Yazı: Zeynep Yörük
Ağustos ayı sıcaklarıyla baş başa kaldığımız şu günlerde serin yaylaların tatlı tatlı “geel, geel” deyişini siz de duyuyor musunuz? Öyleyse hemen hazırlıklarınızı yapıp vakit kaybetmeden Rize-Ardeşen’e doğru yola çıkın!
Ardeşen ilçesinin adı nereden geliyor, hemen kısaca bahsedelim. Rivayete göre Yavuz Sultan Selim, Trabzon Sancak Beyi’dir. Bir gün Fırtına Deresi’nin yanından geçerken ağaç parçalarını görür. Bakar ki arazi tamamen çalılarla dolu bir bataklıktır. Bölgede kimsenin yaşamadığını öğrenince; Yavuz Sultan Selim deredeki ağaç parçalarını göstererek “Bu belde tenha değil, bakın derede yongalar var. Bu yörenin ardı şendir.” diyerek yüksek kesimlerde yerleşim birimleri olduğunu ifade eder. “Ardı şen” sözcüğü zamanla halk dilinde Ardeşen olarak yerleşir.
Ardeşen Türkiye’nin en yağışlı, en nemli ve en az güneş gören ilçelerden biri ama “en nemli” ifademiz siz korkutmasın. Yaylalar, ferahlamanız için yeteri kadar serin.
Fırtına Deresi, Dolana Çayı ve Yeniyol Deresi Ardeşen sınırları içinde. Adrenalin sporlarını ve suyu sevenler rafting fırsatını mutlaka değerlendirmeli. Ardeşen’de rafting imkânları çok müsait, öyle ki her sene şenlikler düzenleniyor. Temmuz ayındaki şenlikleri kaçırmış olsanız bile Ağustos sıcakları, yaylalara gitmek ve serin suları kucaklamak için en güzel bahane.
Ardeşen’in, aynı zamanda uluslararası off-road yarışlarının da yapıldığı bir yer olduğunu da hemen belirtelim.
Raftingin yanı sıra trekking yapmak için de Karadeniz dağlarının eşsiz güzellikleri, tüm bir sene için enerji toplayabileceğiniz yaylalar yaz tatili bitmeden sizi çağırıyor.
Bu yazı 2012 yılının Ağustos ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 66. sayısından alınmıştır.