Yazı ve Fotoğraflar: Bilal Şahin
Karanfiller
Caryophyllaceae (Karanfilgiller) ailesinin ülkemizde en iyi bilinen cinslerinden biri olan Dianthus (Karanfil) ülkemizde yaklaşık 75 türle temsil edilmektedir. Bunlardan 30 kadarı ülkemize has endemik türlerdir. Son yıllarda 6-7 kadar tür ilave bu sayıya olmuştur.
Doğu Karanfili / Dianthus Orientalis Adams 1805
Doğu karanfili ilk olarak ülkemize çok yakın olan Gürcistan Tiflis’ten Adams tarafından toplanmış ve 1805 yılında Dianthus orientalis adıyla yayınlanmıştır. Anadolu’da kuzeyden güneye dağlık alanlarda, taşlı ve kayalık yamaçlarda yayılış gösterir. Ülkemiz dışında Kuzeybatı Afrika, Suriye, İran, Kafkasya’dan Orta Asya içlerine kadar yayılış gösterir. Adından da anlaşılacağı gibi doğuya ait bir türdür.
Bu tür çok yıllık olup, 20-50 cm boylarında ince uzun gövdeli demetler oluşturmaktadır. Yapraklar ince uzun olup, 2-7 cm boyunda, 0,5-3 mm enine, düz kenarlı ve sivri uçludur. Genellikle uzun gövdenin ucunda tek bir çiçekle sonlanır. Tüp şeklindeki çanak yaprakları saran brakteol adı verilen yaprak topluluğu 4-14 adet olup, 3-7 mm uzunluğunda, ince ve sivridir. Tüpsü çanak yapraklar 17-21 mm olup, 6-10 mm’i sivri dişlerden oluşur. Taç yapraklar pembedir. Tacın tüpün dışında olan kısmı ince uzun taraksı dişlerle sonlanır ve üzeri tüylüdür. Haziran ayından Eylül ayına kadar özellikle bozkır alanlarda çiçekte görülebilir.
Dianthus Crinitus Sm. 1794
Kafkasyadan toplanarak Sm. tarafından 1794 yılında tanımlanan bu tür adını taç yapraklarının ince uzun fibrillerden oluşmasından almaktadır.
Kalın ve dik gövdeli, öbek oluşturan çok yıllık bir türdür. Gövdeler 20-40 cm arasındadır. Yapraklar düz, 5-10 cm uzunluğunda, 0,8-1,3 mm uzunluğunda olup, uca doğru daralır. Gövdeler genelde tek bir çiçekle sonlanır, bazen kısa saplı 2-3 dallı olabilir. Brakteol yaprakları 4-6 bazen 8 adet, yumurtamsı şekilli ve uçta sivri olur. Tüpsü çanak yapraklar 25-40 mm olup, brakteollerin 3 katı uzunluktadır. 3-5 mm eninde silindir şekilli olan tüpün uçta 8-10 mm kadarı sivri uçlu dişlerle sonlanır. Dişlerin kenarları genelde tüylüdür. Taç yaprakların tüpün dışına taşan kısmı 12-17 mm olup, tarak gibi derin ince uzun dişlerle sonlanır. Beyaz, pembe ya da mor renkli tacın üzerinde tüylenme yoktur. Mayıs ayından Ağustos ayına kadar çiçekte görülebilir.
Bu tür ülkemizde 2 varyete ile temsil edilmekteydi. Ancak 2004 yılında Aytaç ve Duman adlı Türk botanikçiler tarafından Dianthus crinitus var. Argeus adıyla Erciyes dağına has yeni bir endemik varyete bilim dünyasına tanıtılmıştır. Varyeteler birbirinden bitki boyu ve tüpsü çanak yaprakların boy farkıyla ayrılır. Resimlerdeki varyete Dianthus crinitus var. crinitus’tur. Bu tür ülkemizde kalkerli ve kayalık yamaçlarda, yüksek dağ bozkırlarında rastlanan geniş yayılışlı ve sık görülen bir türdür. Dünya üzerinde de Kuzey Afrika’dan Kafkasya Ve İran’a kadar yayılış gösterir.
Mazmena Karanfili / Dianthus Masmenaeus Boiss. 1856
Balansa tarafından Niğde’de Mazmena Dağından (Bugün Mazmılı adıyla da bilinmektedir) toplanan bu bitki, Boissier tarafından 1856 yılında toplandığı yerin adı verilerek Mazmena Karanfili olarak tanımlanmıştır.
Yaklaşık 30 cm kadar boylanan çok yıllık bir türdür. İnce uzun yapraklar 30 mm boyunda, 1,5-3,5 mm enindedir ve ucu sivridir. Çiçekler 3-7 çiçeğin bir arada olduğu bir baş şeklindedir. Çiçek sapı yoktur ya da 3 mm geçmez. Brakteol yaprakları yumurtamsı şekillidir ve tüpsü çanak yaprakların yarısını aşar. Tüp 10-15 mm boyunda, 2-3,5 mm enindedir ve dış yüzeyi tüylü ya da tüysüzdür. Tüpün dişleri uzun ve sivridir. Taç yapraklar 10 mm olup pembe veya koyu kırmızı renkte, uçları küçük dişli, üzeri tüylüdür. Mayıs- Ağustos aylarında çiçeklenen bu tür 1200-3000 metre yüksekliklerde, bozkır sahalarda, turbalı topraklarda veya kayalık yamaçlarda yaşamaktadır.
Ülkemize has endemik bir tür olan Mazmena Karanfili, kuzeyde Gümüşhane güneyde Adana olmak üzere genelde Anadolu’nun orta kesimlerinde Niğde, Kayseri, Malatya ve Sivas civarında yaşamaktadır. Türün çanak yaprak tüpünün tüylü olup olmamasına göre 2 varyetesi bulunmaktadır.
Karanfiller özellikle çiçekçilikte saksı bitkisi olarak sıklıkla kullanılır. Ülkemizdeki karanfil türleri de çok güzel endemik türler içermekle birlikte henüz önemli bir kısmı doğada yabani olarak yaşamaktadır. Yapılacak çalışmalarla pek çok tür, gözalıcı güzellikleriyle çiçekçiliğe ve ekonomiye kazandırılabilir. Yazıda verdiğimiz türler de bunlardan bazılarıdır. Var olan türlerin doğadaki nesillerinin sağlıklı olarak devam edebilmesi de onları iyi tanıyıp korumamızla mümkün olacaktır.
Bu yazı 2011 yılının Nisan ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 50. sayısından alınmıştır.