Gezgin Dergi
Rotamız, tarihini savaşın yıkıcı gücünden koruyabilmiş ender kentlerden birisi olan Doğu Avrupa’nın en küçük başkenti Prag ve hastalara şifa kaynağı olan yeşil kent Karlavari.
Yazı ve Fotoğraflar: Fatih Yılmaz
Türk Hava Yolları’nın haftanın 6 günü sefer düzenlediği Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’a 2 saat 45 dakikalık bir yolculuktan sonra varıyoruz. Bir mimari cennet olan Prag, Orta Avrupa’nın eski kültür ve ticaret merkezlerinden birisi. Günümüzde ise siyaset ve yönetim merkezi olarak dikkat çekiyor.
Nüfusu 1.5 milyona yaklaşan şehirdeki trafik ve insan yoğunluğu, Prag’ın hızla geliştiğinin göstergesi. Şehirde bunun dışında hiçbir olumsuzluk kendini göstermiyor.
Prag’ı ilk defa ziyaret edenler masalsı bir dünyaya adım attıkları hissine kapılırlar. Gotik yapılarıyla Orta Çağ’dan günümüze de örnekler sergileyen şehir, kuklaları, Bohemya’nın cam işleme sanatı, Elbe Nehri’nin kentin ortasından geçen kolu Latava ile bir renk cümbüşü ortaya koyar. Nehrin ikiye ayırdığı şehri birbirine bağlayan Karlovi Köprüsü, Prag’a yaşam veren bir abide gibidir.
Prag’ın tarihinde Osmanlıyla anılan en önemli eser Yeniçeri Heykeli. Şehrin en fazla ilgi çeken noktası ise bir dönem Prag’da ve bölgede aydınlanma simgesi olan Astronom Tayko Brahen’in mezarını da barındıran Til Kilisesi. Her saat başı gong sesleri etrafa yayılmaya başladığında içinden çıkan havari heykelcikleri nedeniyle binlerce turist 632 yaşındaki ünlü saat kulesinin etrafında toplanır. Kilisenin 80 metre yüksekliğindeki ikiz kulelerinin gece ortaya çıkan ışıklandırılmış görüntüsü kafelerden gözleri üzerine çekiyor.
Bu bölgede vurgulanması gereken bir başka mekan şehirle birlikte anılan Franz Kafka’nın babasının bir zamanlar işleri olan ve şimdilerde Kafkahane adıyla sıcak sohbetlerin paylaşıldığı kahvehane. Bu mekan, şehre gelen binlerce turistin mutlaka ziyaret ettikleri bir yer.
Prag’a yükseklerden bakmak için en ideal yer Kratkani Tepesi’ndeki kale. Fakat şehrin tadını çıkarmak için asıl yapılması gereken özel mekanları yakından görmek.
Hitler döneminde yapılan Terezin Toplama Kampı şehirde bir zamanlar yaşanan acı ve ıstırabın simgesi.
Sıcak aylarda şifa aramak ya da keyifli ve sakin günler geçirmek isteyenlerse Karlavari’ye yönelmeliler. Atatürk’ün de hastalığı döneminde şifa aramak için ziyaret ettiği bu küçük, şirin ve yeşil kent tam bir kaplıca ve sağlık merkezi. Çek Cumhuriyeti’ne farklı bir açıdan bakmak, özgürlük mücadelelerini, 68 kuşağını motive eden olayları kafanızda canlandırmak istiyorsanız şehrin meydanlarını dolaşmanız gerekiyor. Prag’a yapacağınız gezinin unutulmayanlarınız arasında yerini alacağını şimdiden söyleyebiliriz….
Bu yazı 2012 yılının Ekim ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 68. sayısından alınmıştır.
