Cuma , 19 Nisan 2024

Plaka 14 / Bolu

Bolu ve yöresinde yaşayan Bebriklerden sonra, bölgeye İÖ. 8. yy’da batıdan gelen Bithynialılar yerleşti. İskenderin ölümünden sonra bağımsız Bithynion Krallığının Roma döneminde önemi arttı. Bir piskoposluk merkezi olan ve Bizans döneminde Polis ismi ile anılan kente, 11. yy’da bölgeye gelen Türkmenler Bolu adını verdi. Bölge, Bizanslılar, Anadolu Selçukluları ve İlhanlılardan sonra 1299 yılında Osman Gazi döneminde Osmanlı topraklarına katılarak sancak merkezi haline getirildi. Bolu, 1908 yılına kadar bağımsız sancak olarak yönetildi ve 1923 yılında vilayet oldu.

Batı karadeniz bölgesinde yer alan il, yeşil bitki örtüsü, ormanları, dağları, gölleri yaylaları ve kış turizminde ülke çapında önemli bir yer sahip olan Kartalkaya ve Gerede ilçesindeki Esentepe kış spor merkezleriyle tanınır. İlin %59’luk bölümü ormanlarla kaplıdır. Ortalama rakım 1000m.’dir. Yükseklikler kuzeyden güneye, batıdan doğuya doğru gidildikçe artmaktadır.

Yedigöller milli parkı Bolu’nun en çok turist çeken mekanlarının başında yer alır. 236 adet bitki türünü içeren milli park, bünyesinde pekçok ağaç türlerini de barındırmaktadır. Abant Dağları üzerinde yer alan Abant Gölü zengin bitki örtüsü, büyük açık hava potansiyeli ve gölde bulunan endemik Abant Alabalığıyla, güzel bir tatil imkanı sunmaktadır. Bolu’nun 10 km. güneyinde yer alan Akkaya Travertenleri, Pamukkaleyi anımsatan görüntüsüyle dinlenmek ve piknik yapmak isteyenler için alternatif bir mekandır. Mengen ilçesi meşhur aşçılarıyla ünlüdür.Mengen’de her yılın eylül ayında ‘Aşçılık Festivali’ düzenlenmektedir. Mudurnu; evleri ve tavuk çiftlikleri ile, Göynük; Sünnet Gölü diye bilinen tatil yeri ve Fatih’in hocası Akşemseddin’i misafir etmesiyle ünlüdür.

Plaka 14 / Bolu– Bu yazı 2008 yılının Ağustos ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 19. sayısından  alınmıştır.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir