İzmir ‘in Selçuk ilçesi sınırları içerisinde bulunan Efes kenti, önemli bir Yunan antik kentidir.
Yazı: Nurya Çakır Fotoğraflar : Halit Ömer Camcı
Iyonya’nın on iki şehrinden biri ve kurulusu MÖ. 6000 ‘li yıllara uzanır. Doğu ile Batı arasında yer alan bu liman şehri, Roma Devrinde Asia eyaletinin başkentliğini yapmıştır. Nüfusu o dönem (MÖ 1.- 2. yy) 200.000 kişiyi asmıştır. Devrinin en önemli ticari ve politik merkezi olmuştur. MÖ 6. yüzyılda bilim, sanat ve kültürde Mile ile birlike en ön sırada yer almıştır. Ayrıca Anadolu’nun eski ana tanrıça (Kybele) geleneğine dayalı Artemis kültürünün en büyük tapınağı da Efes’te bulunmaktadır. 4. yüzyılda liman, kuzeyden gelen Marnas Çayı ve Küçük Menderes nehrinin getirdiği alüvyonlarla dolar. Efes denizden uzaklaşır. Bunun üzerine Imparator Hadrian limanı birkaç kez temizletir. Lakin limanın dolmasıyla Efes’te ticaret geriler. Şehir, Bizans döneminde tekrar yer değiştirerek ilk kurulduğu Selçuk’taki Ayasuluk Tepesi’ne gelir ve 1330 yılında Türkler tarafından fethedilir. Günümüzde Efes antik kenti, 30.000 nüfüslu Selçuk ilçesi adıyla bilinmektedir.
Efes’te , Hadrianus Tapınagı girisindeki frizde Efes’in 3 bin yıllık kuruluş efsanesi su cümlelerle yer alır: Atina kralı Kodros’un cesur oğlu Androklos, Ege’nin karsı yakasını keşfetmek ister. Önce, Del‑i kentindeki Apollon Tapınağı’nın kahinlerine danışır.
Kahinler ona, balık ve domuzun işaret ettiği yerde bir kent kuracağını söyler. Androklos bu sözlerin anlamını düşünürken Ege’nin lacivert sularına yelken açar. Kaystros (Küçük Menderes) Nehri’nin ağzındaki körfeze geldiklerinde karaya çıkmaya karar verirler. Ateş yakarak tuttukları balıkları pişirirlerken çalıların arasından çıkan bir yabandomuzu, balığı kaparak kaçar. İste kehanet gerçekleşmiştir. Burada bir kent kurmaya karar verirler… Efes, tarihi boyunca birçok kez yer değiştirdiğinden kalıntıları yaklaşık 8 kilometrelik geniş bir alana yayılmıştır.
Ayasuluk Tepesi, Artemision, Efes ve Selçuk olarak dört ana bölgedeki harabeler yılda ortalama 1,5 milyon turist tarafından ziyaret edilmektedir. Dünyanın yedi Harikasından biri sayılan Artemis Tapınağı, antik dünyanın mermerden inşa edilmiş ilk tapınağıdır. Temelleri MÖ 7. yüzyıla kadar gitmektedir. Tanrıça Artemis’e ithafen Lidya kralı Croesus tarafından yaptırılan yapı, Yunan mimar Chersiphron tarafından tasarlanmış ve dönemin en büyük heykeltıraşları Pheidias, Kresilas,Polycleitus, ve Phradmon tarafından yapılmıs olan bronz heykellerle süslenmiştir.
Büyüklüğü 130 x 68 metre ve ön cephesi diger Artemis (Ana Tanrıça) tapınakları gibi batıya dönüktür. Tapınak hem bir pazaryeri, hem de bir dini müessese olarak kullanılmıştır. Artemis Tapınağı MÖ 21 Temmuz 356’da adını ölümsüzleştirmek isteyen Herostratus adlı bir Yunanlı tarafından yakılır. Aynı gece Büyük İskender doğar. Büyük Iskender Anadolu’yu fethettiğinde Artemis Tapınağı’nın yeniden yapılması için yardım tekli‑ eder fakat bu tekli‑i reddedilir. Tapınaktan günümüze sadece birkaç mermer blok kalmıştır. Celsus Kütüphanesi, Roma dönemi yapılarının en güzellerinden birisidir. Yapı hem kütüphane, hem de mezar anıtı görevini üstlenmiştir.
106 yılında Efes valisi olan Celsus ölünce, oğlu kütüphaneyi babasının adına mezar anıtı olarak yaptırmıştır. Celsus’un lahdi kütüphanenin batı duvarı altında yer alır. Cephesi 1970-1980 yılları arasında restore edilmiştir. Isa Bey Camii, 1374-75 yılında Aydınoğulları’ndan Isa Bey tarafından Ayasuluk Tepesi’ne inşa edilmiştir. Mimarı Şamlı Dımışklıoğlu Ali’dir. Artemis Tapınağı ile Sait Jean Kilisesi arasında yer alır. Camide zengin süslemeler ve çiniler bulunmaktadır. Camii 19. yüzyılda kervansaray olarak da kullanılmıştır. Mermer Cadde, Kütüphane meydanından tiyatroya kadar uzanan caddedir. Hadrian Tapınağı, Imparator Hadrianus adına inşa ettirilmiştir. Korinth düzenlidir ve frizlerinde Efes’in kuruluş efsanesi işlenmiştir. 20 milyon TL ve 20 YTL banknotlarının arka yüzünde Celsus Kütüphanesi ile birlikte bu tapınağın resmi kullanılmıştır.
Bu yazı 2013 yılının Temmuz ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 77. sayısından alınmıştır.