Perşembe , 28 Mart 2024

Moskova Metrosu

Moskova Metrosu Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’da bulunan dünyanın en eski ve büyük metrolarından biri. Josef Stalin tarafından 1931’de inşası başlatılan Moskova Metrosu, günümüzde büyüklük bakımından New York, Paris veya Londra metroları ile karşılaştırılsa da iç mimari ve dekorasyon bakımından dünyanın en güzel metrosu olduğu herkes tarafından kabul ediliyor. Moskova’da şehir içi ulaşım araçları olarak kullanabileceğiniz vasıtaların başında hiç şüphesiz metro gelmektedir. Taksi ve otobüsler her zaman ikincil araçlar olarak tercih edilir. Metro’nun çok yaygın bir ulaşım ağının bulunması, fiyatlarının uygun olması ve bazı metro istasyonlarının, tam bir sanat eseri (müzesi) gibi resimlerle süslenmesi metro’nun bir ulaşım vasıtası olarak değil, bir yaşam alanı olarak daha çok tercih edilmesini sağlıyor.

Yazı ve fotoğraflar: Orhan Şefik

Metroyu bir ulaşım aracı olarak tercih etmeseniz dahi istasyonlardaki bu kültürel hayat akışını görmek için zaman ayırmanız ve metro istasyonlarını ziyaret etmenizde fayda var.

Sesin cinsiyeti metronun yönü Günümüzde Moskova Metrosu başlı başına bir turizm kaynağı sayılabilir. Çünkü ülkeye gelen binlerce turist bu tarihi metroyu ziyaret etmektedir. Ayrıca metronun haritasına bakıldığında başka sistemlerde olmayan ilginç bir kurgusunun olduğu dikkatlerden kaçmayacaktır. Toplam 12 hattın bulunduğu Moskova Metro’sunda her hattın kendine ait ismi ve rengi bulunmaktadır. Hatlar genellikle Moskova’nın dışından merkezine doğru yönlenmiştir. Ayrıca hattın ismi ve istasyonların isimleri yolculuk sırasında anons edilmektedir. Anonsu yapan kişi erkek ise bindiğiniz trenin yönü Moskova’nın merkezine doğru gidiyor, kadın ise merkezden dışarı doğru gidiyor anlamı taşımaktadır.

Moskova Metrosu dünyanın en eski metrolarından. Ayrıca istasyon isimleri tabiatıyla Rusça yazdığı için ve İngiliz lisanına pay vermediklerinden dolayı yön bulmanız çok zor… Bu nedenle her şeyden önce bir Moskova Metrosu planı edinmeniz gerekiyor. Öyle Moskova Metrosu’nda hemen plan bulabileceğinizi zannetmeyin. O nedenle seyahate çıkmadan önce internetten metro planını indirmenizde fayda var. İndiremezsiniz mutlaka Moskova’ya indiğinizde bir büyük otelden veya Metro istasyonlarından birine girerek Moskova haritasıyla, metro planını isteminiz sizin için hayati bir ihtiyaç olabilir. Eski olmasına rağmen metronun hatlarının seçimi çok mantıklı.

Çember İsimli Ring Hattı Sadece çember isimli -ring- hattı (20 km) tüm diğer hatları keserek transfer hattı gibi kullanılmasını sağlamış. Bu dairenin içi Moskova’nın kalbi demek oluyor. İkinci güzel şey de Moskova Metrosu istasyonlarından bazılarının etkileyici bir güzellikte olması. Ring seferini yapan hatta binerek bu istasyonları görmeniz sizin için unutulmaz bir tecrübe olacaktır. Ring hattı için erkek anons sesi saat yönünde, kadın anons sesi saatin ters yönünde yol aldığınızı göstermektedir. Böylece bizim İstanbul’da ki minik metromuzun göze hitap etmeyen halini çok daha iyi anlayabilirsiniz.

Tüm metro sisteminin neredeyse tamamı yeraltında kurulmuş. Sadece 1, 2 ve 4 numaralı hatlar Moskova nehrini köprüyle geçerek yeryüzüne çıkıyor. Saat sabah 05.30 ile gece 01.00 arasında toplam 19,5 saat aralıksız çalışan Moskova metrosu, yoğun saatlerde 90 saniye aralıklı seferler yapmakta. Moskova Metrosu kuşkusuz dünyanın en çok yolcu taşıyan metrosu. Her biri sanat harikası olarak kabul edilen 172 istasyonda her gün yaklaşık 10 milyondan fazla kişi yolculuk yapıyor. Ayrıca işe gidiş, dönüş saatlerinde metrodan uzak durmakta fayda var. Yani sabah ona kadar ve öğleden sonra 16-19 arası; çünkü o saatlerde insan seli o kadar fazla ve hızlı akıyor ki istasyonlara bakayım derken ezilebilirsiniz.

II Dünya Savaşında Sığınak ve Genel Karargah Olarak Kullanılmış. Moskova Metrosu II. Dünya Savaşı sırasında Sovyet liderleri için önemli bir sığınak ve merkez olarak kullanılmış. Özellikle Stalin 1941 Kışında Alman askerleri başkenti tehdit ederken şehri terk etmemiş ve buradaki karargahından ayrılmayarak savaşmakta olan Sovyet toplumuna moral vermiştir. İlk yapılan istasyonlar, savaş sırasında sığınak olabilecek şekilde tasarlanmış. 1941 yılında Alman askerleri Moskova yakınlarına geldiğinde, Mayakovskaya metro istasyonu karargah olarak kullanılmış. Kızıl Ordunun cepheye gitmesinden önce Stalin, generalleriyle bu istasyondaki merkez salonda toplantı yapmış. Çistye Prudi istasyonu ise 2. Dünya Savaşı sırasında Genel Kurmay Karargahı olarak kullanılmış. Stalin ve danışmanları ilk saldırı planlarını burada hazırlamışlar.

Her Hat Müze Niteliğinde Tarihi Dönemi Anlatır İnşası için ilk planlar Rus İmparatorluğu zamanında yapılan ve Birinci Dünya Savaşı, Ekim Devrimi ve İç Savaş nedeniyle yapımı ertelenen Moskova Metrosu, Rus Komünist Partisi’nin kararıyla tekrar gündeme gelmiş. İlk hatları 1930’da Lazar Kaganovich tarafından hazırlanan master plana göre yapılan metronun inşaatında Londra Metrosu’ndan da tavsiye alınmış. Metronun 1931-35 yılları arasında gerçekleştirilen ilk aşaması, bir gereklilik sonucunda yapıldı. Stalin döneminde bir dizi propagandaya konu olsa da hiçbir zaman “Stalin’in metrosu” olarak tanımlanmadı. Eski mimarlar, metro komisyonundan uzak durarak gençler için yer açmayı amaçladı, ancak 1935’te başlayan ikinci aşamada yaklaşımlar değişti. Politik bir simge haline gelen Moskova Metrosu, artık büyük bir bütçeyle destekleniyordu.

“Kaltsovaya Liniya” yani “kahverengi” hat üzerindeki istasyonlar ve merkezdeki birçok istasyon müzeden ve bir sanat galerisinden farksız. Zaman içinde, Moskova’da değişik yerlere gittikçe, bu yeni istasyonları keşfedebilirsiniz. Metroyu, Moskova’nın en iyi mimarları şekillendirmiş. “Kızıl Kapı”, “Sokolniki” ve “Mayakovskaya” istasyonları: Brüksel ve Paris’te yapılan uluslararası sergilerde Grand Prix’e (Büyük Ödül) layık görülmüşler.

Halk arasındaki bir söylentiye göre; kullanımına açık hatlardan başka, güya hükümet binalarını şehir kenarında bulunan mistik bir yer altı şehriyle birleştiren esrarengiz bir metro ( II. Metro) daha varmış.

İlk olarak, 1912 yılında, Knorre isimli bir mühendis, metro projesiyle ilgilenir. Ancak bu sırada I. Dünya Savaşı başlar, ardından devrim olur ve Moskovalılar, metroya kavuşamazlar. 1931 yılında, Stalin döneminde, metro projesi kabul edilir. Metronun yapım görevi Nikita Kuruşçev ile Lazar Kaganoviç’e verilir. Sovyetler Birliğinin dört bir yanından erkek ve kadın işçiler getirtilir. Ayrıca: Kızıl Ordu ve Komünist Gençlik Birliğinin (Komsomol) 13.000 den fazla üyesi de metro yapımına katılırlar. Onların anısına Kaltsovaya Liniya üzerinde “Komsomolskaya” isminde, bir istasyon bulunmaktadır.

İlk olarak: Skoloniki’yi; Park Külturi’ye bağlayan “Sokolichneye” hattı yapılır. 11.6 km. uzunluğundaki bu hattın, yapımı 1935 yılında tamamlanır. İlk 13 istasyon hizmete açılır. Bu hattın yapımında çalışanlara, madalyalar verilir ve çok büyük önemi olan “Lenin Nişanı” ile ödüllendirilirler. Bunu takip eden, 4 yıl içinde, inşaat hızla devam eder. 1939 yılında, 1 milyondan fazla yolcuya hizmet veren, yeni hat ve 22 istasyon daha açılır.

Metro istasyonlarının iç dekorasyonlarında SSCB’nin en ünlü sanatçıları görevlendirilir. Bunların çoğu istasyonlardaki eserlerinde, devrim, Sovyetlerde yaşam, ulusal savunma gibi temaları işlerler.

13 Mart 1938 tarihinde, tasarımı “Duşkin”e ait olan “Ploşçad Revalyutsi (Devrim Meydanı)” istasyonu açılır. Ana salonunda mermer kaplı kemerler, kemerlerin iki gerçek boyutlardaki bronz heykeller vardır. Bu heykellerde sosyalizmin öncüsü olarak, kızıl muhafızlar, işçiler, denizciler, sporcular, çiftçiler, kadınlar birlikte betimlenirler. Gorkovsko-Zamoskvorestkaya hattının en önemli istasyonu: “Mayakovskaya”dır. Burası: II. Dünya Savaşında, aynı zamanda sığınak olarak da kullanılmış. İstasyonun tavanını mozaikler süslüyor. Ana salonu paslanmaz çelik ve mermer sütunlar destekliyor. Mozaik panolarda Sosyalist ülkenin bir günü anlatılıyor. Sabah saatlerini anlatan bölüm aydınlık ve açık renklerden başlıyor. Ortaya geldikçe ve geceye doğru renkler koyulaşarak devam ederken ardından tekrar gündoğumuna doğru bir aydınlanma oluyor. Aynı zamanda, ünlü şair Vladimir Mayakovski’nin bir heykeli de, bu istasyonu süslemektedir ve istasyon adını, bu şairden alır.

II. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında, savaş temaları ön plana çıkmaya başlamış. 1943 yılında, henüz II. Dünya Savaşı devam ederken, “Nuvokuznetskaya” istasyonu açılır. Mimarları istasyonun duvarlarındaki firizlerde Pojarski, Mareşal Kutuzov gibi savaş kahramanlarının tasvirlerini yapmışlar.

Bazı istasyonların dekorasyonlarında halkı teşvik amacı gözetilmiş. 1940-1950’lerde yapılan çoğu istasyonda Sovyet rejiminin erdemleri üzerinde durulmuş. “Teatralnaya”daki tavan panellerinde, Sovyetler Birliğinde yaşayan farklı kültürler, ulusal giysileriyle resmedilmiş ve Sovyet Cumhuriyetlerinin sanatları övülmüş. Sade ve zarif çizgilere sahip, “Kropotkinskaya” istasyonu, ismini Prens Pyotr Kropotkin’den almaktadır. Tasarımcısı ise Duşkin’dir. İstasyonların yer üstündeki tasarımları bile, propaganda amaçlı hazırlanmış. “Arbatskaya” istasyonunun girişinin Sovyet Yıldızı şeklinde olması gibi.

1950’li yıllarda açılan Kaltsovaya Liniya hattı; Moskova merkezini, halka şeklinde çevrelemiş. Metronun bazı istasyonlarında, farklı metro hatlarına iki ya da daha fazla aktarma yapılabilir. Bu istasyonlardan biri olan “Novoslobodskaya” metrosu, 1952 yılında açılır ve ana salonun tavanında ressam Korina’ya ait görülmeye değer “Tüm Dünya Barışı” temalı mozaik yer alır. Yine Kaltsovaya Liniya üzerinde: “Beloruskaya” adını, Sovyet Cumhuriyetlerinden olan Beyaz Rusya’dan alır. Burada: aynı adı taşıyan, bir de tren istasyonu vardır. Beloruskaya istasyonunda, kır manzaralı mozaikler ve Beyaz Rusya’ya özgü halı desenleri ile süslenmiş zemin ilgi çekicidir.

“Kievskaya” (1937-1954) istasyonundaki mozaiklerde, tarımdaki bolluğu kutlayan sağlıklı, mutlu köylüler ve Rusya ile Ukrayna arasındaki dostluk betimlenir. Sovyet anlayışında spor başarılarının anlatıldığı “Park Kulturi” istasyonunda (1935-1949) Sergey Rabinoviç’in, ikiz temaları, bu başarıları anlatıyor. Buzda paten kayanlar, satranç oynayanlar, dans edenler, ana salonda, nişler üzerinde mermer rölyeflerdeki madalyonlar üzerinde resmedilmişlerdir.

“Komsomolskaya”da ise, mermer sütunlar ve Yevgeni Lanseray’ın kahraman metro işçilerini gösteren, İtalyan çini panelleri vardır. İstasyonu, ünlü mimar Aleksey Sçusev tasarlar ve Pavel Korint’e ait askeri resmigeçitleri ile tarihteki ünlü Rusları anlatan, altın mozaikler yer alır. Bunun dışında, metro rayları, istasyonların yapım çalışmalarının, tarihleriyle, fotomontajlarıyla sergilendiği Metro Müzesi, Sportivnaya istasyonu üzerinde bulunuyor. Sinyal noktaları, bilet gişeleri, tren ve asansör modelleri, aslına uygun yapılmış bir makinist kabini ve 1935 yılında satılan ilk bilet, bu müzede sergileniyor. Moskova metrosu dünyadaki örnekleri içinde özgün ve özel yerini hala koruyor. İlk ona girmese de dünyada görülmesi gereken ilk 1000’de yerini alıyor.

Görülmesi önerilen istasyonlar ve yapım tarihleri

-Mayakovskaya (1938) -Ploşçad Revolyutsii (1938) -Kropotinskaya (1935) -Komsomolskaya (1935) -Novoslobotskaya (1952) -Novokuznetskaya (1943)

Bu yazı, Gezgin dergisinin 2010 yılının Şubat sayısında yayımlanmıştır.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir