Perşembe , 25 Nisan 2024

İkizdere’nin Dağ Horozları

Boydan boya uzanan sahiliyle, eşine az rastlanır bir doğa harikasına ev sahipliği yapan Karadeniz Bölgesi, fark edilmesinin dışında korunmayı bekliyor. Sahil şeridinden yolculuğa başladığınız andan itibaren bir an bile durulmayan bir deniz ve alabildiğine ağaç çeşitliliği selamlıyor sizleri. Ardından başlayan ayrıntılardaki güzellikler birleşince böylesine görülesi bir mekân çıkıyor ortaya.

Yazı ve Fotoğraflar: Elif Eser Tuna

Dağların tüm heybetleriyle etrafımızı sardığını fark ettiğinizde, tepelerden nelere tanık olunduğunu anlayabilmek için yükseklerde olma isteği kemiriyor içinizi. Zorlu yürüyüşlerden sonra ulaşılan sonuçsa, sislerle kendini kapatmış gizemli bir sessizliğin ardından patlayan bir yağmur oluyor. Bize kalan ise zorlu geri dönüş yolu. Bu yolculuk esnasında unutulmaması gereken en önemli şey ise, size eşlik eden ayrıntıları görebilmek için bakabilmek. Yol boyunca dağlardaki ağaç çeşitliliğine, başka yerde göremeyeceğiniz bitki topluluklarına tanık olacak, büyük bir coşkuyla akan şelale ve derelerinden yükselen seslerin yanında bir de Karadeniz’e ev sahipliği yapan kuşların ötüşlerini duyacaksınız. Hatta biraz daha dikkatli baktığınız takdirde kurt, tilki, çengel boynuzlu dağ keçisi, vaşak ve ayı gibi yaban hayvanlarının yaşadığı doğal ortamları da gözlemleyebilirsiniz. Yer koşulları nedeniyle karstik bir bitki örtüsü topluluğunu içermekte olan bölge de endemik birçok tür bulunmaktadır. Yağışlı iklimi ve çok sayıda yeraltı su kaynağı ile Türkiye’de akarsu yoğunluğunun en fazla olduğu illerden birindesiniz. Serin geçen yazları ve her mevsim yağışı ile şehrin sıcağından ve kalabalığından kaçanlar için doğru bir adres olan Karadeniz, kıyı şeridindeki yoğun nüfus ve geçim sıkıntısı nedeniyle Türkiye’nin diğer illerine göç vermiş bir bölgemiz. Arazideki engebeli durum tarım yapılmasını engellemektedir. Bu sebeple bölgenin yüzde doksanını da çay bahçeleri kaplıyor. Kıyı kesiminde yaygın olan balıkçılık yükseklere çıkıldıkça yerini hayvancılık ve arıcılığa bırakmakta.

Doğu Karadeniz’in yer şekilleri yerleşim ve tarımdan daha çok doğa sporu meraklılarının işine yaramış. Bölge rafting, dağcılık, kaya tırmanışı, trekking parkuru, kayak gibi doğa sporlarına gönül verenlerin vazgeçilmez buluşma noktası haline gelmiş. Şaleleri, dereleri, yaylaları, dağları ve her şeyden öte sımsıcak yerel halkı ile turizm için önemli alanlarımızdan biri olmuş artık. Bölgede, nesli tükenmek üzere olan birçok canlıyı gözlemleyebilmek için gözlem evi çalışmaları başlatılmış, bu da başta kuş gözlemcileri olmak üzere birçok doğa dostunu Karadeniz sevdalısı haline getirmiş.

Her şeyden öte sadece bu eşsiz topraklarda hayatını sürdürmeye çalışan nadide bir canlı var ki, belki de Rize’nin en önemli sembollerinden biri olması gerekirken şimdiye kadar fark edilememiş. Yerel halkın dahi yanlış tanıdığı Dağ Horozu, Rize’nin İkizdere ilçesinde, ormanlık alanların üzerindeki yüksek dağlarda yaşayan ve nesli tehlike altında olan bir kuş türü. Kafkasya Bölgesine özgü olan Dağ Horozunu dünya üzerinde Gürcistan, İran, Rusya, Ermenistan gibi ülkelerde, Türkiye de ise Doğu Karadeniz, Yalnızçam, Karçal, Arsiyan, Kılıç Dağları’nda ve Gürcistan sınırındaki vadilerde gözlemleyebiliyoruz.

IUCN Kırmızı Listesi’nde hakkında yetersiz veri bulunan tür olarak geçen, nesli tehlike altında olan ve dar bir yayılış gösteren dağ horozu, bölgeye gelen kuş gözlem turizmi ve yaşadığı alandaki bitki toplulukları, diğer hayvan gruplarının korunması açısından oldukça önemlidir.

Ender rastlanan bir paçalı tavuk türü olan dağ horozu, uçarken kanatlarından çıkardığı ıslıklı bir ses haricinde ötücü bir kuş değildir. İlk 10- 15 gün genç bireyler böcekler, salyangoz ve örümceklerle beslenirken sonrasında bitkilerle beslenirler. Kış boyunca huş ağacının kedicikleri (Betula sp.), ardıçların (Juniperus sp.) tohum ve iğneleri, kuşburnu (Rosa sp.) ve kuş üvezi (Sorbus sp.) meyveleri, ormangüllerinin (Rhododendron sp.) yazdan kalma sürgünleri ile beslenen dağ horozu Mayıs ortasından itibaren alpin bitki topluluklarının sapları, çiçekleri ve olgunlaşmamış tohumları ile beslenir. Sonbaharda ise böğürtlen (Rubus sp.) ve ayı üzümü (Viccinium sp.) gibi alpin meyveleri ile yaşamlarını sürdürürler.
Yuva yapımında sık bitki örtüsü olan ve alanlarının sınırlarını belirleyebilecek açık bölgeleri tercih eden bu yaban kuşu, eğer koruma altına alınmaz ise yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Gün geçtikçe daralan habitat ve yaşam alanları, bilinçsiz yapılaşma ve yol çalışmaları türü tehdit eden unsurların başında geliyor.

Günümüzde sayıları tam olarak bilinmemekle birlikte, 2005 yılının verilerine göre 1.508 – 2.675 birey yaşadığı tahmin edilirken, bunlardan sadece 43 birey İkizdere bölgesinde sayılabilmiş. Eylül ayından sonra ne kadar bir üreme olacağı ise merakla bekleniyor.

2005 yılında Doğa Derneği’nin başlatmış olduğu çalışma yapılmadan önce, sadece avcıların ve yaylacıların yaban tavuğu olarak bildiği dağ horozundan bütün Rize halkı haberdar olmasına rağmen herkesin aynı duyarlılığı gösterdiği söylenemez. Sadece İkizdere Sivrikaya bölgesindeki sokaklarda gördüğümüz dükkânlarının camlarında, dağ horozu posterleri ile karşılaşmamız halkın duyarlılığının ve mevzuyu ne kadar sahiplenmiş olduklarının bir göstergesi. Halk ile beraber aynı zamanda İkizdere Belediyesi, Rize Valisi, Rize İl Çevre Orman Müdürlüğü ve turizm açısından öneminin farkında olan İl Kültür Turizm Müdürlüğü de yapılan çalışmaları desteklemektedir.

Devletin koruması altında olan dağ horozunun avlanılması, beslenmesi ve alıkonulması durumunda 17500.00 ytl para ve 6 ay hapis cezası uygulanmakta. Bununla beraber yürütülen kampanyalar ile koruma seferberliği devam ediyor.

Dağ Horozu izleme çalışmaları, Doğa Derneğinin yürüttüğü projelerden biri olan DOĞA OKULU’ndan mezun olan öğrencilerin başlatmış olduğu bir çalışma. Bu okula katılan gençler mezun olduktan sonra belirledikleri bir yeri seçtikten sonra gözlem çalışmalarına başlıyor, yeterli bilgiye ulaştıktan sonra tekrar doğaya kazandırmanın yollarını bulmak için çalışmalarını sürdürmektedir. 2005 yılında Rize’nin İkizdere ilçesinde Dağ Horozu adında başlatmış oldukları projenin bu sene dördüncü senesi. Bu dönem içerisinde daha önce hiçbir bilgi sahibi olamadığımız dağ horozu hakkında şimdilerde birçok veriye ulaşılmış durumda. Dağ horozunun korunması ve yöre halkının bilinçlendirilmesi için organize edilen 4. GELENEKSEL DAĞ HOROZU FESTİVALİ Doğa Derneği, Doğu Karadeniz Kuş Gözlem Topluluğu, Genç Aydınlar Derneği, Rize Valiliği ve İkizdere Belediyesinin ortaklığıyla gerçekleştirildi. Festival katılımcıları, yapılan konuşmalar ve proje sonuçları oldukça umut vericiydi. Burada harcanan emeğin boşa gitmemesi için duyarlılığımızı göstermemiz gerek. Şu an buna zaman ayırıp okuyor olmanız bile bir duyarlılıktır.

Tüm bu çalışmaların sonucunda umarız hepimiz açısından en sağlıklı sonuca ulaşırız. Çevre duyarlılığına sahip bireyler yetiştirebildiğimiz takdirde gelecekten endişe duymaktan kurtulabiliriz. Böylece biz ve bizden sonraki kuşaklar eşsiz tabiatımızda yaşayabilme hakkından mahrum kalmamış olurlar.

İkizdere’nin Dağ Horozları – Bu yazı, Gezgin dergisinin 2008 yılının Ağustos sayısında yayımlanmıştır.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir