Cumartesi , 20 Nisan 2024

Denizlerin Yalnız Rehberleri Fenerler

Denizlerin yalnız rehberleridir deniz fenerleri… Hem yalnız hem sessizdirler. Bir tepenin başında, ya da uçurumun kıyısında… Sessizdirler; sis düdüklerini saymazsak, yalnız ışıkları konuşur. Ama bu öyle şiddetli bir sesleniştir ki gecenin karanlığını yırtar, iz bekleyen her yolcuya bir selam, bir umut olur. Yalnızdırlar…

Gündüzü gece, geceyi gündüz ederler ama yalnızlıkları bir türlü son bulmaz. Her geçen gemiye bir ışık yollar, bir el eder.. ama nafile… Gemilerin kaderi hep yol, deniz fenerlerininki ise hep beklemektir. Deniz fenerleri için vuslat yoktur, onlar tam kavuşurken sanırken ayrılanlardır. Beklerler yine de; bir damla uyku girmez gözlerine…

Yazı: Gülşah Demiryuğuran Fotoğraflar: Halit Ömer Camcı

Deniz fenerleri gemilere yol göstermek için tepelere, denizlerin en sığ olan güzel yerlerine kurulur ve kuruldukları yerlere uyum sağlayarak o muhteşem manzaraların içine farklı bir güzellik katarlar. Çoğunlukla yüksek yerlere kurulmalarının nedeni, en uzak mesafeden bile rahatça görülmelerini sağlamaktır. Deniz fenerleri çok farklı şekillerde, boyutlarda, renklerde hatta sesli ve sessiz de olabilirler. Belki de sesli deyince şöyle durup düşünüyoruz, sesli deniz feneri de mi olurmuş diye. Deniz fenerleri sisli havalarda sesli uyarı vererek kendilerini belli ederler. Denizde gemilerin yolunu, konumunu bulmasına; tehlikeli yerlerden rahatça geçebilmesine yardımcı olurlar, kayaları, sığlıkları gösterirler.

Dünyanın En Eski Deniz Fenerleri

M.Ö. 7. yy.’da Sigeon’da, bugünkü adıyla Çanakkale’de yapılan bir fener ile İstanbul Boğazı’nın Trakya yakasındaki m.ö. 2.yy.da yapılan Timee ve karşı kıyısındaki Üsküdar Fenerleridir. Bunun yanında Dünya’nın antikçağdaki 7 harikasından biri olan İskenderiye diğer bir adıyla Faros Feneri m.ö. 3.yy.’da Mısır’da İskenderiye Limanı’nın karşısındaki Faros Adası üzerine yapılmıştır. Yaklaşık 120-130m. Boyu olan ve beyaz mermerlerden yapılmış bir fenerdir. Ayrıca dillere destan fenerin şöhreti ve yüksekliği bugüne kadar aşılamamıştır. Fenerin aynasının geceleri yaklaşık 50km. mesafeden görülebilen bir ışık yayması onu harika kılan diğer faktörlerden birisidir. Bir zamanlar dünyanın yedi harikasından biri olan İskenderiye Feneri’ni diğerlerinden ayıran en önemli özelliği ise günlük yaşam içinde kullanılmış olan bir eser olmasıdır. 14.yy.’da meydana gelen bir depremle yıkılan fener kullanılamaz hale gelirken, kalıntıları Memlüklüler tarafından şehri korumak için yapılan Kayıtbay Kalesi’nin yapımında kullanılmış ve 15.yy.’a gelindiğinde fenerden hiçbir iz kalmamıştır.

Türkiye’de Fenerler

Gemicilerin dostu fenerler, geçmişe göre daha teknolojik ve gelişmiş durumdadır. Böylelikle işlevleri de artmış ve çeşitlilik kazanmıştır. Günümüzde deniz fenerleri, denizcilere hava raporu sunma, sis işareti yayma, işaret istasyonluğu yapma; bazı fenerlere mahsus özel yansıtma sistemleri ile kayalığa, sığlığa dikkat çekme, olası bir kazada kıyı emniyetini haberdar etme ve kazazedeleri barındırma gibi oldukça fazla sayıda görevler üstlenmektedirler.Türkiye’de deniz fenerlerine ihtiyaç, ilk defa 1755’lerde olan bir deniz kazasından sonra duyulmuş. Osmanlı Dönemi’nden itibaren yapılan fenerler, çoğunlukla Fransızların inşa ettiği fenerlermiş. Ülkemize baktığımızda ise 407 deniz feneri öğreniyoruz. Bunların 53 tanesi İstanbul’da, 82 tanesi Karadeniz’de, 73’ü Akdeniz’de ve bir kısmı da Ege kıyılarında bulunmaktadır. İstanbul’da bulunan birkaç tarihi fenerle yazımıza devam edelim.

Şile Feneri

Türkiye’nin en büyük feneri Şile’de bulunan ve kıyı emniyetini sağlayan deniz feneridir. Karadeniz’de seyir yapan gemiler için rota feneri olarak, Osmanlı zamanında

Fransız’lara verilen imtiyazlar neticesinde “Fenerler İdare-i Umumiyesi” tarafından 1859’da inşa edilmiştir. Fenerin yüksekliği 60 m’ dir. Kayalıklar üzerine 110 cm örme taş kuleye sahiptir. Sekizgen şeklindeki kulesi 19 m’ dir. Işığının görüş mesafesi ise 20 deniz milidir. Gündüzleri iyi görülebilmesi için siyah-beyaz yatay bantlarla boyanmıştır. Şile Feneri, 1968 tarihinde elektriğe bağlanmış. Kurmalı deniz makinesi ile çalıştığı için görevli tarafından 2 saatte bir kuruluyormuş. 2004’de turizme açılan fener meraklılarının ziyaretlerini bekliyor.

Ahır Kapı Feneri

Hem İstanbul Limanı’na giriş, hem de İstanbul Boğazını geçişlerde rota feneri olan Ahır Kapı Feneri 1857’de Fransızlar tarafından yapılan 36 m yüksekliğinde bir fenerdir.

Beyaz renkli ışığıyla gecenin karanlığını yırtarcasına “buradayım” diyerek selam verir geçen yolculara. Önceleri Ahır Kapı Feneri kurmalı sistemle çalışırken, gelişen teknolojiyle artık elektrikle çalışır durumdadır.

Yeşilköy Feneri

Marmara Denizi’nden İstanbul Boğazı’na giren gemileri ilk önce Yeşilköy Feneri karşılar. İlk önceleri ismi Ayastefanos olan fener, 1856 yılında Fransızlar tarafından taş kule olarak inşa edilmiş ve daha sonraları adı Yeşilköy olarak değiştirilmiş.

Fenerin 23 m yüksekliği olmasının yanında bir de lojmanı var. Fener’de 1945-88 tarihleri arasında üç defa restorasyon çalışması yapılmış ve şu anda dördüncü restore çalışmasıyla hala ayakta olduğunu ve yaşlanmadığını kanıtlamaya çalışıyor.

Rumeli Feneri

Karadeniz’den İstanbul Boğazı’na girişte karşımıza çıkar Rumeli Feneri. 1856 yılında Fransızlar tarafından inşa edilmiş. Rumeli Feneri’ni diğerlerinden ayıran çok ilginç bir özelliği var: Fenerin inşası sırasında, fener birkaç kez hiç sebepsiz yıkılmış. Civarda yaşayan bazı köylüler burada yatır olduğunda ısrar etmiş, fenerin bu yüzden yıkıldığını öne sürmüşler. Ardından fenere bir türbe eklenmiş. Sonrasında türbenin üzerine de üç kademe şeklinde 30m kubbe inşa edilmiş. Velhasılı, Rumeli Feneri, tarihi özelliğinin yanında, Sarı Saltuk Hazretlerinin mezarının bulunduğu iddiasıyla, kutsal bir mekan olarak da öne çıkar olmuş. 18 deniz mili görüş mesafesine sahip fener, gaz yağıyla çalışmaktayken asetilen gazına geçilmiş ve şimdi ise gelişen teknolojiden o da payını alarak elektrikle çalışır olmuş.

Fenerbahçe Feneri

Fenerbahçe Feneri, aynı zamanda adını bulunduğu mekana da vermiş. Osmanlı Devleti zamanında 1857’de yapılmış ve hala o günkü güzelliğiyle durmakta.

Fener 25m yüksekliğe ve 15 deniz mili görüş mesafesine sahipmiş Kulesinin yüksekliği ise 20m imiş. Işık kaynağı olarak ilk zamanlar fitilli gaz yağı lambası, daha sonra LPG’li parlak ışıklı lambalar kullanışmış.

Fenerler ve İnsanlar

Denizlerin rehberi, denizcilerin yol göstericisi fenerleri tehlikeye atan iki önemli etken: Kum fırtınaları ve bilerek ya da bilmeyerek fenerleri hedef alan avcılar. Neyse ki bu gibi durumlarda fenerin ışığı yerine sis düdüğü yetişiyor gemilerin ve denizcilerin imdadına.

Deniz fenerleri bizlere ne kadar da beziyor; her birinin mazisi, yaşı, şekli farklı.Yaşadıkları , görüp geçirdikleri, şahit oldukları, üzüntüleri, belki aşkları… Bir kısmı çok uzun yaşamadan yıkılıp gitmiş, bir kısmı hala zamana direniyor, bazısının ise ne arayanı var ne soranı; yalnızlığıyla baş başa bırakılmış. Aralarında sevenlerinin yalnız bırakmadığı şanslı olanları da var. Hayatında bir kere dahi bir fenerin ziyaretine gitmemiş ama artık gitmek için can atanlara ve de meraklısına şu bilgiyi verelim: Dünya’daki bütün fenerler, bölge bölge, fener risalesi denen kitaplarda toplanır. Burada her fener için harita bilgisine ek olarak yapımı, şekli ve tüm özelliklerine ait bilgiler bulunabilir. Bütün bu yazıdan sonra yapılacak tek şey var: En kısa zamanda gidip bir feneri ziyaret etmek ve onun koruyucu gölgesinde sıcak bir yudum çay içmek ve o eşsiz deniz manzarasına, o denizin doyumsuz güzelliğine bir de onun yanından bakmak.

Denizlerin Yalnız Rehberleri Fenerler – Bu yazı 2009 yılının Mart-Nisan ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 26. sayısından alınmıştır.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir