Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
Necip Fazıl Kısakürek
İşte gidiyorum çeşm-i siyahım Önümüze dağlar sıralansa da Sermayem derdimdir servetim ahım Karardıkça bahtım karalansa da
Hayli dolaşayım yüce dağlarda Dost beni bıraktı ah İle zarda Ötmek İstiyorum viran bağlarda Ayağıma cennet kiralansa da
Bağladım canımı zülfün teline Sen beni bıraktın elin diline Güldün Mahzuninin berbat haline Mervanın elinde parelense de
Aşık Mahsuni Şerif
… Yün ören at güden kadınlar Ormanlara tepeden eğilen toprak evlerde Küçük pencereli karanlık dar odalarda Uzaktan uzayıp gelen kurt seslerinin Uzağa çekilip giden Ayazda donan gülmeler içinde Ormanlarda süt emziren anne Unuttu gittikçe uzayan çocuğunu … Cahit Zarifoğlu
Damarlar gölgelenmeye başlayınca koridor, koridor gölgelendikçe de damarlar daha bir belirginleşir. Ay, bildirinin ilk sözcüğü olur. Yeni kesilmiş bir kurban eti gibi seğirir yeryüzü. ‘Zaman’ın ağıt yakması başlar. ‘Mekan’: taşınan bir cenaze. Fırtınanın Özel Gardiyanları, cenazeyi taşırlar, taşırlar… Varlığa doğru binlerce atlı,atlılar atlara karışırlar. …
Nuri Pakdil
Sarı Saçlarına Deli Gönlümü Bağlamışım Çözülmüyor Mihriban Ayrılıktan Zor Belleme Ölümü Görmeyince Sezilmiyor Mihriban
Yar Deyince Kalem Elden Düşüyor Gözlerim Görmüyor Aklım Şaşıyor Lambada Titreyen Alev Üşüyor Aşk Kâğıda Yazılmıyor Mihriban
Tabiplerde İlaç Yoktur Yarama Aşk Deyince Ötesini Arama Her Nesnenin Bir Bitimi Var Ama Aşka Hudut Çizilmiyor Mihriban
Abdurrahim Karakoç
Kahramanmaraşlı Ünlü İsimler – Bu yazı Gezgin Dergisinin Kasım 2010 (45) Sayısında Yer Alan ‘Kahramanmaraş’ Dosyasında Yayımlanmıştır.