FOTOĞRAF İLE İLGİLİ BAZI ARŞİV NOTLARI VE NEŞRİYAT
Yazı: Dr. Hidayet NUHOĞLU (IRCICA) – Orhan M. ÇOLAK (IRCICA)
Fotoğrafçılık; bir taraftan tatbikat olarak ülkede yayılıp muhtelif maksadlar ile kullanılır ve bunun dünya çapında yerli sanatçı ve ustaları yetişirken, diğer yandan da başka benzeri teknik ve sanatla ilgili konulara nisbetle azımsanmayacak miktarda tercüme ve telif yayına da konu teşkil etmiştir. Bu konuya eğilenlerin hemen hepsi, yukarıda da geçtiği gibi çoğu zaman kaynak zikretmeden Ceride-i Havadis’in 26 Cemaziyelevvel 1257/15 Ağustos 1841 tarih ve 47 sayılı nüshasındaki haberde bahsedilen Daguerre’in kitabını ilk eser kabul etmektedirler. Bu haberde “…Avrupa’da Daguerre dedikleri zat, bir âlet icad edip Daguerre’in basması mânâsında Daguerrotype tesmiye etmiş ve mukaddimi kitabı dahi İstanbul’a gelmiş ve tercüme edilmiş olmakla bilenlerin malumudur” denilmektedir. Yukarıda da ifade edildiği gibi bu tercümenin henüz izine rastlanmamıştır.
Fotoğraf bahsindeki bu ilk neşriyat bilgisine böylece işaretten sonra, Osmanlı arşivindeki bazı kayıtlar ve Osmanlı basınından bazı kesitler ile fotoğraf konusunun, eğer böyle söylemek caiz ise, kamuoyundaki durumunu kısaca ve bazı başlıklar altında ortaya koymaya çalışalım. Bu kısa notlar, yalnız Türkiye için değil, aynı zamanda dünya Fotoğrafçılık tarihi için de önde gelen koleksiyonlardan biri olan Yıldız Koleksiyonu’ndaki bir kısım fotoğraflar haklarında, ayrıca koleksiyon içinde veya dışında fotoğrafın Osmanlı dünyasında kullanılışı hakkında aydınlatıcı, açıklayıcı olacağı kanaatindeyiz. Osmanlı matbuatı, fotoğrafı kullanmanın yanında fotoğraf konusuna oldukça çeşitli yönlerini de ihtiva edecek şekilde yer vermiş görüntüsü veriyor. Matbuatta yer alan bazı bahislerin ayrıca arşiv belgeleri ile de desteklenmiş olduğu, hem basından hem de arşivden rastgele derlediğimiz bazı bilgiler ile ortaya çıkmaktadır.
Gazetelerde, Yıldız Koleksiyonu’nda sık rastlanan, muayyen eşyalara ait albümlerin mahiyetini açıklayan bazı haberlere rastlanmaktadır. Meselâ Sabah Gazetesi’nin 11.8.1306 R. (1890 M) tarih 414 numaralı nüshasında “Hazîne-i hümâyûn’daki âsâr-ı atîkanın ve Silâhhâne’deki esliha-i atîkanın Abdullah Biraderlerce fotoğraflarının alınmasına dair irâde sâdır olduğu” haberi neşredilmiştir. Aynı gazetenin 15.2.1309 R (1893 M) tarih ve 1326 numaralı nüshasında “ambarlardaki eski silâhların muâyene ve fotoğrafla tesbiti ile iki albüm teşkili” haberi yer almıştır.
Yukarıdaki örnekte görülen menkul eşya yanında, gayr-ı menkul sınıfına dâhil olanlar için de benzeri tesbitlerin yapıldığının haberlerine rastlamak mümkündür. Sabah gazetesi 26.3.1310H, 5.8.1308 R (M. 1892) tarih ve 1134 numaralı nüshasında o zamana kadar “tesis ve inşa olunan emâkin-i emiriyye ve âliyye ve cevâmi ve mesâcid-i şerîfe’nin fotoğraflarının ahzı” haberini görüyoruz. Bu gazetenin, bu kerre 17.3.1907 M. tarih ve 6268 numaralı nüshasındaki bir haber bir evvelki haberlerin bütün memleket sathı için cârî bir faaliyet olduğunu ortaya koymaktadır. Bu haberde “Malatya sancağında bulunan âsâr-ı nâdire-i atîkanın fotoğraflarının Dersaadet’e Maarif Nezareti’ne gönderildiği”nden bahsedilmektedir.
Zikrettiğimiz ikinci haberdeki “iki albüm” ve son haberdeki “Dersaadet”e Maârif Nezareti’ne gönderildiği ifadelerinden hareketle, bütün ülkedeki menkul, gayr-i menkul kültür eserlerinin, bir program içinde “fotoğrafla tesbiti”, “fotoğrafının ahzı” veya “alınması” ile yani bir çeşit envanter dökümü yapılarak hazırlanacak iki albümden birinin Merkeze, Dersaadet’e – Maârif Nezareti’ne gönderilerek bir arşiv teşkilinin ele alındığı anlaşılmaktadır. Yıldız Koleksiyonundaki “eşya” fotoğraflarını ihtiva eden albümler ile, hemen bütün ülkeyi başta mimarî eserleri olmak üzere ortaya koyan manzara fotoğraflarının mevcudiyet sebebini de böylece açıklamak herhalde mümkündür.
Bu kanaatimizi doğrulayan bir haberi Servet-i Fünûn’un 22.2.1309 R. (1911 M) tarih, 112 numaralı nüshasının 128. sahifesinde buluyoruz. Bu habere göre “Tophâne-i Âmire’deki esliha-i atika’nın fotoğraflarından hazırlanacak iki adet albümün birinin muhafazaya, diğerinin arz” edilmesinden bahsedilmektedir. Bu durum yukarıda ortaya konan kanaati doğrulamaktadır.
Çeşitli faaliyetlerin, bilhassa neticelerini, ne olduklarını veya hangi halde bulunduklarını, fotoğraflardan müteşekkil albümler ile, bir çeşit rapor halinde arz etmenin yaygın bir şekilde kullanıldığı kanaatine varmak pek yanlış görülmemektedir. Bizi bu kanaate götüren bilgileri gene matbuatta ve arşivde buluyoruz. Sabah gazetesinin 5.7.1306 R (1890 M) tarih ve 378 numaralı nüshasında “Paris-Saint Barba Mektebi’nin fotoğraflarından müteşekkil bir albümün”; aynı gazetenin 7.1.1907 M. tarih ve 6363 numaralı nüshası ile Servet-i Fünûn’un 24.6.1311 R tarih ve 234 numaralı nüshasındaki “Dahilî ve haricî fotoğrafları ile Darülaceze’nin tanıtıldığı bir rapor” matbuatta yer almıştır. Gene aynı mahiyette olmak üzere, Sabah gazetesinin 9.4.1312H / 27.7.1310R / 1894 M tarihli 1855 numaralı nüshasında “Ziraat ameliyat mekteblerinin ebniye-tarla ve nümûne bahçelerinin fotoğraflarının çekilerek albüm meydana getirilmesi”nden bahsedilmektedir.
Ayrıca bazı arşiv vesikaları da bu kanaatin doğruluğunu ortaya koymaktadır. Meselâ “Mekke’de inşâ edilen ebniye-i emiriye ve askeriyenin fotoğraflarının arzı” (Dahiliye 1255/77072, 1014/1303h/5), “Balıkesir’de inşâsı tamamlanan ve resm-i küşâdı yapılan depo ve saat kulesinin fotoğraflarının gönderildiği” (Sadaret-Hususî Maruzat XI. Dosya 410, sıra 52); “Yanya’da inşâ ettirilen saat kulesinin fotoğraflarının takdimi” (Yıldız Tasnifi-Sadaret-Hususî Maruzat-XI. cild, Dosya 421, sıra 1); “Selânik’te açılan arteziyen kuyusu ile çıkarılan suya ait” fotoğraflar (Sadaret-Hususî Maruzat-Dosya 307, sıra 25, 25.2.1313H tarihli), bazı hususların Saraya fotoğrafla arz edildiğinin belgeleridir. Sabah gazetesinin 12.11.1309 R (1893M) tarihli 1598 numaralı nüshasında, Sayda’da bulunan lahidlerin fotoğraflarının arzını haber vermektedir. Bu fotoğraflar koleksiyonun 91533 numaralı albüm muhteviyatı olup Osman Hamdi Bey’in yaptığı kazı çalışması ve bulunan lahidlerin İstanbul’a nakli için yapılan vapura tahmil ameliyesine aittir. Bunlara (Yıldız Tasnifi-Kısım 12, evrak 151/3)’deki Yanya, Hamidiye Kız Rüşdiye Mektebi’ne ait 33 fotoğraflık albüm de ilâve edilebilir.
Bunlar arasında Vakit gazetesinin 2.4.1297 R (1879 M) tarih ve 2031 sayılı nüshasındaki bir haber dikkat çekicidir. Bu habere göre “âsâr-ı atîka’dan addolunan bir taşın üzerindeki şekil ve yazının fotoğrafının Maarif Nezareti”nce istendiği ifade edilmektedir. Birçok açıdan dikkat çekici olan bu haberden artık fotoğraf henüz kırk yaşlarında iken, İstanbul’da tam mânâsıyla bir belge, haber ve bilgi kaynağı ve vasıtası olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Yâni artık fotoğraf bir “enformasyon” kaynağıdır. Bunun bir başka örneğini, (Yıldız Tasnifi-Sadaret, Hususî Maruzat, Dosya 254, sıra 94, tarih 29.5.1309 H) vesikada görüyoruz. Bu vesikaya göre “İstanbul’a gelen İsveç ve Norveç harp gemilerinin dahilen ve haricen fotoğrafları ile mürettebata ait fotoğraflarının” arz edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bu arada (İrâdeler 20/6-14, 1268 H tarihli Hariciye, sıra Nu. 4195, sa 115)’de “Fransız Mekteb-i Tıbbiyesi başcerrahı tarafından hâk-i pây-i hümâyûn’a takdim kılınan resimler” söz konusu edilmiştir. Buradaki resimlerin fotoğraf mı, yoksa çizim ve şekiller mi olduğu pek belli değilse de, her halükârda artık 1851’lerde göze hitap eden malzemenin vesika olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Fotoğrafın istihbarat maksadlı kullanılışının artık 1890’larda yaygınlaştığı ve bu türlü kullanılmaya karşı tedbir düşünülme safhasına gelindiğini (Yıldız Tasnifi IV, Sadaret-Hususî Maruzat, Dosya 248, sıra 54) işaretli ve 18.11.1308 tarihli bir vesikada açıkça görülmektedir. Bu vesikaya göre Nikolayev Başşehbenderliği, Karadeniz’de iskandil yapacak olan Bambori adlı vapurdaki mükemmel kamera ile “sahillerimizin fotoğrafının çekileceği” hususunu Merkeze bildirmektedir.
Sabah gazetesinin 20.3.1310H ve tarihli (1890 M) 1128 ve bunu müteakip 1131 numaralı nüshalarında yer alan iki habere göre bütün talebelerden ikişer adet fotoğraf alınarak bunların Saraya arzedileceği bildirilmektedir. Aynı meâlde Takvîm-i Vekâyi’nin 21.9.1331H (1912 M) tarih ve 1562 numaralı nüshasının 3. sahifesindeki bir yazıya göre Darülfünun imtihanlarına müracaatta fotoğrafın da eklenmesine dair bir yazı ile artık fotoğrafın kimlik teşhisi, hüviyet tesbitinde kullanılır olduğu anlaşılmaktadır. Şahısların fotoğrafları ile alâkalı olarak bir başka bahis ise hapishanelerdeki mevkufların, sanık veya mahkumların fotoğraflarının alınmış olmasıdır. Bu fotoğrafların ne maksadla alındığı, nasıl kullanıldığı hakkında şimdiki bilgilerimize göre bâriz bir malumat bulunmamakta, ancak böyle bir faaliyetin olduğu, koleksiyondaki resimler yanında Sabah gazetesinin 14.5.1310 H-22.9.1308R 1890M tarih ve 1182 numaralı nüshasındaki bir haberden de anlaşılmaktadır.
İstanbul’da, herhalde diğer vilâyetlerde de, manzara resmi çekmenin izne tabi olduğunu, bunun takibinin zabıtaca yapıldığını, iki arşiv belgesi ile bir gazete haberinden anlıyoruz. Sabah gazetesinin 19.5.1312H – 6.9.1310R (1894) tarihli ve 1895 sayılı nüshasında “İstanbul’daki latîf mevkilerin fotoğrafı için izin talebinde bulunan Nikolaki Enderyamano (Nicolas Andriomenos)’ya” bu iznin verildiği haberi yer almaktadır. (Yıldız Tasnifi IV, Sadaret, Hususî Maruzat, Dosya 241, sıra 50) deki 14.4.1308H (1890 M) tarihli vesika, Febus (Phèbus) Fotoğrafçılarından Pol Tarkul’a, Kâğıthane ve Boğaziçi’nin fotoğraflarının ahzı için izin verildiğine, kendisine zabıtaca mani olunmamasına dâirdir. Gene Arşiv’den (İrade-i Hususiye, Dosya 378, Dosya 30) işaretli ve 10.4.1325H. (1907 M) tarihli bir vesikada “Rus teb’asından Mösyö Zendin için, Dersaadet’te fotoğraf çekmek ve resim yapmak üzere izin verilmesi”nden bahsedilmektedir. Bir başka izin konusu (Yıldız Tasnifi- Sadaret-Hususî Maruzat, Dosya 263, sıra 55)’de, 15.10.1310H (M. 1892) tarihli vesikada rastlıyoruz. Bu vesikaya göre Gülmez Biraderler, Şikago Sergisi’ne gönderecekleri fotoğraflar için izin talebinde bulunmuşlardır. Şikago Sergisi ile ilgili bir diğer haberi Servet-i Fünûn Dergisi’nin 30.10.1309 R (1893M) tarihli 148 numaralı nüshasının 288. sahifesinde görüyoruz. Bu habere göre Şikago Sergisi esnasında bir Milletlerarası Fotoğraf Kongresi akdedileceği bildirilmektedir. Bir diğer sergi haberine ise 1.1.1312 H., 23.4.1310 R (1894M) tarihli ve 140 numaralı Maarif Mecmuasında rastlıyoruz. Bu haberde 1898 Milano Fuarında fotoğrafçılık için de bir yer ayrılacağı bildirilmektedir.
Fotoğraf albümlerinin, devlet başkanları arasında teati edilen hediyelerden olduğu da bir arşiv belgesinden anlaşılmaktadır. (İrade-i hususiye, Genel 246, Hususi 16) işaret ve 6 Rebiül-âher1325 (1907 M) tarihli bir vesikadan, Saksonya Kralı’nın, kendi teb’asından Dr. Mösyö Avrili’nin İstanbul mimârisine dair fotoğraflardan müteşekkil bir albümü, Halife hazretlerine sunduğu anlaşılmaktadır.
Fotoğraf ile alâkalı olarak Osmanlı matbuatında rastladığımız alâka çekici bir haber ise “Fotoğraf vergisi” hakkındadır. Takvim-i Vekâyi, 1.12.1288h. (1871M) tarih ve 1452 numaralı nüshasında “Fransa’da senede yüzelli milyon (kare) fotoğraf resmi imâl olduğu ve (Fransız) hükümetince fotoğrafa vergi” konulacağını bildiren kısa bir haber neşr edilmiştir. Bundan yirmi sene kadar sonra bu def’a Devlet-i aliyye’nin “fotoğraf ve her nevi tesâvire mahsus bir pul tab’iyle, bunlardan cüz’i bir resim istıfâsından” bahseden bir yazı 18.2.1308 R tarih ve 966 numaralı Sabah gazetesinde yayınlanmıştır.
Fotoğrafçılık ile iştigal edenlerin cemiyet teşkil ettiklerine dair bir haberi Sabah gazetesinin 2292 numaralı ve 8.10.1311 R (1895 M) tarihli nüshasında görüyoruz. Bu haberde kısaca “Selânik’te fotoğrafçılık, ressamlık ve sanayii nefise ile iştigal eden bir cemiyet-i mahsusa teşekkül ettiği” bildirilmektedir.
Meslekî teşkilâtlanmanın, daha sonraları devlet eliyle teşvik ve hattâ zorlamalara rağmen bugün bile bu konuda varılan nokta malum iken 1895’te böyle bir “Cemiyet-i mahsusa” teşekkülü ve bilhassa fotoğrafın cemiyetin adından anlaşıldığı üzere, güzel sanatların (sanayii nefise) bir unsuru addedilmesi dikkat çekicidir ve kanaatimizce devamı ve tesirleri açısından başlı başına bir araştırma konusudur. Bizim kullanma imkânı bulduğumuz arşiv malzemesinde bu konuda başka bir kayda rastlayamadık. Ancak fotoğrafçılık bahsinin, bir müessese olarak yerleşmiş olduğunu gösteren çeşitli haber ve yazılara, matbuatta artık rastlanmaktadır. Bunlardan dikkati çeken bazılarına işaret edelim.
Servet-i Fünûn’un 14.7.1311 M 1895R tarih ve numaralı nüshasında bir örneğini gördüğümüz şekilde başta bu dergide olmak üzere zaman zaman fotoğrafdan bahseden “Fotoğraf musahabesi” başlığı altında toplanan yazılara rastlanmaktadır. Bunların yanında Fotoğraf müsabakalarının da gündemde yer aldığını görüyoruz. 28 Mart 1312 R (1896 M) tarih ve 265 numaralı Servet-i Fünûn’da (Sayfa 66) fotoğrafçılığın ehemmiyeti ve buna bağlı olarak Servet-i Fünûn’un tertip ettiği bir “Fotoğraf müsabakası”na dair yazı buluyoruz. Matbuatın fotoğraf müsabakası konusuna alâka gösterdiğini görüyoruz. Bir de yurt dışındaki faaliyetlerden Akşam gazetesinin 30 Teşrinevvel 1920 tarihli ve 705 numaralı nüshasında Fransız Cumhurbaşkanı’nın resminin/fotoğrafının çekilmesine dair bir müsabaka haberi yer almaktadır.
Fotoğrafın bir sanat olduğunu ortaya koyan bir başka tatbikata ait haberi Şura-yı Ümmet gazetesinin 21.1.1325 R (1909 M) tarihli 206 numaralı nüshasında rasladığımız bir ilânda, Yadigâr-ı Millet Vapuru’nun birinci mevki salonuna asılacak fotoğraf konusunda görüyoruz. Akşam gazetesinin 1-2 1922 M tarih ve 1208 numaralı nüshasında ise “Fotoğrafçılık ve sinemacılık bahislerinin parlak geleceği”ni ele alan bir yazı neşredilmiştir.
Bu arada Servet-i Fünûn’un 14 Eylül 1311 tarih ve 237 numaralı nüshasından, İngiltere’de fotoğrafı mevzu alan bir gazetenin neşredilmekte olduğunu, Fransa’da ise iki müellifin renkli fotoğraf mevzuunda bir kitap neşretmiş olduğunu görüyoruz.
Bu yazı 2007 yılının Temmuz ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 6. sayısından alınmıştır