Cuma , 4 Ekim 2024

Nereye Gidilir / Van Gölü

Yazı: Murat Kalay Fotoğraflar: Oktay Subaşı

Van Gölü, volkanik Nemrut dağının patlaması sonucu kraterde biriken suların oluşturduğu varsayılan dünyanın en büyük sodalı gölüdür. Gölde sodalı-tuzlu suyundan dolayı sadece inci kefali yaşayabilmektedir. Dünyada sadece burada yiyebileceğiniz İnci kefali balık severlerin mutlaka denemesi gereken tadlardan. Gün doğumunu Tatvan’ da, günbatımını da Van’ da izleyin. Tatvan’dan Van’ a feribotlarla ulaşım sağlayabilirsiniz. Gün batımında kendinizi Van’da olacak şekilde ayarlarsanız Van Gölü’nün renk değiştiren eşsiz manzarasına şahitlik edebilirsiniz.

Yaz ördeğinin dağılım gösterdiği en önemli ülkelerden birisi de ülkemizdir. Van Gölü, yaz ördeklerine ev sahipliği yapması bakımından ayrı bir öneme sahiptir. Yaklaşık 25 günlük kuluçka süreleri sonunda Haziran ayında çıkan yavru ördekler ortamın neşe kaynağı oluyor. Ayrıca Van Gölü’nde irili ufaklı 4 ada bulunmakta ve bu adalarda Van Gölü martısı kuluçkaya yatmaktadır. Bir de Van Gölü Canavarı var ki; bölgenin neşe kaynağıdır. Yöre halkının turist çekmek için böyle bir söylenti çıkarttığı rivayetler arasında. Yöre halkının hoş sohbetlerine katılmak, onlarla kaynaşmak için Van Gölü Canavarı’nı bir de onlara sorarsanız; kendinizi bilim kurgu dünyasının maceralarından birinin içinde bulabilirsiniz. Mayıs ayından itibaren Akdamar Adası’na tekne seferleri yapılıyor. Gevaş ilçesinden yaklaşık 50 km mesafedeki Akdamar adası, üzerindeki kilisesi ile ünlü. 900’lü yılların başında Kral Gagik tarafından yaptırılmış olan kilise, taş işçiliğinin en seçkin örneklerinden. Adaya giderken mutlaka rahat ayakkabılar giyin, sıkıca giyinin; Temmuz ayına kadar hava biraz serin olabilir. Fotoğraf makinenizi yanınıza almaya özen gösterin, çokça fotoğraf çekmekten kendinizi alamayacaksınız. Teknedeyken Vizontele filmiyle ismini duyuran, hakkında çeşitli efsaneler anlatılan meşhur Artos Dağı’nın manzarasını seyredebilirsiniz.

Van konumu itibari ile birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Urartu hükümdarı Sarduri’nin izlerini taşıyan Van Kalesi, ihtişamı ile bölgeye ayrı bir güzellik katmaktadır. Evliya Çelebi’nin ‘diz çökmüş bir deveye’ benzettiği kale kocaman bir kayanın üzerine oturtulmuş, sanki şehri gözetliyor.

Burası o kadar güzel, insanı bir o kadar sıcakkanlı ki; girdiğiniz her yerde çok içten bir ‘hoş geldin’le karşılanıyorsunuz. Bu samimiyet sizede evinizde olduğunuz hissi uyandırıyor. Kahvaltısı ile ünlü şehirde birçok restoranda Özel Van Kahvaltısı yapabilirsiniz. Manda sütünden yapılmış kaymak ve otlu peynir enfes, mutlaka deneyin.

‘İçilmeyen sular gibidir her şeyi. Tadına ancak seyirle varılır.’sözleriyle ünlü şair Sait Faik Abasıyanık, Van’ ın güzelliğini dile getirmek istemiştir. Hakkında destanlar yazdırtan güzelliği insanı adeta büyülüyor. Süphan Dağı’nın yıllarca alev alev yanmasının Van’ın güzelliğine sevdalı olmasından kaynaklandığı söylentilerden bir tanesi.

Dikkat edin nefesiniz kesilecek, ama sadece güzelliğinden değil. Burada rakımın yüksek olması bunun sebeplerinden bir diğeri olabilir. Söylenenlere göre buranın havası egzamadan, mantara, sinüzite pek çok hastalığa iyi geliyor.

Bu yazı, Gezgin dergisinin 2009 yılının Haziran sayısında yayımlanmıştır.

Yazar : HALİT ÖMER CAMCI

Gezgin, ışık avcısı, oğlunun babası...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir