Yozgat; Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. İlin asıl adı “Bozok” olup, zamanla “Yozgat” olarak değiştirilmiştir. Oğuzların; “Bozok” koluna mensup Türkmenlerin bu bölgeye akınıyla birlikte, yöre “Bozok” ismiyle anılmıştır. 1800’lü yıllara doğru bu ismin yanı sıra “Yozgat” adı da telaffuz edilmiştir.
Yazı: Tuğçe Yılmaz – Fotoğraflar: Yozgat Valiliği
Yozgat E 88 karayolu üzerinde bulunması ve özellikle Hattuşaş (Hitit Medeniyeti Başkenti)’ın yakın olması ve Hattuşaş ile Kapadokyayı birbirine bağlayan Atatürk yolunun il merkezinden geçmesi nedeniyle yabancıların uğrak yeridir.
Bozok yaylası olarak da adlandırılan ve ilkçağlardan beri yerleşim yeri olan Yozgat, bozulmamış doğası,misafirperver sıcakkanlı insanları,çok güzel misafir anlayışları, sahip olduğu tabiat güzellikleri, mesire yerleri, yüksek ovaları, tarihi, kültürel, turistik değerleri ve kaplıcalarıyla gezilip görülmesi gereken en güzel illerimizden biridir.
Türkiye’nin ilk Milli Parklarından olan Çamlık Milli Parkı, Akdağ Ormanları, Şebekpınarı Mesire alanı, Kazankaya Vadisi ve Gelingüllü barajı gibi yerler spor, dinlence ve piknik alanlarıdır. Şehrin yöresel yemekleri olan Testi kebabı, Arabaşı ve tas kebabı yemeden şehirden gitmemenizi öneririz. Ayrıca Parmak çörek de Yozgata mahsus özel bir ekmek türüdür.
Şehirdeki antik kentlerden Büyük Nefes, Çeşka Yeraltı Şehri, Alişah Höyüğü, Hattuşaş ve Kerkenes Harabeleri görülmeye değerdir. Müze gezmeyei sevenler için de Nizamoğlu evi, Karslıoğlu Konağı, Koçerler konağı ve Yozgat Arkeoloji Müzesi’ni gezmelerini tavsiye ederiz.
Bu yazı 2013 yılının Ocak ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 71. sayısından alınmıştır.