Su altı fotoğrafçılığı için, ilk yapmanız gereken çok iyi bir dalış eğitimi almaktır. Bu da ülkemizde çok kolay. Çünkü son derece güvenli, son derece bilgili dalış okullarımız mevcut. Zihninizden su altı eğitiminin, pahalı bir spor olduğu düşüncesini hemen silmelisiniz. Kayıt olduğunuz okullar size gerekli tüm ekipmanları vereceklerdir. Denizin derinlerinde ilk öğrenmeniz gereken; ait olmadığınız bir yerdesiniz ve asla hiçbir şeye dokunmamalı, bozmamalısınız. Unutmayınız ki daha sonra onları izlemeye yine sizler gideceksiniz.
Su altında fotoğraf çekmeden önce bilmeniz gerekenlerden biri, su altında renklerin kaybolmasıdır. 8 metreye vardığınızda turuncu,11 metreye vardığınızda sarı,19 metreye vardığınızda yeşil, 23 metrede ise mavi renk kaybolacaktır. Bu nedenle de size lazım olacak en önemli şey sizin renkleri doğru olarak görmenizi sağlayacak iyi bir ışık kaynağıdır, özellikle çok iyi flashlar ve çok iyi ışık kaynakları size çok iyi sonuçlar verecektir. Su altında diyafram, enstantane ve ISO ilişkisini tamamıyla öğrenmek size daha kolay fotoğraf çekimleri sağlayacaktır.
Ülkemizde ne yazık ki, bilinçsiz avlanma ve türü kaybolmakta olan su altı canlılarına yeterli koruma sağlanamadığından, 3 tarafı deniz olan ülkemizde canlı bulmak, onları çekebilmek her geçen gün zorlaşmaktadır. Özellikle dalış konusunda, yeterli tanıtımın dünya çapında yapılmaması, ne yazık ki diğer ülke dalıcılarını ülkemize çekememektedir.
Türkiye’deki en dikkat çeken dalış bölgeleri şöyle özetlenebilir: Kaş, Karaburun, Seferihisar, Sığacık, Çeşme, Ayvalık, Marmaris, Bodrum. Bu bölgelerin dışında da dalınabilecek onlarca adres sayılabilir. Dünya üzerinde en güzel dalış merkezi Kızıldeniz kabul edilir. Mısır’dan eksiğimiz çok olmamasına rağmen, yeterli bir turist potansiyeli maalesef sağlanamamıştır.
Dalış eğitimi aldıktan sonra, denizin maviliğine kendinizi bıraktığınızda, başka bir dünyaya geçip, ait olmadığınız bir yerde, size sunulan eğitim ve olanaklarla mükemmel bir zaman geçirirsiniz. Sanki gerçek olmayan, başka bir evrende, bir rüyanın içindesinizdir ve hiç uyanmak istemesiniz. Hele birde fotoğraf meraklısı iseniz, inanılmaz fotoğraflar, gözün görmediği canlılar sizi beklemektedir. Asla ve asla size zarar vermeyen, kendi dünyaları evleri olan, sevimli canlılar sizlerle derinlerde arkadaşlık ederek yüzeceklerdir.
Scuba sanıldığı gibi zor ve tehlikeli bir spor değildir. Hatta en tehlikesiz sporlardan sayılır. İyi bir eğitim almış iseniz ve kurallara eksiksiz uyuyorsanız, karşılaşacağınız tehlike neredeyse yoktur. İyisim mi siz ilk fırsatta, kendinize çok kısa bir zaman ayırın, gidin ve bir deneme dalışı yapın. Deniz ve su canlıları, size aşağıda gerekli açıklamayı yapacaktır. İyi dalışlar.
Yazarın Notu
Ben, bu hobiye başladığımda 36 yaşında idim. Uzun eğitimler aldım. Yıllardır su üstünde de fotoğraf çektiğimden dolayı fotoğrafçılık konusunda zorlanmadım.Çok keyif aldığım bu hobiyi herkese tavsiye ediyorum, 1972 doğumluyum ve scuba’nın, su altı fotoğrafçılığının yaşı olmadığını bilmenizi isterim.
Suyun Altındaki Rüya – Bu yazı 2014 yılının Kasım ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 93. sayısından alınmıştır.