Martılara simit güvercinlere buğday atmak

İstanbul’un Mastarları

Bu şehrin en sevdiğim tarafıdır; merhametin başkentidir. Hayvanına dahi merhametlidir. Kuşlara ev yapar, leyleklerin bacalarda konaklamasına izin verir, yunus balıklarına güzergah belirler, kışın sert geçtiği zamanlarda yaban hayvanları için dağlara yiyecek bırakır. Bunlarla yetinmez hergün cami avlularında güvercinlere mısır, vapurların kıç tarafında martılara simit atar. Dünyanın en talihli güvercinleri ve martıları elbette İstanbulludur. Onların rızık derdi hiç yoktur. Keyifleri yerinde bir camii avlusunu kendilerine mesken bellemeleri, bir vapurun bitmez yolculuklarının ardına takılmaları yeterlidir. Uzakta kalan İstanbullunun içinde ukde, kalbinde hasrettir. Şanar Yurdatapan’ın dizeleriyle durum şöyle özetlenir:

Şimdi İstanbul’da olmak vardı anasını satayım
Püfür püfür bir vapurun yan tarafında
Şu anda İstanbul’da olmak vardı anasını satayım
Yeni cami de mısır atmak kuşlara

Köprüde balık ekmek yemek dolmuşa çek dostum demek
Ver elini Kadıköy ver elini Kalamış Moda
Şu anda oralarda olmak vardı ya
Şimdi İstanbul’da Şu anda İstanbul’da
Ah İstanbul’da

Martılara simit güvercinlere buğday atmak – Bu yazı 2008 yılının Temmuz ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 18. sayısından  alınmıştır.