Bahar geldi, şimdi doğa yürüyüşü yapma zamanı
Yazı: Ali İhsan Gülcü
Günlük hayatın stres ve sıkıntısından bıktıysanız trekking yani doğa yürüyüşü tam size göre. Üstelik yurdumuzda doğa yürüyüşü yapmak için o kadar çok yer var ki… Doğayı ve macerayı seviyorsanız, Türkiye’nin dört bir yanı birbirinden güzel ve çarpıcı yürüyüş parkurları ile sizi bekliyor.
Sabah erken kalk, işe git, eve gel, hafta sonu tatili, alış – veriş derken yeni bir hafta ve iş başı!.. Hayatınız tüm bu koşuşturma içinde su gibi akıp gidiyor mu? Durun! Hemen karamsarlığa kapılmayın. Bu iş yoğunluğu arasında bile hayatı kendi lehinize çevirebilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey başınızı kaldırıp çevreye ve doğaya bakmak. Ormanın yeşilini, gökyüzünün bulutlarla süslenmiş uçuk mavisini, rengarenk çiçeklerin nefis armonisini görüp, tertemiz havayı içinize çekmek istemez misiniz? Baharın gelmesi ile birlikte kendinizi doğaya bırakmanın tam zamanı. Türkiye’nin cennet doğasında yürüyüş yapmak hayatınızda önemli değişikliklere sebep olabilir.
Doğa sporları içinde yürüyüş yani trekkingin çok özel bir yeri var. Şüphesiz diğer sporlar da güzel ancak daha önce yapmadıysanız başlangıç için en ideali günübirlik doğa yürüyüşleri.
Trekking nedir?
Peki trekking yani doğa yürüyüşü nedir?
İnsanın doğayla baş başa kalmasını sağlayan bir spor dalı. Aslında dağcılığın bir alt kolu. Ancak zaman içinde bağımsız bir spor halini almış. Artık tüm dünyada yaygın olarak yapılıyor. Kısa mesafelerde olduğu gibi, belirli parkurlarda ve zorlu yollarda da yapmanız mümkün.
Doğa yürüyüşleri size daha önce görmediğiniz yerleri görme, farklı mekanlar keşfetme imkanı sağlar. Uzun veya kısa dilediğiniz kadar yürüyerek doğanın keyfini çıkarabilirsiniz. Bu yürüyüşü orman yollarında yapabileceğiniz gibi, aralarında küçük akarsu ve köylerin de bulunduğu dağlık alanlarda, dört mevsim karın eksik olmadığı zirvelere giden patikalarda, dere boylarında veya kanyonlarda da yapabilirsiniz.
Yürüyüş için zorlu bir parkuru seçtiyseniz, yanınıza kayak butonu veya benzeri bir baston almanızda fayda var. Bu sopa / baston inişte veya çıkışta yükünüzü bir hayli hafifletecektir.
Neler gerekiyor?
Televizyonların artması ve gösterilen belgeseller yurdumuzda da son yıllarda doğa yürüyüşüne karşı ilgiyi artırdı. Birbiri ardına kurulan turizm firmaları, hafta sonu günübirlik turların yanı sıra tatillere denk gelen daha geniş kapsamlı doğa turları da düzenliyor. Çoğunlukla günübirlik olarak planlanan ve gruplar halinde yapılan doğa yürüyüşleri, o yöreyi iyi bilen bir rehberin öncülüğünde yapılıyor.
Hele monoton bir işte çalışıyorsanız, hafta sonları katılacağınız bir doğa yürüyüşü tam size göre. Düzenli yapacağınız doğa yürüyüşleri vücudunuzu dinçleştirecek, hastalıklara karşı direncinizin artmasını sağlayacaktır.
Doğa yürüyüşü için ekstra bir ekipmana ihtiyaç yok. Rahat bir spor ayakkabı ve sırt çantası yeterli. Yaz ayları için spor ayakkabının kumaştan olması ayağınızı terletmeyecektir.
Günübirlik yürüyüşlerde sırt çantanıza şu malzemeleri koymanızda fayda var: Yağmurluk, matara, siperli şapka, güneş kremi, güneş gözlüğü, dikiş iğnesi, iplik, çakı, düdük, ve küçük bir fener… Benim özellekle tavsiye edeceğim cihaz ise fotoğraf makinası. Gerisine siz karar verin.
Yeni keşifler
Doğa yürüyüşleri kafanızı dinlemek için idealdir. Adrenalinizi artırarak heyecan vermesinin yanı sıra her yürüyüşte keşfedeceğiniz parkurlar size yeni maceraların kapısını da açar. Tabii macerayı seviyorsanız. Sakin ve maceradan uzak biriyseniz, şehirdeki küçük bir yürüyüş parkuru sizin için yeterli olacaktır. Doğa sporları ile ilgilenmek için öncelikle macerayı sevmeniz, cesaretli ve sağlıklı olmanız gerekiyor. Bunlar olunca da keyifli anlar arkasından gelecektir.
Günübirlik doğa yürüyüşleri için şehir dışına çıkacağınız gibi, küçük bir çadır ve kamp malzeleleri ile gecelemeniz de mümkün. Mesela Uludağ, Abant veya Yedigöller’de geçireceğiniz bir gece sizi unutamayacağınız heyecanlara sürükleyecektir. Gecenin fısıltısını, yaprakların hışırtısını, böceklerin binbir çeşit melodisini dinleyerek kendinizi doğanın kucağına bırakmanın farkını yaşayacaksınız.
Yürüyüş parkurları
Doğa yürüyüşü… Dağları kuşatmış ormanların içinden, rengarenk çiçeklerle kaplı yaylalardan, şelaleler yaparak akan derelerin kıyısından, tarihin açık hava müzesi gibi sergilendiği antik şehirlerden yahut buzul göllerinin çevresinden yürüyebilirsiniz. Doyumsuz manzaraların eşliğinde…
Yurdumuzda doğa yürüyüşü yapmak için o kadar çok yer var ki… Doğayı ve macerayı seviyorsanız, Türkiye’nin dört bir yanı birbirinden güzel ve çarpıcı yürüyüş parkurları sunuyor size. Mesela İstanbul’da yaşıyorsanız, şehrin yakınlarında günübirlik yürüyüşler yapabileceğiniz onlarca yer var. Başta Adapazarı, Bursa, Bolu ve Düzce olmak üzere çevre illerde de inanılmaz güzelliklerle dolu yüzlerce yürüyüş parkuru sizi bekliyor. Türkiye’deki en güzel trekking rotalarının başında Niğde Aladağlar, Toroslar, Doğu Karadeniz’in yaylaları ve ormanları geliyor.
Doğa yürüyüşü için günübirlik gidebileceğiniz, Maşukiye, Ballıkayalar, Sülüklügöl, Erikli Yaylası, Kirazlıdere, Sapanca, Abant, Yedigöller, Uludağ, Kaz Dağları ve Sudüşen Şelalesi en çok gidilen ve bilinen mekanlar. Özellikle Uludağ’da bahardan güze kadar doğa yürüyüşü yapacağınız yedi ayrı parkur var.
Yılda bir de olsa gidebileceğiniz zorlu rotalar arasında ise Ağrı, Nemrut, Erciyes ve Köroğlu dağları, Kaçkarlar ve özellikle Anzer Yaylası, Kapadokya ve Ihlara Vadisi görmenizi tavsiye edebileceğimiz ilk akla gelen doğa hazineleri…
Ne dersiniz, stres atacağınız bir doğa yürüyüşü coşkulu olmaz mı? Haydi size keyifli yürüyüşler…
Yürüyelim Arkadaşlar – Bu yazı 2007 yılının Mayıs ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 4. sayısından alınmıştır.