Küresel ısınmanın etkileri, kış mevsiminin üstüne düşeni yapmaması, kuraklık ve sorumsuzca tüketilen su, Türkiye’de ve dünyada susuz geçecek günlerin adeta habercisi. Son 20 yıl içerisinde artan insan nüfusu ve bunun sonucunda artan su talebi, küresel bir su krizini beraberinde getiriyor. Su kaynakları miktar, kalite ve tüm diğer sektörel kullanımlar açısından birçok ciddi sorunla karşı karşıya. Bunun yanında küresel ısınmanın da son zamanlarda kendini iyice hissetirmeye başlaması, mevsimlerdeki hissedilir değişiklikler canlılığın devamı açısından tehlike sinyallerinin çalmasına neden oluyor.
BM’nin küresel ısınma raporuna göre, gelecekte birçok ülke, toprak, yiyecek ve su sıkıntısı sebebiyle savaşlara sürüklenecek. İklim kuşakları kuzeye kayacak ve kuraklıklar artacak. Türkiye de su sıkıntısı çekecek ülkeler arasında. İnsanoğlu, sahip olduğu tek yaşama alanı “dünya”yı kendi eliyle yok ediyor. 190 ülkeden üç bine yakın bilim insanının bir araya geldiği ve 6 yıllık bir çalışma sonucunda şekillenen rapor, pek de iyi haberler vermiyor.
Hiç bitmez sandığımız ve hoyratça kullandığımız su, çok değerli hale gelecek. Türkiye, küresel ısınmadan su sıkıntısı yönünde etkilenecek. Aslında nehirleri, akarsuları ve dağlık yapısıyla birçok iklim kuşağını topraklarında barındıran bir coğrafyada bulunmamıza rağmen gerekli tedbirleri alamamız gelecek te çocuklarımıza susuz bir ülke emanet etmemize neden olacak.
Su – Bu yazı 2007 yılının Haziran ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 5. sayısından alınmıştır.