Gezgin Dergi
Hiç bir pul hiç bir zarfa yakışmıyor / Edip Cansever
Seyahat hayattır. Hayat seyahat. Öyledir. Hayatına doğduğu odada devam etmez insan. Odalardan, evlerden, sokaklardan, mahallelerden, şehirlerden yol alır. Ülkeler değiştirir. Dillerden, insanlardan geçer. Adımları ile, vücudu ile seyahat ettiği gibi, zihninde, hayalden evrenlerde de seyahat eder. Zamanda yaptığı şey, yani yaşamışlığı da bir başka seyahattir. Ömür bir düz çizgi değil, haritalar gibi kıvrımlı, gel-git içinde bir hat şeklindedir. Uzun, ince, örneksiz bir hat.
Fotoğrafçılıkta uzun pozlama yaptığınızda ışık saçan cisimler arkalarında ışıktan bir çizgi bırakır. Hayatımızı bir kare ile özetlemek istesek; ışık haritamız dünyanın farklı coğrafyalarında başlayıp kuğu boynu gibi eğriler çizerek ilerleyecek ve bir noktada başladığı yolculuğu bir başka noktada bitirecektir. İki nokta arası ışıktan bir çizgi. Hem seyahat hem hayat.
Seyahat, yani hayat ne işe yarar?
Seyahat, eski ümmetlerin ve geçmiş çağların kalıntılarına ibret nazarı ile bakmak üzere arzı katetmektir. (Kibriti Ahmerin Peşinde, s.138)
Yeryüzü tüm insanlık hikâyelerinin coğrafyası. Işıktan milyarlarca çizginin birbirine değerek birbirinin kenarından, sağından solundan geçerek ilerleyen bir dünya haritası. Nihayetinde ‘insan yaşıyorken özgürdür.’ Kişisel haritanızda özgürce uzayan çizginiz uzun ve aydınlık olsun.
Halit Ömer Camcı
Gezgin Özsözler : 95. Sayı – Bu yazı 2015 yılının Ocak ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 95. sayısından alınmıştır.
