Cuma , 29 Mart 2024

Fotoğraf Ve Saray Çevresi

Yazı: Dr. Hi­da­yet NU­HOĞ­LU (IR­CI­CA) – Or­han M. ÇO­LAK (IR­CI­CA)

Hem sa­nat hem de do­kü­man ola­rak bir yan­dan pro­fes­yo­nel, öbür yan­dan ama­tör se­vi­ye­de, cid­den he­men ilk gün­den be­ri fo­toğ­raf­çı­lık Os­man­lı dün­ya­sın­da ol­duk­ça ge­niş bir tat­bi­kat sa­ha­sı ve Sa­ray gi­bi bir hâ­mi bul­muş­tur. Özel­lik­le Sul­tan İkin­ci Ab­dül­ha­mid dev­rin­de tes­bit ve ta­nı­ma va­sı­ta­sı ol­ma­nın ya­nın­da ay­nı za­man­da bir ta­nıt­ma ara­cı ola­rak da kul­la­nı­lan fo­toğ­raf­çı­lık, ya­yın ko­nu­sun­da da alâ­ka­dan na­si­bi­ni al­mış, an­cak tek­nik araş­tır­ma ve sa­na­yi ala­nı­nın ko­nu­su ola­ma­mış­tır. Bu­nun is­tis­na­sı, bir mat­baa­cı, Ah­met İh­san (Tok­göz) ile bir fo­toğ­raf­çı, Theo­dor Va­fia­dis  iş­bir­li­ği için­de 1894’te ger­çek­leş­ti­ri­len asit in­dir­me usu­lü ile ya­pı­lan fo­toğ­raf kli­şe­si tek­ni­ği olup uzun yıl­lar ül­ke­de tat­bik edil­miş­tir.

Fo­toğ­raf­çı­lık ba­şın­dan be­ri Os­man­lı Sa­ra­yı’nın ya­kın alâ­ka duy­du­ğu bir ko­nu ol­muş­tur. Ba­zı fo­toğ­raf ta­rih­çi­le­ri fo­toğ­ra­fın Tür­ki­ye’ye gi­ri­şi­ni Pa­ris’te tah­sil­de bu­lu­nan dört gen­cin, fo­toğ­raf­la­rı­nı, ken­di­le­ri­ni tah­sil için Av­ru­pa’ya gön­der­miş bu­lu­nan Se­ras­ker Hüs­rev Meh­med Pa­şa’ya gön­der­me­le­ri ve Pa­şa­nın da bu fo­toğ­ra­fı Sul­tan’a gös­ter­me­si ile baş­la­tır­lar.21 Sa­ray’ın es­ki­den be­ri res­me olan alâ­ka­sı ma­lum­dur. Sul­tan İkin­ci Mah­mud’un, üze­rin­de ken­di por­tre­si bu­lu­nan ma­dal­ya­la­rı he­di­ye ola­rak ver­di­ği ve yap­tır­dı­ğı bir por­tre­si­ni Se­li­mi­ye Kış­la­sı’n­da hal­ka teş­hir et­tir­di­ği ay­rı­ca ba­zı da­ire­le­re res­mi­ni as­tır­dı­ğı kay­da geç­miş bir vak’adır. Vak‘anü­vis Ah­med Lüt­fi Efen­di, Ta­rih-i Lüt­fi’nin 1252 yı­lı vu­kua­tı sı­ra­sın­da bu me­se­le­den uzun­ca bir şe­kil­de bah­se­der.

1863’te Sul­tan Ab­dü­la­ziz ken­di fo­toğ­raf por­tre­si­ni, Prus­ya İm­pa­ra­to­ri­çe­si Agus­ta’ya gön­der­miş­tir.  Da­ha son­ra Sul­tan İkin­ci Ab­dül­ha­mid, baş­ta Ame­ri­kan Kon­gre Kü­tüp­ha­ne­si (1881) ve İn­gil­te­re’de Bri­tan­ya Mü­ze­si Kü­tüp­ha­ne­si (1894) ol­mak üze­re, Os­man­lı ül­ke­si­ni ta­nı­tı­cı al­büm­le­ri ba­zı ül­ke­le­re gön­der­di­ği gi­bi, bir kı­sım şa­hıs­la­ra da he­di­ye ola­rak ver­miş­tir.

Da­ha son­ra­la­rı fo­toğ­ra­fın iyi­ce yay­gın­laş­ma­sı­nı ta­ki­ben, teb’anın da bu sa­nat­la iş­ti­ga­li ile fo­toğ­raf­çı­la­rın en iyi­le­ri­ne “res­sâm-ı şeh­ri­yâ­rî”, “fo­toğ­ra­fî-i haz­ret-i şeh­ri­ya­rî”, “ser-fo­toğ­ra­fî-yi haz­ret-i şeh­ri­yâ­rî” gi­bi ün­van­la­rın ve­ril­me­si, Mu­rad Efen­di ile baş­la­dı­ğı­nı bil­di­ği­miz şeh­za­de­le­rin fo­toğ­raf­çı­lık der­si al­ma­sı gi­bi nok­ta­lar Sa­ray’ın bu me­se­le­ye ver­di­ği öne­min işa­ret­le­ri­dir.

Yu­ka­rı­da da işa­ret edil­di­ği gi­bi, Os­man­lı top­rak­la­rı­nın din­ler ve me­de­ni­yet­ler ta­ri­hi için­de­ki ehem­mi­ye­ti ve bil­has­sa İs­tan­bul, bir­çok yön­den pek çok Av­ru­pa­lı fo­toğ­raf­çı için ca­zi­be nok­ta­sı teş­kil et­miş ve bun­la­rın ço­ğu İs­tan­bul’dan geç­me­yi iti­yad ha­li­ne ge­tir­miş­ler­di. Bun­lar­dan bir kıs­mı­nın eser­le­ri gü­nü­mü­ze ka­dar ulaş­mış bu­lun­mak­ta­dır Bun­lar­dan Kı­rım har­bi sı­ra­sın­da ge­len ve 1881’de ölü­mü­ne ka­dar İs­tan­bul’da ka­lan Ja­mes Ro­bert­son ol­duk­ça şöh­ret­li­ler­den bi­ri­dir.  İr­lan­da­lı ar­keo­log John Shaw Smith’in üç İs­tan­bul fo­toğ­ra­fın­dan iki­si 1852 ta­rih­li­dir.  Bu ilk grup sey­yah fo­toğ­raf­çı­lar­dan Fran­sız mi­mar Al­fred Nor­mand 1852 Oca­ğı’nda İs­tan­bul’da bu­lun­muş ve 16×21 bo­yu­tun­da İs­tan­bul fo­toğ­raf­la­rı çek­miş­ti; he­men ar­ka­sın­dan bir baş­ka Fran­sız, Er­nest de Ca­ran­za da muh­te­lif İs­tan­bul man­za­ra­la­rın­dan mü­te­şek­kil 55 fo­toğ­raf­lık bir al­bü­mü Sul­tan Ab­dül­me­cid’e tak­dim et­miş ve “Fo­toğ­ra­fî-i haz­ret-i şeh­ri­yâ­rî” ün­va­nı ken­di­si­ne tev­cih edil­miş­tir. Ca­ran­za, çek­ti­ği İs­tan­bul fo­toğ­raf­la­rı­nı Brük­sel (1856) ve Pa­ris (1857)’de ser­gi­le­miş­tir.

Böy­le­ce Sa­ray’a al­büm tak­dim eden ya­ban­cı fo­toğ­raf­çı­lar ara­sın­da Ju­les San­doz ve G.Berg­gren  bil­has­sa dik­kat çek­mek­te­dir­ler. Sa­ray’ın çe­şit­li şe­kil­ler­de te­za­hür eden ya­kın ve des­tek­le­yi­ci alâ­ka­sı; bu tek­ni­ğin ba­zı res­mî mü­es­se­se­ler­de kul­la­nıl­ma­sın­da rol oy­na­mış, bir baş­ka ifa­de ile pi­ya­sa­da­ki ti­ca­rî fo­toğ­raf­ha­ne­le­re pa­ra­lel ola­rak res­mî mü­es­se­se fo­toğ­raf­ha­ne­le­ri­nin ku­rul­ma­sı­nı sağ­la­mış­tır. Har­bi­ye ve Bah­ri­ye Ne­za­ret­le­ri ile Or­du Ku­man­dan­lık­la­rı, Mü­hen­dis­ha­ne-i Ber­ri-i Hü­mâ­yûn, Dâ­rü­la­ce­ze, Ha­mi­di­ye Et­fal Has­ta­ne­si ve Yıl­dız Çi­ni Fab­ri­ka­sı bün­ye­le­rin­de fo­toğ­raf­ha­ne ku­ru­lan bu ku­rum­la­rın ba­şın­da gel­mek­te­dir. Bu mü­es­se­se­ler için­de bil­has­sa as­ke­rî olan­lar fo­toğ­ra­fın ül­ke ça­pın­da ta­nı­nıp bi­lin­me­sin­de ve ya­yıl­ma­sın­da bü­yük rol oy­na­mış­tır.

Fo­toğ­raf­tan ön­ce, Hen­de­se­ha­ne­ler­de, ca­me­ra obs­cu­ra’nun kul­la­nıl­mak­ta ol­du­ğu bi­lin­mek­te­dir. 1220/1805 ta­rih­li bir bel­ge­ye gö­re bu âlet­ten iki ade­di, İn­gil­te­re’den 800 ku­ru­şa sa­tın alın­mış­tır.  Mü­hen­dis­ha­ne me­zun ve men­sup­la­rı için ca­me­ra obs­cu­ra’dan Da­gu­er­roty­pe’a geç­mek her­hal­de pek zor ol­ma­mış­tır. Av­ru­pa’da­ki tek­nik ge­liş­me­le­ri im­kân­la­rı için­de ta­kip edip bun­la­rın trans­fe­rin­de ön­cü rol oy­na­yan Mü­hen­dis­ha­ne­nin bu ko­nu­da ih­mal için­de kal­dı­ğı her­hal­de söy­le­ne­mez. Ni­te­kim Os­man­lı fo­toğ­raf­çı­lık ta­ri­hi­nin ön­cü­le­ri ve ba­şa­rı­lı isim­le­ri ara­sın­da mü­hen­dis­ha­ne me­zun­la­rı he­men gö­ze çarp­mak­ta­dır.

Mü­hen­dis­ha­ne­li­le­rin ya­nın­da Har­bi­ye men­şe’li as­ker fo­toğ­raf­çı­la­rı da zik­ret­mek ge­rek­mek­te­dir. Bun­la­rın alâ­ka ve gay­ret­le­ri ve Sul­tan İkin­ci Ab­dül­ha­mid’in bu me­se­le­ye ver­di­ği ehem­mi­yet­le, as­ke­rî teş­ki­lat için­de ve mü­hen­dis­ler eliy­le de yur­dun her kö­şe­sin­de şa­hıs­lar, bi­na­lar, ge­nel man­za­ra ve imar fa­ali­yet­le­ri­nin du­rum­la­rı­nın ve ge­liş­me­le­ri­nin tes­bit ve ra­po­ru için fo­toğ­raf kul­la­nıl­mış­tır. Hi­caz De­mir­yo­lu in­şa­sı gi­bi bir fa­ali­ye­ti, he­men he­men 15-20 ki­lo­met­re­si “bir mer­ha­le, bir ka­re fo­toğ­raf” ola­rak saf­ha saf­ha eli­mi­ze ula­şan fo­toğ­raf­lar­dan ta­kip et­mek müm­kün ol­mak­ta­dır. Dev­let adam­la­rın­dan ba­zı­la­rı­nı da ay­nı şe­kil­de fo­toğ­raf­lar va­sı­ta­sı ile se­ne­ler-rüt­be­ler sü­re­cin­de ta­ki­be­de­bil­mek müm­kün ol­mak­ta­dır.

Gün­lük olay­la­rı fo­toğ­raf­la tes­bit et­mek işi, Sul­tan İkin­ci Ab­dül­ha­mid’in bil­has­sa ehem­mi­yet ver­di­ği bir ko­nu ol­muş­tur. 1856 Kı­rım har­bi, yu­ka­rı­da zik­re­dil­di­ği üze­re “fo­toğ­raf­la­nan” ilk harb özel­li­ği­ni ta­şı­mak­ta­dır, fa­kat işa­ret edil­me­li­dir ki bu harp­te­ki fo­toğ­raf, özel te­şeb­bü­sün, ba­sı­nın, ti­ca­rî gâ­ye­li fa­ali­ye­ti­dir. Öte yan­dan 1897 Türk-Yu­nan har­bi­nin her ha­re­kâ­tı, her fa­ali­ye­ti, ira­de-i se­niy­ye ile va­zi­fe­len­di­ri­len, ya­ni dev­le­tin va­zi­fe ver­di­ği fo­toğ­raf­çı­lar eliy­le “tes­bit” edil­miş­tir.

As­ker­ler, bil­has­sa ha­ri­ta­cı­lar Os­man­lı fo­toğ­raf­çı­lı­ğın­da, ya­yın­dan sa­na­ta, hak­lı ola­rak özel bir ye­re sa­hip ol­muş­lar­dır. Fo­toğ­raf­çı­lık ko­nu­sun­da Os­man­lı Türk­çe­sin­de ilk te­lif ese­ri mey­da­na ge­ti­ren Yüz­ba­şı Hüs­nü Bey (1844-1896), Ser­vi­li Ah­met Emin Bey (1845-1892) ve Üs­kü­dar­lı Ali Rı­za Pa­şa (?-1907) bil­di­ği­miz ilk as­ker fo­toğ­raf­çı­lar­dır.  Bun­lar­dan Üs­kü­dar­lı Ali Rı­za Pa­şa, Har­bi­ye Ne­za­re­ti Fo­toğ­raf Da­ire­si ve Yıl­dız Sa­ra­yı’nda ku­ru­lan fo­toğ­raf­ha­ne­nin de re­is­li­ği­ni yap­mış­tır.

Bu yazı 2007 yılının Temmuz ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 6. sayısından alınmıştır.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir