Cuma , 29 Mart 2024

Soğuk Günlerdeki Sıcak Şehir: Düsseldorf

Yazı ve Fotoğraflar: Mehmet Demirci

Soğuk havanın kendini iyice hissettirmeye başladığı bugünlerde Düsseldorf’a gitmekte nereden çıktı demeyin. Gezgin’in yolu, soğuk diye tahmin edilen fakat içinizi ısıtacak,pırıl pırıl  bir günde Almanya’ya düştü. ‘Almanya’da havalar soğuktur, kalın giyin’ diye yapılan onca uyarıyı dikkate alarak hazırladığım çantamın ağırlığı Düsseldorf’a varınca iki katına çıktı. Masmavi bir gökyüzü altında içinizi ısıtan güneş, ‘kışlık kıyafetleri boşuna getirdin’ der gibiydi. Bu işte bir terslik olmalı  diyerek yoldan çevirdiğim Kırşehirli taksici, ‘ Sonbaharda havalar pek bir güzel olur buralarda; ama kimse bilmez’ diyerek Düsseldorf’ta sonbaharın güzelliğine övgüler yağdırmaya başlayınca Düsseldorf’a dair  ilk yanılgımı yaşadım.

Düsseldorf, Almanya’nın en kalabalık şehirlerinden biri. Nüfusu 600 bin civarında.  Almanya deyince akla gelen Berlin, Köln, Münih gibi Düsseldorf’ta Rhein nehri  üzerine kurulmuş bir şehir ve  aynı zamanda  da Almanya’nın 16 eyaletinden biri olan Nordrhein-Westfalen eyaletinin başkenti. Şehrin ismi Düssel deresinden  geliyor.Fuar ve moda merkezi olarak tanınan Düsseldorf, Almanya’nın en zengin şehirleri arasında sayılıyor ve Almanlar dahi Düsseldorf’a ‘zenginler şehri’ diyor.

Altstadt mahallesi şehrin en hareketli bölgesi. Bu  bölgede yüzlerce restaurant, café ve bar bulunuyor. Dar sokakları dolaştıkça karşınıza çıkacak muhteşem bina, park ve bahçeler Düsseldorf’a size hayran bırakacak unsurlardan. Marktplatz’deki eski valilik binası, gotik tarzdaki Andreaskirche katedrali, 1288’den kalma Düsseldorf’un en eski evi “Lewenhaus” yine bölgenin önemli ziyaret noktaları arasında.

Bu arada Düsseldorf’un İstanbul’la kardeş şehir olduğunu da belirtmek gerekiyor.

Avrupa’da ki diğer şehirler gibi Düsseldorf’ta bisiklet dostu bir şehir. Zengini, fakiri Düsseldorf’ta herkes bisiklete biniyor. Almanlar, ‘Kötü hava yoktur, bisiklete  binmemek için sadece uygunsuz kıyafet vardır… (Es gibt kein schlechtes Wetter, sondern nur unpassende Kleidung) diyerek de herkesi bisiklete binme konusunda özendiriyor.

Her ne  kadar hava güzel desek de Düsseldorf’u gezmek için en ideal mevsim Mayıs-Eylül arası.Bu arada  kış aylarında Düsseldorf’a gidecekler için hala kalın giysiler götürmelerini tavsiye ediyoruz. Gezinizi Şubat ayına denk getirdiğiniz takdirde ülke genelinde düzenlenen Beşinci Mevsim  (Fifth Season)  Festivali Düsseldorf kısmı görülmeye değer bir etkinlik olarak dikkat çekiyor.

Moda merkezi olarak tanın Düsseldorf’ta özellikle kadın okuyucularımıza tavsiye edeceğimiz görülmesi gereken bir kaç yer bulunuyor. Dünyanın en lüks bulvarlarında Königsallee gidilmesini kesinlikle tavsiye ediyoruz. Modaya meraklısı birçok kadın oyucumuz için yeni trendleri görme adına Königsallee bulunmaz bir mekan. Birçok marka ile birlikte butik mağazaların moda meraklıların ilgisini çekeceğini tahmin ediyorum. Şehiri biraz yüksekten görmek isteyenler için ise yegane tavsiye edeceğimiz yer; 240 metre yükseliğindeki Rhen Kulesi.

Bu arada ünlü Alman şair Heinrich Heine’inin ilham şehiri olan Düsseldorf’un,  Nobel ödüllü yazar Günter  Grass’a da  II. Dünya Savaşı sonrasında ev sahipliği yaptığını söylemek gerekiyor.

Bu yazı 2011 yılının Kasım ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 57. sayısından alınmıştır.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir