Pazartesi , 7 Ekim 2024

Hey Gidi Karadeniz

Biraz kum biraz güneş, soğuk bi’ şeyler içmek için vakitler ayırdığımız, tatiller yaptığımız yaz aylarını bitirdik. Sıcak havalarda sıcak deniz kenarlarına inen insanlara inat biz de pusulayı kuzeye çevirdiğimiz bir yaz yaşadık. Her zaman girecek bir deniz, güneşlenecek kumsal bulabiliriz. Ama yaz günü serin dağlar herkese nasip olmaz.

gezgindergi-turkiye-hey-gidi-karadeniz

YAZI ve FOTOĞRAFLAR ERHAN AŞIK

Yine vazgeçilmez tutkumuz Karadeniz bizi kendine âşık etmekle kalmayıp, bağımlı yaptı. Bu sene de Karadeniz’e gideriz, yorganı çeker uyuruz arkadaş’ duygusu ile kuzeyin cazibesine kapıldık ve zirvelerin yolunu tuttuk.

Sıcağı sevmeyen insanların en büyük tutkusu sisli dağlardır hiç şüphesiz. Bulutların içinde dolaşmak, her an yağmur çamur, dolu ile tabiatın görkemli anlarında onunla birlikte olmak. Birden gelen güneşle tekrar kurumak… Başkaca hiçbir tecrübede edinemeceyeceğiniz bir duygudur. Konforu sevmeyen, tamamen doğal hayattan zevk alanların binbir zahmetlere katlanıp ulaştıkları bu duygunun ülkemizdeki en doğru adreslerinden biri Karadeniz. Özellikle Trabzon’dan başlayarak Rize, Artvin hattı ile devam eden dağ silsileleri hem büyüleyici manzaraları hem de eşsiz tabiatları ile doğaseverlerin vazgeçilmezi.

gezgindergi-turkiye-hey-gidi-karadeniz-2

İlk defa gidenler için ilk akla gelen şeylerden bir tanesi, bu kadar su nerden geliyor olmasıdır. Bazen o kadar şaşırırsınız ki! Bu kadar yeşil gerçekten bu ülkede var mıdır diye kendinize sorular sormaya başlarsınız. Bu coğrafyada uzun süre kaldığınızda ya yeşil körü olur ya da artık her şeyi yeşil görmeye başlarsınız..

Akan dereler, çağlayan ırmaklar, dağlardaki sis, yağan misket büyüklüğündeki dolu tanecikleri, gökkuşağı, bulut kümeleri, Heidi çizgi filmlerini aratmayacak düzlükler üzerindeki evler. Kocaman, izlemeye doyamayacağınız vadiler. İçince kendinizi bir başka evrende zannedeceğiniz soğuk sular, yoldan gecen teyzelere içten verilen selamlar, amcaların çay muhabbetleri. Her eve sanki kırk yıldır giriyormuşçasına samimi misafirlikler… Bunların hepsi ve hepsi her an gerçekleşebiliyor buralarda. Şehir hayatından biraz uzak kalmak ve şehri tek kelimeyle hiç düşünmemek. Modern yaşam hastalığının tedavisi bu coğrafyada.

gezgindergi-turkiye-hey-gidi-karadeniz-3

En güzel yanı da hiç bir telefon operatörün çekmiyor olması. Çantama giren telefona hiç bakmamak ve hiç hatırlamamak. Gece olduğunda uyumak istememek. Tekrar tekrar dışarı çıkıp yüksek rakımlarda yıldızları izlemek ve en önemlisi sevdiğin dostların varsa onlarla o yıldızlar eşliğinde sohbet etmek..

Çok beylik bir cümleyle, Karadeniz’i anlatmak için kelimeler yetmez. Bu doğa dünyanın ilk harikalarından belki de. En azından orada yaşayan gün görmüş insanların sıcak muhabbetleri, kucaklayıcı tavırları bu coğrafyayı ziyaretin en temel sebebi olabilir. Şimdiden yolunuz açık olsun.

Bu yazı 2014 yılının Ekim ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 92. sayısından alınmıştır.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir