Şefkat Çelebi
Bizans’tan, (tabi ki çok öncesinden), Selçuklulardan (Malazgirt’ten sonra Sultan Alparslan’dan), Mengücekoğullarından, Eratnalılar’dan, Memlükler’e onlardan Timur’a kadar tarihinde anlatılacak çok şey biriken Divriği’nin en dikkat çekici taraflarının başında üstün sanatsal yetenekleri ile ünlü Mengücekoğulları Beyliği dönemine ait mimari eserler yer almaktadır. Bu eserlerden de en dikkat çekeni şüphesiz Divriği Ulu Camiidir.
Ulu Camii ve Darüşşifası, Selçuklu döneminde Mengücekoğullarından Ahmet Şah ve Melike Turan tarafından başkentleri Divriği’de yaptırılmıştır. Yapımı 1228’e tarihlenen caminin inşaasında mimar ve sanatkar olarak Ahlatlı Hürremşah ve Tiflisli Ahmet çalışmıştır. Unesco’nun Türkiye’den Dünya Mirasına kabul ettiği ilk mimari yapı olma özelliğini taşıyan Cami’in kapısında, ekim ayının bir kaç gününde görülebilen, ışık gölge dengesi ile ortaya çıkan ‘kitap okuyan insan’ şekli halk arasında efsane gibi dolaşmaktadır. Mustafa Yılmaz’ın objektifinin film karesine düşürdüğü görüntü bu efsanenin gerçeklikle bağlantısını sorguluyor.
Mimarın Mirası – Bu yazı 2007 yılının Mayıs ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 4. sayısından alınmıştır