Vatanım bütün yeryüzü, milletim insanlık. / Tevfik Fikret
İnsanlar anlamını bilmediği cümleleri tekrar eden şarkıcılar gibi. Sevgi dolu sözleri nefretle, hüzünlü şarkıları neşeyle söylüyor. Hayatın ciddiyetini anlamak bir ömür istiyor ve çoğu zaman ömürler gayrı ciddi, gerçeklikten ve hakikatin berrak varlığından uzakta kalıyor.
Yazı: Halit Ömer Camcı – Fotoğraf: Weerapong Chaipuck
Ne bitmez bir yanlış yürüyüş.
Çoğumuz için ‘en değersiz eşyamız; canımız’, varlığımız. Geçsin istediğimiz günlerimiz.
Bazı başka ‘çoğu’ için de en değersiz varlık başkalarının canı, başkalarının hayatı. Karar verenlerin çizdiği dünya haritaları. Hepsi bir gün yırtılmaya, kibritlerle yakılmaya mahkûm haritalar. En iyisi bir koleksiyonerin karanlık deposunda öylesine saklanıyor.
Bir bebeğin ilk hecesi, bir insanın her nefesi, her hayatın her saniyesi kutsaldır, değerlidir, paha biçilemez.
Biliyorum bütün insanlığın kardeş olduğu bir dünya hayal etmek adı üzerinde sadece basit bir ‘hayal’. Bu ‘sonlu’ dünyada ‘sonsuz’ bir mutluluk aramak, beyhude boş bir temenni. Çünkü yapmak zor, yıkmak çok kolay. On yıllarca uğraşıp inşa ettiğiniz mutluluğu bir densizin bozması an meselesi. Kumdan kaleler gibi. Bir saat uğraş bir dalga ile tarihten silinsin.
Dokuz ay her anını hissede hissede annesinin karnında büyüyen bir bebeğin, bebeklikten serpilen bir çocuğun koşar adım deniz kenarında aptal, aşağılık, pislik kurşunlarla; daha, anlamı nedir, nasıl yaşanır bilmedikleri hayatlarının bitirilmesi, bu dünyada artık ‘sıradan’laşan kötülüklerden.
Ey dünya, durup yeniden düşünmenin vakti ne zaman gelecek? İnsan olmanın ortak bayrağı ne zaman dikilecek? Zihinlerde hayatı, insanlığı bölen kırmızı çizgiler ne zaman silinecek?
Bölen, parçalayan, ötekileştiren, çirkinleşen, tahkir eden, küçük düşüren, aşağılayan, nefret üreten bu yüzyılın büyük zalimlerine kim nasıl ne zaman ne şekilde DUR diyebilecek?
Ekranlardan kimliğimizin, biricik insan kardeşlerimizin, evlatlarımızın yok edilişini daha ne kadar izleyecek; buna alışmaya, bunu kanıksamaya ve bir gün bunu umursamaz hale gelmeye devam edeceğiz?
Dünya cennetten önce bir koridor mu, cehennem’in başlangıcı mı? Bunu yeniden yeniden düşünmek vakti çoktan geldi ve geçiyor.
Allah’ım, aydınlık olsun. Çocuklar ölmesin. Ne olur.
Gezgin Önsözler : 90.Sayı – Bu yazı 2014 yılının Ağustos ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 90. sayısından alınmıştır.