Perşembe , 28 Mart 2024

Haftanın Kitapları- 25 Ağustos 2014

Sen Bana Bakma, Ben Senin Baktığın Yönde Olurum – Özdemir Asaf’ın kendi sesinden şiirler

Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Sen Bana Bakma, Ben Senin Baktığın Yönde Olurum kitabı ve bu kitapla birlikte verilen CD, Özdemir Asaf’ın kızı Seda Arun’un babasının sesini kaydettiği kayıtlarından oluşuyor. Bu kayıtlarda Özdemir Asaf’ın kendi sesinden dinleyeceğimiz şiirleri ve bir de İstanbul Radyosu’nda yapılan röportajı bulunuyor.

gezgindergi-kitaplik-25-agustos (1)
Şair Özdemir Asaf’ın kızı Seda Arun, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Sen Bana Bakma, Ben Senin Baktığın Yönde Olurum kitabının önsözünde evlenme teklifi aldığının ertesi konuyu babasına nasıl açtığını, onun verdiği tepkiyi ve şiirlerin kaydedilme hikayesini şu sözlerle anlatıyor: “Beş sene olmuştu annemle babam ayrılalı. O mayıs akşamı babam, annemin Caddebostan’daki evine geldi. Sofrada babamla karşılıklı oturduk… Sonra annem konuyu açtı. Sordu. Benim yanaklarım yine kızarmıştı. Cevabını bekliyordum ama vermedi. ‘Benim şiir kitaplarım nerede?’ diye sordu. Annem kitapları sofraya getirdi. Babam tabağını kenara itti. Rakı bardağını kitaplardan uzaklaştırdı. Sayfaları karıştırmaya başladı. Şiirlerle cevap vereceğini anlamıştım. Makaralı teybi sehpanın üzerine koyup, düğmesine bastım.”

Kitabın önsözlerinden birini yazan Gazeteci Doğan Hızlan ise kitap ve şairin ses kayıtlarının bulunduğu CD için “Şimdiye kadar birçok şiiri, şairin kendi sesinden dinlediyseniz, Özdemir Asaf’ın ne kadar iyi bir şiir seslendiricisi, okuyucusu olduğunu anlayacak ve onun şiirlerine, sesine bir kere daha hayran kalıp, ayrı bir gözle değerlendireceksiniz” yorumunu yapıyor.

Özdemir Asaf’ın teatral bir şekilde sesi ile oynayarak okuduğu şiirlerinin metinleri yayımlanırken, Özdemir Asaf’ın toplu şiirlerinin son yayımı olan Çiçek Senfonisi (YKY, Kasım 2008) kullanıldı. Okurken farklı bir sıralamada okunsa da, şiirler yayıma hazırlanırken şairin kitaplarındaki sıralamalara uyuldu. CD’de şairin okurken farklılık gösteren sözcük ya da dizeleri ise ayrıca dipnot olarak gösterildi. Kitap ve CD’de ayrıca şairin Sen, Sen, Sen, Dünya Kaçtı Gözüme,Yumuşaklıklar Değil ve Bir Kapı Önünde’de yer alan şiirleri de bulunuyor.

Önünde Boş Bir Uzam

Demir Özlü vaktiyle art arda yazdığı Bir Beyoğlu Düşü, Berlin’de Sanrı ve Kanallar adlı üç anlatı kitabına, yirmi yıl sonra, yenisini ekliyor: Önünde Boş Bir Uzam.

Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Önünde Boş Bir Uzam’da Berlin’de yazından düşünceye, tarihten siyasete uzanan konuların ortasında yalnızlığının izini süren, kafelerde istasyonlarda gölgesini gezdiren yazarı “sen” diye anlatıyor Demir Özlü. Okur, yazarla birlikte soluyor bir büyük kenti.

gezgindergi-kitaplik-25-agustos (2)
Kimsenin sesi çıkmıyor. Kalabalıklar bastırılmış düşlerinin soluk imgeleri içinde sürüklenip gidiyorlar. Kendini iyileştirmek için yazdığını düşünsen de, “ıssız çöllerden” ya da Berlin’deki kanallardan söz etsen de, bir “sis çanı” olacaksın sen. Korkma, kendini koy ortaya.

Ümit Ünal’dan Işık Gölge Oyunları

“İlk senaryom 1986’da çekildi. Başka yönetmenler için yazdığım sekiz senaryo, yönetmen olarak yazıp çektiğim yedi film, yayınladığım iki roman ve bir hikâyeler toplamı için ‘Neden yaptın?’ sorusuna verebileceğim tek kelimelik cevap şu olurdu: Mecburiyetten.”

Ümit Ünal, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Işık Gölge Oyunları kitabında 21 yaşında girdiği sinema dünyasındaki deneyimlerini anlatıyor. Senaryoları ve filmleri üzerine kurulu, uzun bir öykü gibi akan bu söyleşi, birçok özel anı, şaka, itiraf, gözlem ve bilgi ile dolu.

gezgindergi-kitaplik-25-agustos (3)
“Yaşadığımız bu tuhaf ve biraz acıklı, zaman zaman dehşet verici ülkede, gizlilik ve ciddiyet esastır. Küçük çocukların mizah duygusu yoktur, çoğunluk nüfusu ruhen çocuk kalmış insanlardan oluşan güzel yurdumuzda da her şeyi açık konuşanları ve şaka yapanları genelde sevmezler. Komedi sanatçılarımız bile mesleklerini yaptıkları zamanlar haricinde çok ciddidirler. Herkesin gizlemesi gereken bir şeyi vardır. Benim gizleyecek bir şeyim yok. Bu kitapta elimden geldiği kadar her şeyi ‘olduğu gibi’ anlatmaya çalıştım.”

Sirte Kıyısı

Orsenna’nın tanınmış ailelerinden birine mensup genç Aldo, kendi ülkesiyle düşman ülke Farghestan’ı ayıran denizi kontrol etmek üzere kurulmuş Sirte Kalesi’ne gözlemci olarak atanır. İki hayali ülke uzun yıllardır sakin ve huzurlu görünmekle birlikte tamamen rehavetten kaynaklanan bu barış her an bozulma tehlikesiyle karşı karşıyadır. “Bay Gözlemci”nin gördükleri, duydukları, tahmin ettikleri görünürde diğerlerini endişelendirmez. Ancak derinlerde kıpırdanan bir şeyler de her gün biraz daha hissedilir hale gelmektedir…

gezgindergi-kitaplik-25-agustos (4)
Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan, Julien Gracq’ın en tanınmış romanı Sirte Kıyısı, felaket beklentisi içinde gelişen durgun bir macera.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir