Perşembe , 28 Mart 2024

Nazar Boncuğu Diyarı Anadolu Kavağı

Biraz deniz, biraz huzur, biraz balık, bol nazar boncuğu ve miiiss havası, merhaba Anadolu Kavağı!

Yazı: Cemre Nur Meleke – Fotoğraflar: Alper İnan

Hafta sonları iş ve hayat koşuşturması içinde geçen stresinizi atmak ve huzur bulmak için ve tabii ki iyi balık yemek için tercih edeceğiniz bir mekan Anadolu Kavağı.Öncelikle Anadolu Kavağı’nın tarihinden ve eski yapılarından bahsedelim.

Anadolu Kavağı, İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı bulunan bir semttir. İdari olarak burası mahalle statüsünde olmasına rağmen, genellikle kasaba olarak isimlendirilir. Çoğunluğun balıkçılıkla uğraştığını ve ilçeden ulaşımın zorluğunu da göz önüne alırsak, balıkçı kasabası dememiz daha doğru olur.

gezgindergi-turkiye-nazar-boncugu-diyari-anadolu-kavagi (2)

Anadolu Kavağı bölgesinin yerleşim yeri olarak kullanılması çok eski tarihlere dayanmaktadır. Burada Doğu Roma İmparatorluğu dönemine ait bir kale bulunmaktadır. Bölgenin stratejik yapısı göz önünde tutulmuş, günümüzde burada da askeri tesisler inşa edilmiştir. Bu tesisler bölgenin doğal güzelliklerinin korunmasına da önemli katkılar sağlamıştır. Bölgedeki askeri noktalar buranın yerleşim yeri olmasının önüne geçmiş, bu sayede çok sayıda bitki yaşamını bu topraklarda sürdürme olanağına kavuşmuştur.
Yukarıda bahsettiğim Doğu Roma İmparatorluğu’na ait olan kale, Yoros Kalesi’dir. Halk arasında daha yaygın olarak Ceneviz Kalesi diye bilinir.

Yoros Kalesi, Boğaz’ın girişini kontrol etmek için yapılan eski bir tahkimattır. Yoros Kalesi’nin adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemekle birlikte, Yunancada dağ, tepe anlamına gelen Oros’dan almış olabileceği düşünülür. Fakat en yaygın açıklama, ilkçağda Karadeniz’e açılan gemilerin bu tehlikeli sularda selametle gidebilmeleri için onlara, tanrılardan “iyi rüzgarlar” tanrısı Zeus’un yardımcı olması amacıyla burada yapılmış olan bir mabedden ismini aldığı söylenir. Ayas, Uros terimlerinin halk dilinde Yoros’a dönüştüğü kabul edilegelmektedir.

Doğu Roma İmparatorluğu zayıf düştükten sonra Cenevizlilerin eline geçmiş ve uzun süre onların elinde kalmıştır. Bu yüzden de Yoros Kalesi’nin bir Ceneviz Kalesi olduğu düşünülür. Kalenin kapladığı alan, İstanbul çevresindeki diğer bütün kalelerin kapladığı alandan daha büyüktür. İç kesimdeki kulelerin bazıları hala iyi durumdadır ve duvarlarında Yunanca yazıtlar göze çarpar.
Anadolu Kavağı’na Sarıyer’den vapurla deniz havası alarak ulaştık. Hemen iskelede balıkçılara gözüm gidiyor ve fotoğraflarını çekiyoruz. Malum balıkçı kasabasındayız tabii ki her yer balık restoranı kaynayacak. Sağım, solum, önüm, arkam balık restoranı! Ama hakkını vermek lazım, balık sevmeyen biri olarak Anadolu Kavağı’na gelmişken balık yememek olmaz dedim ve iyi de ettim. Lezzeti harika! Balık gerçekten de burada yenir, unutmayın.

Öncelikle gezimize meşhur Yoros Kalesi’ni görmeye giderek başlayalım dedik ve upuzun yokuş yolunu tırmanmaya başladık.
Kaleye giderken Yoros Cafe’nin içinden geçiyorsunuz. Burada duraklayıp balık yemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Hatta ben balık yemekle kalmadım bir de buranın sahibi Şevket beyle ufak bir röportaj yaptım. Şevket bey 13 senedir bu işi yapıyor. Onun için güzel balığı güzel insanlara yedirmek, en büyük zevk. Turistler akın akın geliyor diyor buraya ve balığımıza bayılıyorlar. ( Haksız da sayılmazlar doğrusu ben de bayıldım:) )

gezgindergi-turkiye-nazar-boncugu-diyari-anadolu-kavagi (4)

Balığımızı yedikten sonra Yoros Kalesi’ne tırmanmaya devam ediyoruz, yani merdivenlerden yukarı doğru çıkmaya. Bu arada Yoros Cafe’den iki tane var. Birine alt set, diğerine üst set deniliyor.

Kaleye gelmeden karşımıza el yapımı kolyeler, bilezikler, nazar boncukları, geleneksel kıyafetler satan bir yer çıkıyor. Hemen Yoros Cafe’nin üstünde. Öğreniyoruz ki, Yoros Cafe’yi işletenler bu takı yerini de açmışlar. Takı tezgahının başındaki Sibel hanımla sohbet ediyoruz. 10 senedir burada bu işi yapan Sibel hanım, takıların turistlerin ilgisini çok çektiğini söylüyor. Özellikle nazar boncuklu ürünlerin.

gezgindergi-turkiye-nazar-boncugu-diyari-anadolu-kavagi (6)

Yolumuza devam ediyoruz ve yine bir takı tezgahıyla karşılaşıyoruz. Ama bu tezgaha takı tezgahı demek doğru olmaz. Nazar boncuğu dünyası diyelim! İlhan bey 40 senedir nazar boncuklu takı yapıyor ve 10 senedir de takılarını burada sergiliyor. Aklınıza gelebilecek her türlü takı çeşidi var bu tezgahta. Ama hepsi nazar boncuğundan!İlhan beye soruyorum, “nedir bu Anadolu Kavağı’nda nazar boncuğu bolluğu?” İlhan bey bunun nedenini, nazar boncuğunun turistlerin ilgisini çok çekmesine bağlıyor. Nazar boncuğu bolluğu demişken, Yoros Kalesi’ne çıkarken tüm merdivenlerde nazar boncukları var. Yani taşlara gömülmüş vaziyette! Ben o yüzden burayı nazar boncuğu diyarı diye adlandırmak istiyorum ve yolumuza devam ediyorum.

Sonunda Yoros Kalesi’ndeyiz. Çok büyük, çok görkemli. Sadece bu kelimeler kaleyi tanımlamama yetmez gibi gözükse de başka bir ifade bulamıyorum. İçine girilmesi yasak olan kaleye sadece dıştan baktım ve daha önce de söylediğim gibi bazı Yunanca yazıtları fark ettim.

gezgindergi-turkiye-nazar-boncugu-diyari-anadolu-kavagi (3)

Kalenin heybetli görüntüsünden sonra bir de o yükseklikten muhteşem manzarayı fotoğraflıyoruz. Tekrar Anadolu Kavağı girişine iskelenin oraya iniyoruz. İskele tarafında bir sürü takı, kıyafet, geleneksel çantalar, nazar boncuklu süslemeler, satan yerler mevcut. Buraları mutlaka ziyaret edin. Özellikle de kadınlar için söylüyorum, satılan çantalar çok değişik ve harika.

Sahilde waffle yemek, kahve içmek için mekanlar fazlasıyla mevcut. Ama buranın en vazgeçemeyeceğiniz özelliği, mis gibi temiz havası ve balığı olacaktır. 🙂 Son olarak Anadolu Kavağı için ulaşımdan bahsedelim. Anadolu Kavağı’na toplu taşıma araçları ile gitmek isteyenler, kara yolu ile sadece Kavacık’tan kalkan 15A numaralı İETT otobüsleriyle, deniz yoluyla gitmek isteyenler ise Sarıyer’den kalkan vapurlarla 10 dakikalık yolculuk sonrası ulaşabilirler. Bir uyarı, Sarıyer’den her saat vapur olmuyor. Önceden vapur saatlerine bakıp, öyle yola çıkmanızı tavsiye ederim. Bireysel olarak gitmek isteyenler ise, Anadolu yakasından önce Kavacık’a gidip sonra Beykoz’a ulaşıp tabelaları takip ederek Anadolu Kavağı’na ulaşabilirler.

gezgindergi-turkiye-nazar-boncugu-diyari-anadolu-kavagi (5)

Dileğim, Anadolu Kavağı gibi güzel, sakin ve tarihi yerlerimizin değerinin bilinmesi ve korunması yönündedir. Anadolu Kavağı’na gittiğinizde Yoros Cafe’de benim için de bir kalamar yiyin. Tadı hala damağımda! 🙂

gezgindergi-turkiye-nazar-boncugu-diyari-anadolu-kavagi (7)
Bu yazı 2014 yılının Haziran ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 88. sayısından alınmıştır.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir