Fotoğraf: Zeynep Azize Su
Erguvan, Nisan’ın ortalarından Mayıs’ın ortalarına kadar renkli çiçeklerini açarak insanları umutlandıran İstanbul’un mor salkımıyla, gülüyle, lalesiyle, hanımeliyle, leylağıyla, sümbülüyle, fulyasıyla birlikte vazgeçilmez bir güzelliğidir.
Bu güzellik Ortadoğu ‘dan çeşitli efsanelerle de gelse, artık İstanbul Boğazı’nın olmuş, Boğaz’a ayrı bir tat katmıştır.
Bursa’da Emir Sultan (v.1429) ile baharda etraftan gelen dervişlerin iştirakiyle Erguvan Cemiyeti Faslı yapılmış, bu an’ane Osmanlı Devleti’nin inkırazına kadar sürmüş, uzun süre unutulduktan sonra yakın zamanlarda yeniden canlandırılmaya başlanmıştır.
İstanbul’da her ne kadar bu şekilde kutlanmasa da, Galata’da Arap Camii mahallesinde Erguvan, Beykoz Paşabahçe’de Erguvanlı olmak üzere iki sokağa isim olmuştur. Erguvan bir renk iken çiçeğe isim olmamış tam tersi çiçeğin ismi rengin tanımlayıcısı halini almıştır.
Cemal Öztürk
Bir renk midir Erguvan, yoksa bir çiçek mi? – Bu yazı 2007 yılının Mayıs ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 4. sayısından alınmıştır.