Düğünçiçeğigiller (Ranunculaceae) familyasından çok güzel gösterişli çiçekleri olan çok yıllık bir cins. Kökleri odunsu yapıda, gövdesi uzun otsu bitkilerdir. Cinsin özelliği çiçekteki çanak yaprakların taç yapraklara benzemesidir. Taç yapraklar içinde nektar bulunan bir mahmuzla sonlanır. Dünya üzerinde pek çok türü bulunan bu cins ülkemizde tek doğal türle temsil edilmektedir.
Bu tür 1841 yılında Boissier tarafından Erzincan Keşiş Dağı’ndan toplanan örneklerle tanımlanmıştır. Endemik olmamakla birlikte ülkemizden tanımlanması onu Anadolu’ya ait bir güzellik kılmaya yeter sanırım. 30-60 boylarında olan bu türde gövde kırtıksı tüylü olup, yaprakların tek yüzeyi tüylüdür. Yapraklar parçalı olup, kenarları dişlidir. Çiçekler genelde gövde düğümlerinde çıkar. Çanak yapraklar mavi-mor renkli ve yaklaşık 25-35 mm boylarındadır. taç yapraklar ise aynı boylarda beyaz renkli olup, mahmuzlar mavi-mor renklere sahiptir. Mahmuzlar bazen orak şeklinde kıvrık olur. Folikül meyveler yaklaşık 3 cm boyundadır.
Haziran – Temmuz aylarında çiçeklenen bu bitki ülkemizin kuzey ve doğu bölgelerinde dağlık alanlarda özellikle nemli çayırlar ve orman altlarında görülür. Yaklaşık 1700 – 2800 m yükseklikte öbekler oluşturan bu güzel bitki genelde dağınık halde bulunur ve yoğun örtüş oluşturmaz. Dünya genelinde de yakın bölgemizde İran ve Kafkasya’da görülmektedir.
Güzel ve gösterişli yapraklarından ötürü evlerde ve çiçekçilerde süs bitkisi olarak görülen bu bitkinin kültür formlarında çiçek rengi farklı olabilmektedir. Haseki küpesi ve Sultan küpesi adlarıyla anılan bitkinin bilinen bir tıbbi kullanımı yoktur.
Yazı: Bilal Şahin Fotoğraf: Halit Ömer Camcı
Bu yazı Gezgin Dergisinin Aralık 2010 (46) sayısında yayımlanmıştır.