Yazı ve Fotoğraflar: Hakan Özhan
Sinop ülkemizin en kuzeyinde yer alan il. Karadeniz ikliminin kendisine bahşettiği bütün güzellikleri barındırırken yağmurlu gün sayısının nispeten az oluşu avantajı. Kent merkezine sadece 9 km uzaklıktaki Akliman yemyeşil ormanlarla denizin birlikteliğinin güzel bir örneği. Şehir merkezi ise limanı, kalesi, eski evleri, tersanesi ile özgünlüğünü muhafaza ediyor.Sinop açık söylemek gerekirse bugüne kadar hak ettiği ilgiyi bir türlü göremedi. Doğu Karadeniz’de adeta “yayla turizmi” patlaması yaşanırken, büyük ve orta ölçekli turizm şirketlerinin neredeyse tamamında 7-10 günlük Doğu Karadeniz turlarını bulmak mümkün iken, orta Karadeniz ve özelde Sinop’un hala bakir kalması gezgin açısından bir fırsat olarak görülmeli.
Üstelik Tahtalı takım şelaleleri, Türkeli Kurugöl yaylası, Ayancık Akgöl yaylası gibi eşsiz güzellikleri keşif zevkinin yaşanacak olması da cabası. Doğal güzelliklerden çok kültür turizmini tercih edenler için de zengin tarihi eserlere sahip müzeleri, yakın dönem şair ve edebiyatçıların hapis yattığı şimdi müze olan tutukevi, sivil mimarinin nadide örneklerine sahip evleri ve yüzyıllardır duvarlarını dalgaların dövdüğü kalesi ilgi çekici olabilir. Güler yüzlü ve cana yakın insanı ise zaten anlatılmaz, yaşamak lazım.
Bu yazı, Gezgin dergisinin 2008 yılının Haziran sayısında yayımlanmıştır.