Yazı ve Fotoğraf: Zeynep Azize Su
Çocukluğumuzda domates ve salatalığın kendilerine has güzel kokuları olurdu; tıpkı diğer sebze ve meyvelerde olduğu gibi. Hormonlu ve genleri ile oynanmış salatalıklar, domatesler yemeye başlayalı neredeyse tüm sebzelerin kokularını ve gerçek tadlarını unutur olduk. Nihayet yıllık 120 milyon dolar verilerek İsrail’den ithal edilen domates tohumunun yerlisi üretiliyor. 2006 verilerine göre gramı 30 ytl’yi (dolayısıyla altının gram fiyatını) aşan domates tohum fiyatının bu yükselişi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) mühendislerini harekete geçirdi. Yerli domates tohumu üretimi yaklaşık üç yıl sonra çiftçilerin kullanımına sunulacak. Yurtdışından alınan tohumların tek kullanımlık tohumlar olması tarımda dışa bağımlılığı ve büyük bir ekonomik handikapı içinde barındırıyordu. Domates, salatalık, patates, soğan gibi neredeyse temel gıda tüketim ürünlerinin tohumlarının dışarıdan satın alınması Türkiye ekonomisinin görünmeyen açıklarını oluşturuyor. TAEK’in öncülüğünde başlayan ‘milli tohum’ çalışmaları ülkemizin tarım alanında kısa zaman sonra yüzünü güldürecek önemli bir proje.
Domates Devri – Bu yazı 2007 yılının Mayıs ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 4. sayısından alınmıştır.