Yazı ve Fotoğraf : Sadık Mustafa Kalaman
Ülkemiz son çeyrek yüzyılda büyük bir mimari değişim içerisinde. Yapılar, mimari tarzlar ve anlayış değişiyor. Kabul gören bir gerçek de günümüzde şehircilik faaliyetlerinin karmaşık bir hal aldığı. Çarpık kentleşme alınan tüm önlemlere rağmen devam ediyor. Kâr yüksek olunca inşaat sektörünün talibi de çok. Pastadan pay arayan yeni müteahhitler sektörde kol geziyor. Önüne gelenin müteahhit olması üretim fazlalığına ve plansız yapılanmaya neden olurken bu durum sektörün köklü isimlerini ve istikrarı rahatsız eden bir diğer sorun. Kentsel dönüşüm de kağıt üzerinde bu karmaşalara çözüm üretse de pratikte bunu başarabildiğini söylemek zor.
Bununla birlikte sektörde bir karmaşık hal daha var. O da sektörün yapıtaşı işçilerin durumu ve geleceği. Zor şartlar altında çalışan ve yaşayan işçiler güvenlik ve gelecek kaygısı yaşıyor. Taşeron işçi yöntemi ve iş güvenliği zafiyeti en büyük sorunlardan. İki sorunun çözümü çok zor olmasa da, işverenlerin ‘kâr planlarına’ uymadığından problem devam ediyor. İşçilerin bu konudaki en büyük yardımcılarından olması gereken sendikaların da iyi çalıştığını söyleyemeyiz. Hareketli günler yaşanan ülkemizde sektör yöneticileri ve işçiler her şeye rağmen daha iyi bir ortam umut ediyor. Ne de olsa umutsuz yaşanmıyor.
Fotoğraf Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesinde Mayıs 2013’de çekildi. Bugün bu görüntünün bulunduğu yerde alt geçitten araçlar geçerken üst kısımda betondan bir meydan Taksim’in cazibesine gölge düşürüyor.
Gezgin’in Gör Dediği : TAKSİM – Bu yazı 2015 yılının Temmuz ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 101. sayısından alınmıştır.