Arılar kayboluyor!

Türkiye’yi de saran esrarengiz arı ölümleri, genelde küresel ısınmaya, yani ‘yalancı bahara’ bağlanıyor. Ancak esas sebeplerden biri, hastalık kıskacındaki arıların dirençsiz olması. Tek umut, sağlıklı ana arı üretiminde.

Yazı : Haşim Söylemez

40 bine yakın ailenin arıcılıkla geçindiği Türkiye, aslında bu alanda dünya çapında isminden söz ettirecek durumda. Türkiye arı sayısı bakımından Çin’den sonra dünyada 2. sırada; ancak bal üreticiliğine gelince bu sıralama 8’inciliğe geriliyor. Bu da Türkiye’nin arılarından yeterince verim alınamadığını, arılar ve doğal bitki örtüsü konusunda sorun yaşamayan Türkiye’de arıcılığın bilinçli yapılmadığını gösteriyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2005 verilerine göre dünyadaki kovan sayısı 62,3 milyon, Türkiye’deki sayı ise 5 milyon. Ancak, dünyadaki toplam bal üretimi 1,3 milyon ton olmasına rağmen, Türkiye’nin rekoltesi sadece 74 bin ton. Balların % 29’u Ege bölgesinde üretilirken, Karadeniz’den %22, Akdenizden’den % 13 oranında bal geliyor. Kalan kısım ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile diğer bölgelerde üretiliyor. Yozgat, Şırnak, Hatay, Kars, Ağrı, Sivas, Erzincan, Rize gibi iller arıcılıkta ön plana çıkıyor. Türkiye’de resmi kayıt altında olan arıcılar dışında hiçbir yerde kaydı olmayan arıcılar da bulunuyor. Gezgin arıcılar kovanlarını kışın Akdeniz’e, yaz aylarında ise Doğu ve Güneydoğu’daki yüksek yaylalara götürüyor.

Arılar kayboluyor! – Bu yazı 2007 yılının Mayıs ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 4. sayısından alınmıştır.