergisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir