Yazı ve Fotoğraflar: Mücahit Çakır
Yüzyıllar önce bir çok savaşlara,sevinç ve hüzünlere tanıklık eden Nemrut Dağı, Adıyaman’ın Kahta ilçesinde olup .2150 m yüksekliği bulunan , doğu ve batı inancını birleştiren mitolojik yapısı ve eşsiz güzelliği ile Dünya’nın sekizinci harikasıdır. Commagene uygarlığının eserlerini barından Nemrut Dağı Kültürel ve tarihsel özelliklerinin yanı sıra büyüleyici yapısı ile de içinde bulunduğu coğrafya’ya renk katar.
Başta ülkemiz olmak üzere Dünya’nın bir çok yerinden misafirlerini ağırlayan Nemrut Dağı, yakınlaştıkça büyüyen heybeti ile artan heyecanınıza eşlik ederek kilometrelerce uzaklıktan misafirlerini karşılar. Uzun soluklu bir yolculuğun ardından dağın eteklerine vardığınızda kalan bölümü yürüyerek aşacak, zirveye çıktığınızda yüreğinizde hissedeceğiniz farklı Dünya’nın penceresinden, gökyüzünü ve bulutları izleyeceksiniz. Zirve de olmanın heyecanı ile yüzünüze vuran tatlı rüzgarın dayanılmaz hafifliği, ruhunuzu ve bedeninizi dinlendirecek Tarihi ve görselliği, tabiatı ve mistik yanıyla sizleri kendine hayran bırakacaktır. Birçok yönü ile Sosyolojik olarak da önem arz eden Nemrut Dağı, farklı dinlere mensup kişilerin bir araya gelmesini, onlara eşi benzeri olmayan doğal güzellikleri sunar ve insanların ortak payda da buluşmasını sağlar. Kişilerin tarihe bakış açısına farklı boyutlar kazandıran Nemrut Dağı, gün doğumuna ve gün batımına tanıklık edebileceğimiz sıra dışı yerlerden biri olup aynı zaman da bu özelliği ile birçok inancın doğuşunu bizlere anlatır. Gün doğumuna tanıklık ettiğiniz o dakikalarda içinizde ki dünya da farklı sayfalar açılacak, her anın hazzını yaşamanın verdiği mutluluğu hissedeceğiniz gibi, gün batımı ile de , karanlığa gömülen Nemrut’un tatlı üzüntüsünü, kızıla bürünen dünya ‘yı izledikçe unutacaksınız.
Antiochos’un Tümülüsü ve kutsal alanlarını oluşturan Nemrut Dağı’nın zirvesinde yer alan kırıntı taşlar, kutsal alan olarak görülen bölümdeki kitabeler, doğu ve batıyı temsil eden tanrılar, tarihi eser niteliği yanında, yüzyıllar önce insanların dini yaşama şeklini ve bakış açılarını sergilemektedir. Nemrut Dağı, doğa ve inancın bütünleştiği, yüksekliği ile tanrı ve kul arasındaki terapinin doğrudan alakalı olabileceği ihtimalini düşünmemizi sağlayarak dini inanışlara olan bakış açımıza farklılık kazandırmaktadır.
Dönemin koşulları dikkate alındığında Nemrut Dağı’nın esrarengiz yapısı ve standartların altında tahmin edilen yaşam şartlarının zorluk derecesini anlamak mümkündür. Fiziki yapılanma ve yüz yıllar önce bölgede yaşayanların günlük yaşantıları hayal edildiğinde hayretler içersinde kalacağınız kaçınılmazdır.Ancak doğanın görüntüsü ve bam telinize dokunacak olan baş döndürücü manzarası sizlere farklı duyguları yaşatacak geçmişle değil kendinizle bütünleşmenizi sağlayacaktır.
Nemrut Dağı’nın en büyük özelliklerinden biriside mistik yapısıdır.Hristiyanlığın başlangıç yeri, Hz isa’nın doğumundaki simgesel anlamı,hatta uzaylıların gizli uzay üssü gibi farklı bir çok iddialara hedef olan Nemrut Dağ’ının gizemi çözülememiş ve günümüze kadar uzanmıştır. Fakat bir gerçek vardır ki, Commagene Kralı I. Antiochos kayıp mezarının bölgede olması Gizemini daha da arttırmıştır.
Din, inanç, tarih, kültür,tabiat, doğa ve bir çok özelliği ile farklı bir konuma sahip Nemrut Dağı, görsel çalışmaların yapıldığı ve bir çok kişinin tercih ettiği kusursuz adresler arasında yerini alır. Özellikle fotoğraf çalışmalarında benzeri olmayan karelere sahip olabileceğiniz Nemrut Dağı, insanı büyüleyen yanı ile doyumsuzluğun ötesinde körelmeyen duyguların başladığı yer ve heyecanın adıdır.
Bu yazı 2012 yılının Şubat ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 60. sayısından alınmıştır.