Perşembe , 18 Nisan 2024

MALLORCA

Tarihi kaynaklara göre 2600 senedir insanların Mallorca civarında yaşadığı bilinmektedir.

Tarihte muhtelif zamanlarda Balear Adaları Romalıların, Kartacalıların, Cezayirin ve İspanyolların idaresinde kalmıştır. M.Ö.122 senesinde adalar, Romalıların eline geçmiş, 466’da Vandallar hakim olmuştur. Vandallarla Doğu Roma İmparatorluğu arasında devam eden mücadeleden sonra, adalar Doğu Roma İmparatorluğuna dahil oldu. Sekizinci yüzyılda adalar, Arapların eline geçti. Balear Adaları 903’te yapılan antlaşmayla Emevi Devletine dahil oldu. 400 seneye yakın Müslümanların elinde kaldı. 1230’da Aragonların saldırısına uğrayarak istila edildi. İngilizler buraları her ne kadar elde etmeye çalıştıysa da muvaffak olamadı. 1802’de yapılan son bir anlaşmayla İspanya’ya bağlı bir eyalet haline geldi. Halen de İspanya’nın bir eyaleti durumundadır. Ticaret ve stratejik yönden Batı Akdeniz’in son derece önemli takımadalarındandır.

Balear adaları İspanya içerisindeki 17 otonom bölgeden birisi olup, bayrağıyla ve yönetimiyle içişlerinde bağımsız ama dış işlerinde İspanya hükümetine bağlı, zengin İspanya kültürünün çok çeşitli yüzlerinden biri konumundadır. En büyükleri olan Mallorca adası 3640 km2 lik yüzölçümü ile Kıbrıs adasının yarısından biraz küçük bir coğrafyaya sahiptir. 777 821 lik nufüsünun yarıya yakını başkent olan Palma’da yaşamaktadır. Turizm sezonunun yüksek olduğu yaz aylarında ada nüfüsu 1 milyonun üzerine çıkmaktadır. Toplam ada nüfusunun yaklaşık yarıya yakınının yaşadığı Balear takım adalarının başkenti konumunda bulunan Palma şehri tarihi ve kültürel açıdan İspanya’nın önemli bölgelerinden bir tanesidir.

Mallorca’ya geldiğinizde hem İspanya kültürüne özgü hem de Ada’ya mahsus keşfedilecek bir çok şey bulabilirsiniz. Hemen belirtmek gerekir ki demografik açıdan Antalya’ya çok benzetebiliriz. 1952 yılı Mayıs ayında ilk charter uçağının Ada’ya inmesiyle başlayan herşey dahil turizm sistemi Mallorca”yı Almanya ve İngiltere’nin gözde tatil mekanı haline getirmiştir.

Palma Körfezi’nin doğu kıyısında bulunan “Playa de Palma” ve “St- Arenal” bölgesi neredeyse küçük Almanya haline gelmiştir. Alman, Rus, İtalyan, İspanyol ve nispeten daha az İngiliz turistlerin tercih ettiği ve haziran ile eylül sezonunda tesisleri tamamen dolu gözde bir tatil bölgesidir. Yaklaşık 12-13 km.lik kesintisiz plaj şeridi ile adadaki en uzun plajlara sahiptir. Çok kalabalık ve cıvıl cıvıl plajların kenarında yol boyunca uzanan harika chirinquito’larda sangria içip harika tapas’lar yiyebilirsiniz.

Palma şehir merkezi ile başlamak gerekirse; “Paseo Maritimo” yani liman bulvarına çıktığınızda gece hayatının kalbinin attığı “Tito’s” ve hemen yakınındaki “Abraxas” özellikle perşembe, cuma, cumartesi geceleri sabaha kadar süren geceleri ve şovlarıyla en hareketli ve eğlenceli yerlerden biri durumundadir. Haftada bir gece yapılan İbiza partileri ise gece hayatını sevenler için kesinlikle görülmeye değer.. İspanya’ya gelip de “paella” yenilmeden sakın bizi ülkeden çıkaracaklarını sanmayın. Pirinç, safran ve özellikle deniz mahsulleri ile hazırlanan bu geleneksel İspanya yemeği için en doğru adres ise Paseo Maritimo bulvarındaki ünlü “Nimos Fenix Paella Restaurantı”. Çok iddialı..Ayrıca şehir merkezindeki parlamento binasının yakınındaki “Parliament Restaurant” paella konusunda Nimos’la yarışır durumda, ama Ağustos ayında tatilde olduğundan şansımızı kaybediyoruz.



La seu Katedral’nin karşısında denize uzanan büyük iskele’ye girdiğinizde balık pazarına gelmeden hemen solda hafif salaş “C’an Eduardo” balık restaurantına kesin gitmek gerekiyor. Teras bölümünde oturup manzaraya karşı nefis bir balık çorbası, ve hemen ardından Jose Ferrer beyaz şarabı ile içerisine özel sarımsak sosu hazırlanmış “pez dorada” (çipura) vazgeçilmez bir menü oluşturuyor. Yine balık sevenler için Porto Pi’deki “Rıfifi Restaurant” çok iyi bir balık menüsü sunuyor. Özellikle mürekkep balığı sıvısına yatırılmış pilav üzerine, tuzda fırınlanmış “Lubina” (levrek). Sanırım en iyi ikili denebilir.

Mayorka (Katalanca ve İspanyolca: Mallorca), İspanya’nın en büyük adasıdır. Akdeniz’de bulunur. Merkezi Palma’dır. Diğer Balear Adaları olan İbiza, Formentera, ve Minorca gibi önemli bir turizm merkezidir. İsminin kökeni, Latince insula maior, “büyük ada”‘dır.

Adada Paleolithic (Eski Taş Çağı) Döneminden (M.Ö. 6000-4000 yılları arası) yaşam olduğuna dair bulgular mevcuttur.  Ada M.Ö. 123 senesinde Romalıların (Caecilius Metellus döneminde ele geçmiştir. Romalılar döneminde adanın en önemli şehri olan Palma ((Palmaria)) ve Alcúdia ((Pollentia)) şehirleri kurulmuştur) eline geçmiştir.

M.S. 426’da ise Vandalların istilasına uğramış, 465 senesine kadar farklı krallıkların eline geçmiştir. 524 senesinde ise ada Bizans hakimiyeti altına girmiş ve Sardunya eyaletinin bir parçası olarak yönetilmiştir. Bizans hakimiyeti döneminde adada Hıristiyanlık yaygınlaşmıştır. Ancak 707 senesinden itibaren ada Kuzey Afrikalı Müslümanların saldırılarına uğramaya başlamıştır. 902 senesinde Kurtuba Halifeliği tarafından fethedilen ada yeni bir döneme girmiş, yerel sanayinin yükselişine ve yapay sulama metodlarının uygulanması ile tarım sahasında gelişmelere uğramıştır.

1015 senesinde Kurtuba idaresinden çıktıktan sonra ada 1087 senesine kadar bir tayfa emirliği olan Denia emirliğine bağlı olarak, 1087-1114 seneleri arasında ise bağımsız olarak (tayfa emirliği) kendisini yönetmiştir.

1114 senesinde adaya çıkarma yapan ve Palma şehrini 8 ay kuşatan Pisa ve Katalan Krallıkları adayı tamamen ele geçirmeye muvaffak oldu. Ancak 1123 senesinde adayı bu sefer Murabıtlar ele geçirmeye muvaffık oldular ve 1203 senesine kadar da yönettiler.  Murabıtların yerini alan Muvahhidler 1229 senesine kadar adayı ellerinde tuttular. 1229’da 15000 asker ve 1500 atlık bir kuvvetle sefere çıkan Aragon Kralı I.James 3 aylık bir sefer sonucu adayı ele geçirdi ve İslam hakimiyetine son verdi.

I.James’in 1276’da ölümü üzerine krallığı oğulları arasında paylaşıldı ve oğullarından II.James tarafından Mayorka Krallığı kuruldu ve ada bu krallık hakimiyeti altına girdi. 1344’de ada Aragon Kralı IV. Peter tarafından zaptedilerek tekrar Aragon Krallığı hakimiyeti altına girdi. 1479’da bu krallık Kastilya Krallığı ile birleşene kadar (İspanya Krallığı) Aragon Krallığı hakimiyeti altında kaldı.

Palma de Mallorca, İspanya’nın Balear adaları olarak bilinen beş adanın en büyüğü ve başkentidir. Mallorca, Menorca, Cabrera, Ibiza, Formentera ve birkaç küçük ada topluluğu İspanya’nın Balear Adaları olarak bilinmektedir. Balear Adaları’nın en turistik ve en meşhur olanları Palma de Mallorca ve Ibiza’dır. Palma de Mallorca’dan günlük hızlı feribot seferleri ile diğer Balear adalarına, Ibiza, Valencia ve Barcelona’ya yaklaşık 2-3 saatlik kısa yolculuklarla ulaşılabilir, İspanya’nın birbirinden güzel tarihi ve turistik merkezlerini keyifle gezebilirsiniz.

Palme de Mallorca’nın kolay ulaşımlı hepsi birbirinden güzel koylarını, egzotik yer altı ve deniz mağaralarını, yemyeşil doğasını, cıvıl cıvıl sokaklarını doyasıya gezecek, Mallorca’nın pırıl pırıl güneşine, turkuaz renkli denizine ve Akdeniz’in en güzel kum plajlarına hayran olacaksınız.

Geçmişi Kartacalılardan, Roma ve Arap-İspanyol etkileri taşıyan birçok medeniyetin tarihi kalıntılarını görecek, tertemiz doğası ve birbirinden leziz Akdeniz mutfağı ile çok farklı, muhteşem bir tatil geçireceksiniz. Gündüzleri denizin yanı sıra, Palma’ya inerek La Seo Katedrali’ni, Belver Kalesi’ni gezip bu güzel adanın değişik içerikli mağazalarında alışverişin tadını çıkartabilirsiniz.
Gündüzü gibi gecesi de tam anlamıyla bir eğlence merkezi olan Mallorca’da bu atmosfer, otantik sokaklarda yer alan cafelerde, barlarda, publarda ve gece kulüplerinde sabahın ilk ışıklarına kadar devam eder. Akdeniz kasabaları içinde en kaliteli turunçgillerin yetiştiği Mallorca’da, taze meyve suları içmenizi ve bu turunçgillerden yapılmış dondurmaları tatmanızı tavsiye ederiz. Birbirinden lezzetli deniz mahsullerinin tadına hayran kalacak, özelliklede sarımsak soslu kalamarın lezzetine doyamayacaksınız. Bölgede ayrıca badem, incir, şeftali ve Akdeniz ülkesi olması sebebiyle zeytin ve zeytinyağı çok meşhurdur. Alışverişlerinizde ise dünyaca meşhur Mallorca incilerini tercih edebilirsiniz.

Deniz, güneş, kum, eğlence, tarih ve doğanın muhteşem sentezi bulunan Palma de Mallorca, sizleri bu güzelliği yaşamaya davet ediyor…

MALLORCA – Bu yazı 2008 yılının Temmuz ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 18. sayısından  alınmıştır.

Yazar : GEZGİN YAZAR

Türkiye'nin Gezi, Seyahat ve Fotoğraf Dergisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir