Gelincikler (Papaveraceae) familyasından tarla ve bahçelerde yaygın olarak yetiştirilen biryıllık otsu bitki. Anayurdu Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya’dır. Avusturalya, Yeni Zelanda ve Kuzey Amerika’ya dışarıdan getirilmiştir. Yüksekliği 20-90 cm arasında değişen bitkinin parçalı yaprakları, parlak kırmızı renkte gösterişli yaprakları vardır. Taç yapraklarının tabanı genellikle siyah lekelidir. Meyvesi fıçı biçiminde, çok tohumlu ve delikli bir kapsüldür. Bazı yörelerde yaprakları sebze olarak yenen gelincik bitkisinin çiçeklerinden öksürük kesici, göğsü yumuşatıcı ve hafif uyku verici bir şurup hazırlanır. Gelincik ayrıca bazı şaraplar ve ilaçları renklendirmek için kullanılan kırmızı bir boyanın da kaynağıdır.
Gelincik bitki olarak tanen, yapışkan bitki sıvısı müsilaj ve düşük oranda sakinleştirici alkaloit (Rhoedin) ve renk maddeleri içerir. Sebze olarak salatalara katılarak yenilir.
Gelincik, öksürük ve öksürükten doğan gıcıklara karşı etkilidir. Nezle, bronşit ve soğuk algınlıklarında göğsü yumuşatıcı etki yapar. Balgam söktürücüdür. Ayrıca gelincik, sakinleştirici etkiler taşır. Uykusuzluğa karşı da kullanılan gelinciğin kuru bir günün serin sabahında toplanan yaprakları, kağıt üzerine serilerek gölgede kurutulur. Bu arada kırmızı kurumuş taç yapraklarından da 1-2 tatlı kaşığı alınıp dört bardak kaynar su içinde 10-15 dakika demlendirilerek hazırlanır. Bu karışımdan günde üç kez birer bardak içilebilir. Ayrıca çiçeğin kırmızı taç yaprakları balla karıştırılarak macun haline getirilip yenirse, sakinleştirici bir etki için uykusuzluğa karşı etkin bir karışım elde edilmiş olur.
GELİNCİK (PAPAVER RHOEAS) – Bu yazı 2007 yılının Haziran ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 5. sayısından alınmıştır.