Gezgin’in Gör Dediği : Rüya Gibi

Siz rüyalarınızda fotoğraf çektiğinizi görür müsünüz? Ben görürüm.

Yazı ve Fotoğraf : Güneş SÖNMEZ

Zihnimin içi hikayelerle dolu ve fotoğraf bunları ete kemiğe dönüştürdüğüm tek adres. Fotoğraf, benim için anlamı tek kelimeyle TUTKU demek. Bu öyle bir his ki; nereye baksam daha derin daha farklı bakar oldum. Not defterimin sayfaları doğum günlerini bekleyene hayallerle dolu.

Bu kareyi de, İstanbul’dan – Kayseri Sarız’a bir bayram arifesinde 900 km yol gidip hayata geçirdim. Çocukken gitmemek için her türlü numarayı yaptığım bu yerler, fotoğrafla tanışmamdan sonra başka diyarlara dönüştü. İnsana sonsuzluk hissi veren çorak arazisinde, asırlık ardıç ağaçları arasında bir kadın düşledim. Sarız’ın sert esen rüzgârında o asırlık ardıç gibi toprağa kök salsın istedim. Arkadaşım Dilber’i de birlikte Sarız’a gidip kendisini çekmem için ikna ettikten sonra valizimde fotoğraf ekipmanlarım, bir kaç giysi ve evin penceresinden apar topar söktüğüm tül perdeyle yollara düştük. Annemin azarını da saymazsak her şey düşlediğim gibi gerçekleşti.

Son olarak ürettikçe özgürleştiğimi hissediyorum. Nefes aldıkça üreten, ürettikçe özgürleşen, mutluluğu bu özgürlükte bulanlara, yani bu satırları okuyanlara teşekkürlerimle…

GEZGİN’İN GÖR DEDİĞİ : Rüya Gibi – Bu yazı 2015 yılının Temmuz ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 101. sayısından alınmıştır.