Cuma , 22 Kasım 2024

Haziran’da Nereye Gidilir

Yazı ve Fotoğraflar: Hakan Özhan

METEORA – YUNANİSTAN

Meteora, Yunanistan’ın mutlaka görülmesi gereken yerlerinin başında geliyor. Orta Yunanistan’ı Igumenitsa’ya bağlayan bu vadide tam 24 manastır mevcut. Taş duvarların bitiş çizgisinden itibaren tuğla duvarlar haşmetle yükseliyor bulutlara değercesine. Hani ‘kartal yuvası’ denir ya işte tam öyle bir manzara! Kalambaka yönünden gelirken ilk göze çarpan yaklaşık 200 metrelik bir uçurumun tepesindeki manastır. Daha yukarılara çıkıldıkça hemen her uçurumun tepesinde bir başka manastır selamlıyor sizi, güneşin kızıla boyadığı duvarları ile..

gezgin_dergi_haziran'da_gidilecek_yerler (9)

Vadi tabanından bakıldığında başınızı döndüren bu yapılar yakın tarihimiz açısından da önemli. Çünkü manastırlar 19. yüzyıla gelindiğinde Yunanistan’ın bağımsızlık fikrinin ve Ortodoks helenist düşüncenin dölyatağı oluyor. Sadece din adamları değil, Yunan milliyetçisi düşünürlerin, sanatçıların, yazar ve şairlerin yolu mutlaka buradan geçiyor. Buradaki inziva hayatında ürettikleri fikirlerle bağımsızlık ateşini yakıyorlar.

gezgin_dergi_haziran'da_gidilecek_yerler (7)

Tarih, coğrafya ve mimarinin iç içe geçtiği Meteora karayolu ile Türkiye’den yaklaşık 14 saat uzaklıkta. Selanik-Atina yolu üzerindeki Larisa kasabasından Trikala yönüne dönülüyor. Yol direkt olarak Meteora’ya varıyor. Önünüze çıkan muhteşem taş duvarları kaçırmanız imkansız.

gezgin_dergi_haziran'da_gidilecek_yerler (8)

NEMRUT

“Dünyada günbatımının en güzel olduğu yer,” diyor arkadaşım içini çekerek, “yazık ki sisli bir gün düştü bahtımıza.” Burası Kommagene Kralı I. Antiochos’un mezarının bulunduğu tümülüs. Adıyaman’ın Kahta ilçesinde 2150 metre rakımıyla çevreye hakim Nemrut Dağı yamaçlarında inşa edilen tümülüs, başları 2-3 metre olan taş heykelleri ve elbette muhteşem manzarası ile ünlü.

gezgin_dergi_haziran'da_gidilecek_yerler (10)

2000 sene öncesinin bu nispeten güçsüz krallığının bu enfes zirveyi nasıl bulduğu, nasıl böylesine etkileyici bir yapıyı inşa ettiği, bugüne kadar nasıl bozulmadan geldiği soruları insanı fazlasıyla şaşırtmaya yetiyor. Kaba bir benzetme olacak ama Nemrut’a Anadolulun piramidi de denebilir.

gezgin_dergi_haziran'da_gidilecek_yerler (3)

Toros sıradağlarının bir zirvesine inşa edilmesi de etkileyiciliğini pekiştiriyor. Dağ ve mezar tek vücut oluyor adeta… Bir an için açılan sislerin arasından aşağılara doğru uzanan vadiler manzarayı tamamlıyor. Burası bir abide! Anadolu’nun gözlerden saklı bir köşesinde yer alması, kolay ulaşılamaması sebebiyle hak ettiği ölçüde ilgi görmüyor olabilir ama fotoğrafın iki boyutlu düzleminde hapsolan güzelliğinden çok daha fazlası ancak çıplak gözle görülerek yaşanabilir.

ERDEK

Püfür püfür esen bir rüzgara karşı gökyüzünü turuncunu değişik renklerine boyamış gün batımını seyrederek yalınayak yürüyorum altın renkli kumsalda. Kulağıma balık restoranlarından, kıyı kafelerinden yayılan melodiler yayılıyor ama asla rahatsız edici düzeyde değil. Burada yılın en kalabalık aylarında bile çılgın bir kalabalık yok. Biraz yaşları geçkince insanların fazlalığından olsa gerek. Oysa çok değil birkaç on yıl önce bu muhteşem kıyılar haklı olarak Türkiye’nin en kalabalık sahiliydi.

gezgin_dergi_haziran'da_gidilecek_yerler (4)

Bugün de ortalık cıvıl cıvıl, rengarenk ama o bildik “beş-yıldız” çılgınlığından uzak. Ağırbaşlı ve dingin. Yorulmuş ama pes etmemiş. O Anadolu’ya özgü misafirperverliğini sergilemekten  kaçınmıyor. Dingin bir körfezin kıyısında kurulmuş, sırtını muhteşem Kapıdağı yarımadasına dayamış, çevresinde irili ufaklı ayrı güzellikler barındıran adalar mevcut olan Erdek, bozulmamış doğası, yıllara direnen güzelliği, sosyal yaşamındaki renkleri ile Ege ve Akdeniz’deki rakipleri için hala ciddi bir alternatif.

gezgin_dergi_haziran'da_gidilecek_yerler (1)

BEYŞEHİR

Mavi, yeşil, lacivert, turkuaz. Renklerin dansı sürüp gitmekte. Kah tül gibi bulutlar, kah göğün doygun mavisi bu renk armonisine eşlik ediyor. Sultan Dağlarının zirvelerinden henüz karlar kalkmamış. Çevrede ise milyonlarca çiçeğin, sarının, beyazın, kırmızının cümbüşü adeta baş döndürüyor. Binbir renk, binbir şekil devinip duruyor Beyşehir Gölünün tuvalinde.

gezgin_dergi_haziran'da_gidilecek_yerler (6)

Sarı ve yeşilin muhteşem birlikteliğini yansıtan salkım saçak sütleğenler arasında yer alan, Selçuklu ahşap mimarisinin en özgün eserlerinden Eşrefoğullarından kalma caminin gölle olan tam sekizyüz yıllık yarenliği de görülmeye değer. Bugün temelleri dışında pek bir şey kalmamış Selçuklu sultanlarının yazlık sarayı Kubadabat da mazinin ihtişamlı günlerini hatırlatıyor. Bugün ise rızkını arayan balıkçılar ve gezginlerle paylaşıyor güzelliğini cömertçe.

gezgin_dergi_haziran'da_gidilecek_yerler (5)

Haziran’da Gidilecek Yerler – Bu yazı 2007 yılının Haziran ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 5. sayısından alınmıştır.

Yazar : GEZGİN YAZAR

Türkiye'nin Gezi, Seyahat ve Fotoğraf Dergisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir