Perşembe , 18 Nisan 2024

Nereye Gidilir / Antalya

Yazı: Kerem Değer  – Fotoğraflar: Mehmet Demirci

Sevgili dostlar bu ay, hakkında daha sonra teferruatlı bilgi vereceğimiz için  nereye gidilir köşesi kararınca genel olarak tanıtıcı amaçlı bilgi vermek istediğimiz yani eskilerin tabiri ile ağzınıza bir parça bal çalacağımız ilimiz olan  Antalya’ya gidiyoruz…

Antalya ili Türkiye”de bugüne kadar bilinen en eski yerlesmelerin bulundugu illerimizden biridir. İl merkezinin kuzeybatısında 20 km mesafede bulunan “KARAİN MAGARASI”NDA” yapılan kazılarda M.Ö 220 bin yılından bugüne kadar kesintisiz bir uygarlığın varlığı ortaya çıkarılmıstır. Tarihi eser ve kalıntıların adeta açık hava müzesi gibi geniş bir alana dağıldığı ilimizde tarih öncesi Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğuna ait izler yan yanadir.Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar Osmanlı İmparatorluğu’nun bir Sancağı olan Antalya, Sevr Antlaşmasından sonra kısa bir süre İtalyan işgali görmüş ve Cumhuriyet döneminde de Vilayet haline gelmiştir.

Akdeniz Bölgesinin batı kesiminde yer alan Antalya’da Toros Sıradağları İl’in kara sınırlarını meydana getirmektedir. İl güneyinde Akdeniz, doğusunda İçel, Karaman ve Konya, kuzeyinde Isparta ve Burdur, batısında ise Muğla illeri ile çevrelenmektedir. Antalya ili Akdeniz iklimi içinde mütalaa edilmekte ise de etkilerinin denizden uzaklaştıkça ve yükseklik arttıkça azaldığı görülmektedir. Antalya ili’nin toplam yüzölçümü 20.591.010 dekardır. Türkiye alanının %2,6’sini kapsamaktadır. Bu alanın %20,16’lık bölümü olan 4.150.160 dekarını Tarım Alanları, %4,98 ile 1.024.650 dekarını çayır-mer’a, %55,12 ile 11.350.600 dekarını orman ve fundalıklar, %0,025 ile 52.080 dekarını su yüzeyi ile %19,49’luk oran ile 4.013.520 dekarını da tarım dışı alanlar ve yerleşim alanları oluşturmaktadır.

Antalya ve çevresinde birçok antik şehir yer alır. Antalya yolu üzerindeki Aspendos, Perge ve Side bunlardan bazılarıdır. Bu tarihi yerlerden başka Antalya sahil ve plajlarıyla da bilinir. Konyaaltı, Karpuzkaldıran ve Lara sahilleri ünlüdür. Antalya ayrıca şelaleler şehri olarak da ün yapmıştır. Düden, Manavgat ve Kurşunlu Şelaleleri, yerli ve yabancı binlerce turistin uğrak yerleri arasında yer alır. Bu 3 şelale aynı zamanda Türkiye’nin 3 Doğal Şelalesi özelliğini de taşımaktadır. Yayla ve kış sporlarının yapıldığı Beydağları ve Saklıkent ise şehrin birer doğal güzellikleridir.

Antalya’da büyük miktarda Sur, kilise, cami, medrese, mescit, han ve hamam vardır. Kaleiçi surlarının çepeçevre sarıp kucakladığı yat limanı (Marina) şehrin en eski yerleşim birimidir. Antalya’nın simgesi olan Kaleiçi’nde Yivli Minare, Kesik Minare Saat Kulesi ve tarihi evleri bulunur .

Biliyiorumki bukadarı ile yetinmeyeceksiniz ancak başta da belirttiğim üzere çok daha detaylı ve doyurucu bilgilerle bezeli dosyamız ileriki aylarda derginizde yer alacaktır. Evet, havaların soğuk, şehir merkezlerinin kasvetli ve dolayısıyla canların da sıkkın olduğunu tahmin ederek nisbeten daha ılık bir hava, nisbeten daha fazla gözüken bir güneş ve güler yüz görmek isterseniz bu ay size Antalya’ya gitmenizi tavsiye ederim.

Şimdiden uğurlar olsun..

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir