İnsan Etten Kemikten Bir Torba mı Sadece ?
Hayatta değerliler ve değersizler diye bir tasnif yapsak ve değerli olanı, ‘hayatî’ olanı alsak başımıza taç etsek, değersiz olanı silsek. Elimizde ne kalırdı? Ya da hayatımız nasıl bir ‘şey’ olurdu?
Yazı: Halit Ömer Camcı – Fotoğraf: Ergün Karadağ
Yaşamakla kaybettiğimiz hayat ! / T. S. Eliot
Uzun uzun yazmak, canınızı sıkmak, boşa vaktinizi almak istemem. Belki her gün kullandığımız bir kelimeyi yeniden hatırlatmak isterim. Hayat. Ne kadar ‘hayat’ dolu bir kelime öyle değil mi? Hepimize verilmiş bir ‘görünme’ aralığı. Ölmüşlerimize öldü demeye dilimiz varmıyor. Onları ‘Kaybediyoruz.’ Bir gün birçokları bizi ‘kaybedecek.’ Bedenlerimiz henüz ortada iken, vücutlarımız ‘var’ken hayatı ‘kaybedeceğiz.’ Yani her şeyimizi.
Geriye dönüp gözyaşlarıyla hatırladığımız günlerimiz vardır. Bazen acıdan, bazen hasretten. Burnumuzda tüten sevdiklerimiz vardır. Artık geri gelmeyecek günlerde saklanmış kalmışlardır. Onları düşündükçe anlarız hayat denen şeyi. Bi’ türlü kendimize yakıştıramadığımız ‘hayatsızlık’ durumunu başkaları üzerinden akletmeye çalışırız. Öyle bakarız. Çoğu zaman kör, çoğu zaman sağır. Hangi söze sarılalım ? Hangi kelimeye yaslayalım kalbimizi ? Dünya büyük, onu tanıyın. Hayat güzel onu yaşayın. Sonsuzluk daha güzel, ona hazır olun..
Bir güzel susmak geliyor içimden ! / Can Yücel
Soma’yı anlatmayacağım. Sadece babasının kabrinin başında ‘Babamı ve dayımı kaybettim’ diyen kızın gözlerini hatırlatacağım. ‘Dünya bir kızın gözlerinden ibaret.’ Soma’da ‘kaybettiğimiz’ Can’larımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Mekanları cennet olsun. Bir daha yaşanmasın.
Gezgin Önsözler : 88.Sayı – Bu yazı 2014 yılının Haziran ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 88. sayısından alınmıştır.