Gezgin’in Gör Dediği / Sonbahar

Yazı ve Fotoğraf : Hakan Özhan

Ve Gezgin 100. sayısına ulaştı. Bu onur elbette herkesten önce dergiyi adeta tek başına sırtlayıp buralara taşıyan aziz dostum Halit Ömer’e ait. Arkasında büyük yayın gruplarının desteği olmayan bütün dergilerin ortak kaderi birkaç idealist insanın omuzlarında yükselmesidir, eğer yükselebilirlerse. Halit bunu başardı. İlk sayıdan itibaren dergi için emek ve destek veren dostların da katkısını unutmamalıyız. Onlar olmasa muhtemelen Gezgin’imiz kanatlanamadan matbuat tarihimizde yerini alacaktı. Ama değil mi ki artık göklerde süzülüyor, gösterilen azim ve fedakârlık karşılığını bulmuş demektir.

Ve siz okurlar, Gezgin dostlar. Daha gidecek çok yol, görülecek, yaşanacak çok mekân, tanışılacak çok dost var. İletişim kanallarının hiç olmadığı kadar gelişmesine rağmen dergi gezginin hayal dünyasına apayrı bir ruh üflemeye ve onu motive etmeye devam edecek. Gezmek ve okumak insanlık tarihi boyunca hiç bu kadar kolay olmamıştı. Yola çıkmak bu kadar sıradanlaşınca, “gezmiş olmak için gezmek” riski de o nispette arttı. Yolculuklarımızın çerçevesini bizi yoktan var eden ve bu kocaman kâinatı güzelliklerle dolduran Yaratıcımızın muhteşem sanatını temaşa eylemi çizecekse, iki bin metre rakımda kayaların arasında açan çiçekleri gidip görmeyi önemsiyor ve bu tanıklığı insanın yaratılış hikmetlerinden biri olarak görüyorsak, gezmek marifet adına bir şey ifade eder diye düşünüyorum. Elbette maksat sadece görmek olmamalıdır, salt görme arzusunu tatmin o kadar zahmete değmez. Göstereni hissetmeli, güzellikten güzelliğin kaynağına, numunelerden asıllara doğru bir tefekkür eylemi başlatabilmeliyiz. Hepinize marifet peteğinize ilhamlar doldurduğunuz gezmeler, Gezgin’e de nesilden nesile aktarılan bir ömür diliyorum.

Gezgin’in Gör Dediği / Sonbahar – Bu yazı 2015 yılının Haziran ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 100. sayısından alınmıştır.