Cuma , 11 Ekim 2024

Nereye Gidilir / Rize İkizdere

İkizdere dik yamaçlı vadileri, yeşilin bin bir tonuyla bezeli yaylaları, ne dertler dinlemiş çoşkun dereleri ve sizi yıllar öncesine çocukluğunuza, anılarınıza, geçmişinize bir geçiş yaptıran tarihi köprüleriyle Rize’nin en güzel ilçelerinden biridir. 

Uzun süredir birbirlerini göremedikleri akraba ve komşularıyla bağıra bağıra birbirlerine sarılırlarken ,çoktan mutfaktan iç yağiyla pişmiş karalahana kokuları burnunuza gelmeye başlamış ve mısır ekmeğiyle turşu yemeyi, mıhlamanın yağına ekmek banmayı hayal etmeye başlamışsınızdır bile.

Yazı: Nurya Çakır Fotoğraflar: Hakan Özhan

İkizdere dik yamaçlı vadileri, yeşilin bin bir tonuyla bezeli yaylaları, ne dertler dinlemiş çoşkun dereleri ve sizi yıllar öncesine çocukluğunuza, anılarınıza, geçmişinize bir geçiş yaptıran tarihi köprüleriyle Rize’nin en güzel ilçelerinden biridir. Merkeze 55 km. mesafede yer alan İkizdere ilçesinin deniz sahiline uzaklığı ise 34 km.dir. Trabzon havalimanına uzaklığı ise 80 km.dir.

İkizdere muhteşem tabiatıyla, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından , Rize’nin İkizdere Vadisi’ni doğal sit alanı ilan etmiştir. İkizdere Lazca : Xuras / Rumca: Kurais / Osmanlı zamanında Kuraise adını almıştır. Çamlık Deresi ile Cimil deresinin birleştiği yerde kurulan İkizdere, adını bu derelerden almıştır. Merkeze bağlı 25, Güneyce bucağına bağlı 2 köyü vardır.Karadeniz Rumları ilçede yoğun olarak yaşarlar ve 21 köyde Karadeniz Rumcası konuşulur, ancak, Türkiyedeki tüm Rum kökenliler gibi,halk müslümandır. Laz kökenli aileler merkeze yakın köylerde yaşamaktadırlar. Yerli halk Hemşinliler ise dağ köylerinde yaşamaktadırlar.

İlçe toprakları dağlıktır. Dağlar dar vadilerle parçalanmış olup yüksek kesimlerinde yaylalar bulunur. Başlıca akarsuyu İkizdere’dir. Dağlar zengin ormanlarla kaplıdır. Yüksek alanlarda iğne yapraklı ağaçlar, kızılağaç, gürgen, meşe, kestane, ladin, köknar ağaçlarından oluşan ormanlar bulunmaktadır. İlçe topraklarını İkizdere sulamaktadır. Rize Dağlarından kaynaklanan Çamlık ve Cimil Dereleri ile Karadere’nin birleşmesinden oluşan İkizdere, kuzeye doğru akar ve ilçe sınırları dışına çıkar. Dağların doruklarına yapılacak trekinglerle buzyalaklarını ve buzul göllerini görebilirsiniz.

Eski bir yerleşim yeri olan İkizdere uzun yıllar Bizans İmparatorluğunun egemenliği altında kalmış, bu dönemde Rize’ye bağlı bir manastır ile idare edilmiştir. İstanbul’un Latinler tarafından 1204’te işgal edilmesinden sonra, Gürcülerden de yardım alarak Trabzon’da bağımsız bir devlet kurmuştur .(1204-1461) Tarihi belgelerde yörenin, Trabzon İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde olduğu belirtilmektedir. Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Rize ve çevresi Selçukluların kontrolüne girmişse de daha sonra Trabzon Devleti buraya yeniden hakim olmuştur. Fatih Sultan Mehmet’in 1461’de Trabzon’u ele geçirmesi ile birlikte Osmanlı topraklarına katmıştır. Osmanlı döneminde, 1878’de Rize’nin sancak merkezi olması ile nahiye olmuştur. Eski adı Kuray-ı Sab’a olan İkizdere, XIX. yüzyıl sonlarında Trabzon vilayetinin Lazistan Sancağındaki Rize Kazasına bağlı bir nahiye merkezi olmuştur. 15 Şubat 1916 tarihinde Rus işgaline uğrayan yöre, 11 Mart 1918 tarihinde işgalden kurtulmuştur. 1945’te ilçe olan Güneyce’ye bağlı bucak merkezi iken, ilçe merkezi 1952’de İkizdere’ye taşınmıştır.

İkizdere-Anzer Yaylası (Ballıköy ): İkizdere ilçesinin 39 km. güneyinde yer alan Anzer Yaylası adını ünlü karakovan ballarıyla tüm Türkiye’ye duyurmuştur. Ünlü anzer balı arıların eşsiz güzellikteki sayısız yayla çiçekleriyle yaptığı en pahalı ve şifalı bal sayılır. Son yıllarda birçok pansiyon açılan yaylada turizm hareketlenmeye başlamıştır.

İkizdere-Çağrankaya Yaylası: İkizdere İlçesinin 25 km. doğusundadır. 3200 m. rakımlı Çağırankaya yaylası, adını düz konumdaki yaylanın çevresindeki dik yamaçlı kaya ve uçurumlarla ses yankısı oluşmasından almıştır. Yaz aylarında ulaşılabilen yaylaya güzel manzaralar eşliğinde toprak yolla ulaşılmaktadır. Bu yaylada konaklamak isteyenler çadırlarını yanlarında getirmek zorundalar çünkü bu yaylada herhangi bir pansiyon bulunmuyor. Yayla halkından et ve süt temin edilebilir.

İlçe merkezi İkizdere kıyısında kurulmuştur. Rize-Erzurum karayolu ilçeden geçer. Başlıca tarım ürünleri çay ve patates olup, ayrıca az miktarda kivi ,mısır, armut ve fındık yetiştirilir. Yaylacılık metoduyla sığır ve koyun beslenir. Anzer Yaylası, Çamlık Mesiresi, Çağrankaya ve Ovit yaylası, Demirkapı Yaylası ile Şimşirli ve Ilıcaköy madensuyu kaynakları doğal güzelliklerinin başında gelmektedir. İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Merkez Camisi, Şimşirli Köyü Camisi, Güneyce Hacı Şeyh Camisi, Güneyce Köprüsü.

Şimşirli Köyü Camii: Derin bir vadiye bakan bu cami, Karadeniz yöresindeki ahşap camilerin en güzel örneklerindendir. 1849’da bütünüyle kestane ağacından inşa edilen camii iki katlı olup, iç mekanı inanılmaz bir ahşap işçiliğine sahipdir. Arazinin eğiminden dolayı yüksek taş duvarlı bir subasman üzerine kurulmuştur. Camii Ahmet Usta tarafından yapılmış olup, kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Camii kuzey cephedeki giriş ve harimden meydana gelmektedir.

İlçe merkezi İkizdere kıyısında kurulmuştur. Rize-Erzurum karayolu ilçeden geçer. Başlıca tarım ürünleri çay ve patates olup, ayrıca az miktarda kivi ,mısır, armut ve fındık yetiştirilir. Yaylacılık metoduyla sığır ve koyun beslenir. Anzer Yaylası, Çamlık Mesiresi, Çağrankaya ve Ovit Yaylası ,Demirkapı Yaylası ile Şimşirli ve Ilıcaköy madensuyu kaynakları doğal güzelliklerinin başında gelmektedir. İlçede halk tabiriyle üzme tahtası adı verilen tarihi 150-200 yıllık petranboard, karın yoğun olduğu ve köyden ilçeye inmek isteyenlerin icat ettiği bu kayak şimdilerde zevk amaçlı olarak kullanılıyor.

Rize İkizdere – Bu yazı 2013 yılının Mart ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 73. sayısından alınmıştır.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir