Bu yıl 4.sü düzenlenen Anadolu Kültürleri ve Yemekleri Festivali yine coşku dolu ve rengarenk geçti. Festivalin en önemli özelliği Anadolu’nun kapsayıcılığı içinde barındırdığı çok kültürlülüğün gün yüzüne yeniden çıkmasıydı.
Yazı ve Fotoğraflar: Halit Ömer Camcı
İstanbul, İzmir, Ankara, Siirt, Antalya, Van, Konya, Mardin, Eskişehir, Erzurum, Kapadokya ile Anadolu’nun birçok köşesinin temsili anıtlarının gezilebilir ebatlarda inşa edilip sergilendiği ve 55 dönümlük arazi üzerine kurulan festival tam anlamıyla bir Türkiye özeti gibiydi. Yaklaşık 60 bin kişinin ziyaret ettiği festival ülke tanıtımı olarak dünyada yapılan en büyük organizasyon olarak tarihe geçti.
Ünlüler geçidi
Mete Horozoğlu’ndan, Mehmet Özgür’e, Nadir Sarıbacak’tan Rıdvan Akar’a, Savaş Ay’dan Gülhan Şen’e, Yaşar’dan Ömer Faruk Tekbilek’e kadar Türkiye’den birçok sanatçı, gazeteci, yazar oradaydı. Festival alanını bir Türkiye gezisine dönüştüren ünlüler dünya haritasının en batısında Türkiye’nin bu denli bir duyarlılıkla tanıtımının yapılmasını ayakta alkışladıklarını belirttiler.
En uzun adam en kalabalık aile
Festivalde görmeden geçemeyeceğiniz ve ‘boyunuzu kesinlikle aşan’ biri vardı. Dünyanın en uzun adamı Sultan Kösen. Kendisi Mardinli olan Sultan, bir kültür elçisi olarak Amerikalıların büyük ilgisini çekti. Festivalde uzmanlığı ile dikkat çeken bir diğer isim Mehmet Kuşman. Dünyada Urartu yazısını okuyabilen 38 kişiden biri olan Kuşman Urartu yazıları hakkında ilgililere bilgi verirken kendi el emeği ile taşlar üzerine yazdığı Urartuca yazılar ve çizdiği resimlerden oluşan kolyelerin satışını da yaptı.
Festivalin en ilginç ve ilgi toplayan ekiplerinden biri de hiç şüphesiz 16 çocuklu aile oldu. Baba Dave Cason ve anne Christi Cason ailesi 16 çocuğu ve beklenen 17. bebekle Amerikalıların aileye ne kadar değer verdiğini ve ülkemizde bile garip karşılanan bu durumun doğallığını vurgulayan bir renk olarak festivalde yer aldılar.
Topkapı Sarayı önünde saltanat ailesi ve Mehter
Dört gün süren festivalde günün en özel anları hiç şüphesiz Mehteran ekibinin konserleri oldu. Günün farklı saatlerinde festival alanını dolaşarak Topkapı Sarayı önünde yer alan temsili padişah ve ailesinin oturduğu alana gelen Mehteran klasik mehter marşlarının en beğenilenleri ile ziyaretçilerin ilgi odağı oldular.
Anadolu sanatıyla da oradaydı
Hattan, ebruya, cam ustalığından çiniye, keçeden yemeniye kadar Anadolu sanatları diye adlandırabileceğimiz birçok sanatın ustası festival boyunca Amerikalılara sanatlarını nasıl icra ettiklerini gösteren çalışmalar içinde oldular.
Bu yazı 2013 yılının Haziran ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 76. sayısından alınmıştır.