Salı , 19 Mart 2024

San Francisco

Mavi rüyalar şehri. San Francisco sokakları, Alkadraz’dan Kaçış filmleriyle çocukluğumuzda unutulmaz hatıralar bırakan şehir gezgin ruhlara hala çok şey vaad ediyor…

“Tebdil-î mekanda ferahlık vardır, demişler büyüklerimiz. Gerçekten de seyahat etmenin insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkileri hemen hissedilirir. Bulunduğunuz ortamın monotonluğundan kurtulduğunuzda zihniniz hızlı ve farklı çalışmaya başlar. İş ortamının stresinden ve yorgunluğundan kurtulmanın yolu farklı bir mekana giderek zihinleri dağıtmaktan geçiyor. Şayet gittiğiniz yer yaşadığınız kente benziyorsa, bunun sizin için güven duygusu yaşatması da mümkündür. San Francısco bana bu duyguyu yaşatan şehirlerden biri.. İstanbul’a bu kadar benzeyen bir yer olması, beni çok mutlu etti diyebilirim.

İstanbul demişken, San Francisco’da bir deprem bölgesi. 1906 yılında gerçekleşen deprem ve ardından başlayan yangında 2500 kişi hayatını kaybetmiş ve bu felaket milyonlarca dolar zarara neden olmuş. Deprem kuşağı bölgesinde olması  nedeniyle San Francisco’da  binalar depreme dayanıklı bir  şekilde yapılıyor.  Yangın merdiveni olmayan hiç bir bina göremezsiniz. Tüm ev ve iş yerlerinde de yangın söndürme sistemleri mevcut.

Şehrin 128  kilometrekarelik bir alanda 43 tepeden oluştuğunu ve 780 bin nüfüslu olduğunu öğrenince yüksek binaların inşa edilme sebebi ortaya çıkıyor. New York’tan sonra kilometrekareye düşen insan sayısına göre en kalabalık ikinci şehir.. Yıllık ortalama 17 milyon turistin ziyaret ettiği de düşünülürse.. San Francısco Kaliforniya eyaletine bağlı Amerika Birleşik Devletlerinin en büyük 13. şehri. Şehrin üç tarafı denizle çevrili. San Francisco, Pasifik okyanusu ve San Francisco Körfezinin içinde yer alıyor. Okyanus sahilinde yer almasından dolayı ılıman bir iklimi var ve kar yağmıyor. Yıllık hava sıcaklığı 21C ile 5C arasında değişiyor. Diğer şehirlerden farklı bir özeliği de sabah ve akşam görülen yoğun sis.

Amerikan yerlileri bölgeye 10 000 yıl önce yerleşmişler. 19. yy.’da bu bölgede hastalık ve Avrupalı yerleşimcilerin medeni (!) tutumları  sonucu bütün yerli aşiretler yok olmuş. Bu bölgeye ulaşan ilk Avrupalı’nın 1770 yılında gelen İspanyol kaşif Don Gaspar de Portala olduğu biliniyor. İlk İspanyol yerleşim yeri olan Mission San Francisco de Asis 6 yıl sonra kurulmuş. Bugünkü San Francısco şehrinin kalbi ise Yerba Buena adlı küçük bir köy. Daha sonraları İspanyollara 1792 yılından itibaren İngiliz kolonileri de katılmış. Kuzey Kaliforniya’nın güneyinde yer alan Sonomo Countryde, Ruslar da koloniler kurmuşlar.

Meksikalıların İspanyollardan ayrılması neticesinde bölge bu defa Meksikalıların eline geçmiş. 1847’de ABD- Meksika savaşından sonra bölge tamamen Amerikalıların olmuş. Portekiz, İspanyol ve İngilizlerin koloniler kurduğu San Francısco körfezi, daha sonraları Californiya’da altının bulunmasıyla buraya göçen onbinlerce farklı kesimden insana ev sahipliği yapmış. Öyle ki bu özelliğini bugün de hala sürdürmekte. Pekçok farklı kültürden insanın birbirine saygı duyarak rahatlıkla yaşadığı bir şehir burası. Bu insanların özkültürlerine  bağlılıklarını şehir içerisinde oluşturdukları bölgelerden anlayabilirsiniz. Chinatown, Japantown,  uzakdoğuya gitmeden oraları ayağınıza getiren mahaller. Chinatown’da yaklaşık 30000 Çinli yaşıyor. 1850’de Amerika’ya göç eden Çinliler kurmuş bu mahalleleri. Her yıl şubat ayında “Çin Yeni Yıl Kutlamaları” bu kent sokaklarında gerçekleşiyor. Şehre 10 dakika uzaklıktaki Mission Bölgesinde Meksika ve Latin Amerikalıları, Nourt Beach bölgesinde de İtalyanları kendilerine has yaşam tarzları içinde bulabilirsiniz. Şehir 43 tepecikten oluşmuş. Her tepeden şehri farklı güzellikte görebilirsiniz. İnişli çıkışlı yolları ve şehre nostaljik bir hava katan Cable car adlı tramvayıyla çok ucuz fiyata dolaşabilirsiniz.

San Francisco’nun İstanbul’a benzer iki adet  köprüsü var. Ünlü Golden Gate Köprüsü ve Bay Bridge Köprüsü. Golden Gate köprüsü adeta San Francisco’nun simgesi olmuş.Burası  Pasifik Okyanusunu San Francisco körfezine bağlıyan dar bir boğaz . Bu köprü New York’ta ki Verrazano Narrow’s köprüsünden sonra dünyanın en büyük ikinci asma köprüsü. Yoğun sis nedeniyle yapımı imkansız gibi görünen  bu köprüye 1933 yılında  başlanmış ve 1937 yılında bitirilmiş. Zamanında 35 milyon dolara mal olmuş. 2.7 km. uzunluğunda ki bu kırmızı tuğlalı  köprüyle Amerikalılar  büyük gurur duyuyorlar. Türkler ise   Amerikalılara  Boğaziçi ve Fatih köprülerini görüp görmediklerini soruyorlarmış.

Bir diğer köprü Bay Bridge köprüsü. Şehir bu köprüyle Contra Costa ve Alameda bölgelerine bağlanıyor. İki katlı bu köprünün alt katı geliş, üst katı gidiş olarak kullanılıyor. San Francisco şehrinin başka bir mekanı da Golden Gate Park. Şehrin ortasında irili ufaklı pekçok gölden oluşan bu sakin yeşillik bölge, kafa dinlemek isteyenlerin vazgeçilmez mekanlarından. Piknik yapıp, güneşlenebileceğiniz , spor yapabileceğiniz çok hoş bir mekan.

Golden Gate Park’ta yer alan bir başka mekanda Kaliforniya Bilim Akademisi. Doğa Tarihi Müzesi olan bu Akademi de Steinhart Akvaryumu ve Morrison Planetarium yer alıyor. Steinhart Akvaryumu için Pasifikten Okyanus suyu çekilerek doğal filtasyon sistemi kullanılıyor. Bu sayede yeniden biriktirilen sular kullanılmış oluyor. Binanın yaşayan bir çatısı var. 1.7 milyon bitki çatıyı izole ediyor ve yağmur suyunu tutuyor . Pek çok küçük canlı için yaşama alanı oluşturuyor. Aynı zamanda fotovoltaik hücre yoluyla bu çatıdan enerji üretimi yapılıyor. Binanın aydınlatılmasını sağlamak ve tropik orman oluşumunu çoğaltmak için bilgisayar modellemesi kulanılıyor. Pasif İklim Kontürolü adı verilen sistemle serin havanın içeri girmesi ve sıcak havanın yüksekte toplanarak dışarı çıkması sağlanıyor ve bina beton  çelik gibi malzemelerin geri dönüşümüyle oluşturulmuş.

Morrison Planetariumun da  tamaman Californiya Bilim akademisi çalışanları tarafından üretilmiş yıldız projektörü yer alıyor. Burada gökyüzü 32 bölüme ayrılmış olup, her bir bölüm kendisine ayrılmış yıldız projektörleri tarafından gözlemleniyor.

San Francisco şehri Victorya tarzı denilen evleriyle meşhur. Amerikan dizilerinden tanıdığımız iki katlı yan yana bitişik bahçeli  o evler.. Dikkat çeken yapıtlardan bir tanesi de 60 metre yükseliğindeki Coil Kulesi. Telgraf tepesi denilen tepede yer alan bu kule de 1906 depremiyle ortaya çıkan yangını söndürmeye çalışanlar adına dikilmiş bir anıt yer alıyor.

Kuzey Californiya’nın en büyük Hayvanat bahçesi San Francisco Hayvavat bahçesidir. Pasifik Okyanusu yakınlarında yer alan bu hayvanat bahçesinde 250 tür hayvan yaşıyor.

Los Angeles’ta arabaya şiddetle ihtiyaç duyabilirsiniz.San Francisco  ise toplu taşıma araçları açısından elverişli bir şehir. Gezilerinizde otobüs kullanabilirsiniz, Bart denilen hızlı trenleri de var.  Şehri dolaşmak için Cable Car adı verilen tramvaylara binebilirsiniz. Market Street’den Fisherman’s Wharf’a kadar uzanan bu bölgeyi bu şekilde gezebilirsiniz. Pıer 39’a geldiğinizde  Fisherman’s Wharf’a ulaşacaksınız. Burası  şehrin rıhtımı ve  pekçok deniz mahsullerini tadacağınız turistik lokantalarla dolu. Gün batımını da çok güzel! Sol yolu takip edince yolun sonunda,  sol tarafta Golden Gate köprüsünü, karşınızda meşhur Alcatraz Hapishanesini, sağınızda San Francisco şehir Merkezini bulursunuz. Ayrıca yine bu rıhtımın yanında National Maritime Museum’u gezebilirsiniz.

Tarihi gemilere meraklıysanız yaşadınız.  Ghirarde Square’de çikolatanın tüm yapım aşamalarını seyredebilir, harika çikolatalar yiyebilir ve çikolatalı kahve içebilirsiniz. San Francisco Modern Sanatlar Müzesi şehrin en önemli müzesi. San Francisco Sahne gösterileri, canlı müzik festivalleri,cadde fuarları ve pekçok kültürel etkinlik açısından oldukça zengin bir şehir. Bizdeki Taksim Meydanı bu şehirde Union Square. Burada pekçok kültür ve sanat aktiviteleri gerçekleşiyor.Eylül ayında dünyanın en büyük deri Fuarı olan Folsom Sokak Fuarı da  bu şehirde açılıyor.

Kent pek çok spor aktivitesi için de elverişli. Yelken sporu, 320 km.yi  bulan bisiklet parkurları yanısıra uzun kumsalları ve devâsâ dalgaları sörf tutkunlarını buraya getiriyor. Paten, koşu, yürüyüş, tenis, yüzme sporları için de uygun mekanlara sahip. Kentte eğlenmek ve dinlenmek isteyenlerin tercih ettikleri bir yer de Treasury Island (Hazine Adası), adalar içerisindeki en revaçta olanı.. San Francisco’da alışveriş yapmak da çok zevkli! Kozmopolit yapısı size alternatif pek çok ürün sunuyor. Chinatown’da Uzakdoğunun tüm zerafetini yansıtan hediyelik eşyalar bulabilir, Westfield San Francisco Merkezinde, Union Meydanın da, Haight caddesinde, Chestnut Caddesinde, Embarcedero Merkezinde, Mision Caddesi ve Polk Caddesinde  bulunan dünyaca ünlü markaları ve indirim mağazalarını dolaşabilirsiniz. Yemek konusunda da çok şanslısınız. Acılı ve baharatlı Meksika mutfağından , sade ve çiğ Çin mutfağına, Hint mutfağından, Morokko mutfağına kadar pek çok alternatif var. Ben yine de Berkeley’de bulunan Türk Lokantasını tavsiye ederim. Şehir Merkezinde mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında Civic Center Station, büyük alışveriş merkezleriyle Union Square, buranın merkezinde bulunan Goddess of Victory heykeli, yüksek gökdelenleri Chevron Building, Schwab Building, Spear Tower, Ferry Building sayılabilir. Finans Merkezi olan Financial District şehrin de tam merkezi. Burada San Francisco’nun en yüksek binası olan 260 metre yüksekliğindeki Transamerica Pyramid yer alıyor.Güney tarafında ise Bank of America gökdeleni bulunuyor. Washington Caddesine doğru ilerlerlediğinizde 1800’lü yıllardan kalma Jackson Square Historical District adı verilen tarihi binaları görürsünüz. Pasific Heights denilen bölgede de tarihi evler bulabilirsiniz.

Şehrin en yüksek noktasının ismi Nob Hill. Şehrin büyük bir kısmını tepeden seyredebilirsiniz. Meşhur San Francisco evlerinin bulunduğu Nort Beach’e gitmelisiniz. Lombart Str sokaklarını San Francisco sokakları dizisinden tanıyacaksınız.

Golden Gate köprüsünün bir ayağını üzerinde bulunduğu Presidio, körfez manzaralı olup yıllarca askeri üs olarak kullanılmış. Şehrin en çok bilinen piknik  alanlarından biri. Kıyıya 2 km uzaklıkta bir adada bulunan Alcatraz Hapishanesi.. 1934 yılında açılan hapishane 9 hektarlık bir alan üzerine kurulmuş. 1963 yılına kadar açık kalan hapishanenin meşhur mahkumları olmuş. Al Capone, Doc Barker, Bonnie&Clayd’ın şöförü Floyt Hamilton bunlardan birkaçı. 1979 yılında başrollerini Clint Eastwood’un oynadığı ‘’Alkadraz’dan Kaçış’’ filmini babalarımız ve eski film tutkunları hatırlayacaktır.

Bölgede mevcut üniversiteler 1868 kuruluşlu Berkeley Üniversitesi, San Francisco Üniversitesi, Davis ve Stanfort Üniversiteleri.. Berkeley’de arabaya ihtiyacınız yok, bisikletle ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Burası görülmesi gereken güzel bir kampüs. İstanbul’u hatırlatan San Francisco’yu çok seveceğinizden eminim. Aktarmalı uçuşlarla 22 saati bulan uzun ve yorucu bir seyahati göze alanlara tavsiye ediyorum. Hayırlı uçuşlar…

Bu yazı, Gezgin dergisinin 2008 yılının Mart sayısında yayımlanmıştır. –  Yazı: Nurya Çakır | Fotoğraflar: Halit Ömer Camcı

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir