Bir Fotoğrafın Düşündürdükleri
Yazı: Hayrettin Oğuz Fotoğraf: Metin Şimşek
İbni Arabi, Fusus’ul Hikem’in Adem fassında “bir şeyin kendisini kendisi vasıtası ile görmesi, ayna gibi başka bir vasıta ile görmesine benzemez” der..
Görmek.. Nasıldır, niçindir, nedir? Çetinlerin çetini bir mesele.. Öyle ki görüntü görmeye perde olabilir.. Gördüğümüz görmek istediğimizin önünde engel olabilir.. Ya da gördüğümüz görmek istediğimizden bir tecelli olabilir. Mesele bu ikisi arasındaki ayrımı fark edebilmekte. Görünen ile görmek istediğimizi ayırt ettiğimiz zaman bakmayı kalbi anlamda bir bilinç ve şuurla yapıyoruz demektir..
İçinde yaşadığımız çağ insanın kendisi gibi bakışını, eşya ve hadiseleri algılama biçimini de sıradanlaştırıyor.. Çokluk çoğalarak yokluk haline gelirken, teklik iyice mücerred hale gelerek çoğalabiliyor.. Bu hususta fotoğrafçı için şüphesiz ki en önemli husus bakışın ve gördüğümüz şeyin yalnızlığı..
Zygmunt Bauman “ağaçların arasına girdiğinizde orman görünmez” der..İnsanın teşhirin böylesine yoğun olduğu bir çağda yaşaması, görüntü kirliliğine tükenmez bir biçimde muhatap olması, görünürlüğü temel yaşam kaygısı haline getirmesi onun bizatihi çokluğu değil yalnızlığı ile ilgilidir..
Varlık ile yokluğun göreli olduğu çağdır modern dönem.. Zıtlıkların aynılaştığı, farklılıkların ortadan kalktığı, bir iyi ile kötü, güzel ile çirkin, doğru ile yanlış ayrımının dahi yok edildiği, düzleştiği, sıradanlaştığı bir çağ.. Öyleyse fotoğrafçı açısından yalnızlık ile tek başınalığı ayırt edebilmek çok zor.. Buradaki temel sorun, fotoğrafçı çağın gereklerine uyup sıradanlaşacak mı, yoksa bakış açısı ile çağa eleştirel ve şüpheci bir biçimde bakabilecek ve yaklaşabilecek mi? Çağı farklı gördüğü oranda kendisi ortaya çıkacaktır fotoğrafçının..
Fotoğrafı kendimiz vasıtası ile görüp, fotoğrafta da kendimizi hissedebildiğimizde hem bize ait bir bakışa, hem de bize ait bir fotoğrafa sahibiz demektir. Başkası vasıtası ile gördüğümüz bize ait değildir ve biz de değiliz. Öyleyse içinde yaşadığımız çağda orman içinde bir yalnız ağaç da olsak, kalabalıklar içinde yapayalnız bir insan da olsak, herkesten daha çok varız demektir..
Çünkü kendini, eşyayı kendisi vasıtası ile gören hakikatle iç içedir..
Fotoğraf ve Görmek / Bir Fotoğrafın Düşündürdükleri – Bu yazı 2015 yılının Temmuz ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 101. sayısından alınmıştır.