Yazı ve fotoğraflar: Nurya Çakır
Amasya’ya gidenler bilir. Ferhat’ın şirin için deldiği dağ Amasya’dadır. Tokat tarafından şehre girerken sağ yanınızdan sizi selamlayan dağda hala Ferhat’tan kazdığı söylenilen su kanalları mevcuttur. Yeşilırmak’ın kenarında, iki tarafında dağlar yer alan, eski zamanların şehirlerini andıran bir güzel memleket Amasya. İçinden geçip gitmeyi değil, ciddi bir ziyareti hak ediyor.
Amasya, İç Anadolu’nun sahil kapısı olduğu için midir, munis ikliminden midir, bereketli topraklarından mıdır bilinmez, tarih boyunca kralların, sultanların, şehzadelerin mekanı olmuş hep. Anadolu tarihini andığımızda akla gelen tüm kavimler uğramış şehre. Hitit, Frig, Kimmer, İskit, Lidya, Pers, Hellen, Pontus, Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı bu kavimlerden ilk akla gelenleri. Milattan önce 5500’lü yıllardan itibaren şehir olarak ikamet edilen Amasya’da ilk dikkatinizi çekecek görüntü ahşap evlerin bir film platosu gibi dizildiği ırmak kenarı ve dağda yer alan kral mezarları olacaktır. Daha sonra başta camiler olmak üzere tarihi yapılar, medreseler, hamamlar belirmeye başlayacaktır. Nehir kenarında soluklanırken çay içeceğiniz bir kahve taburesinden suyun sesine kendinizi kaptırarak önce dağdaki kral mezarlarına, sonra dönüp daha yakın çağların eserlerine bakar durursunuz. Buralarda kimler yaşamışlar diye geçirirsiniz içinizden. Amasya tarihin farklı aralıklarından bakmanızı, geçmişi akletmenizi, gelecek hakkında yeni fikirler edinmenizi sağlar.
Amasya’yı ilk kez Gezginler keşfetmemiştir elbette. Osmanlı döneminde padişahların tabiri caiz ise staj yeridir aynı zamanda şehir. Şehzade Yıldırım Bayezid, Çelebi Mehmet, Şehzade Murat (II), Şehzade Ahmet Çelebi, Şehzade Mehmet (II), Şehzade Alâeddin, Şehzade Bayezid (II)), Şehzade Ahmet, Şehzade Murat, Şehzade Mustafa, Şehzade Bayezid ve Şehzade Murad (III) çeşitli tarihlerde Amasya’da Valilik yapmışlardır. Neredeyse bir başkent tecrübesine sahip olan şehir büyük kumandanlar ve devlet adamları yetiştirmiştir. Şehzadeliğini Amasya’da geçiren 2. Mehmet, İstanbul’un fethine ve ‘Fatih’liğe buradan yürümüştür.
Şehzadeler döneminde kentte birçok ilim adamı yetişip saray, çeşme, medrese, cami, türbe v.b. gibi kalıcı eserlerle, şehir bir kültür merkezi olarak tarihteki yerini almıştır.
Tarihin akışı içerisinde önemli roller üstlenen Amasya, Kurtuluş Savaşı sırasında yine ön plana çıkmış, Kurtuluş mücadelesinin planları bu kentte hazırlanmıştır.
Elma’sı ve kirazı meşhur Amasya bereketli topraklara sahip bir şehirdir. Dünyanın ilk coğrafyacısı Strabon Amasya’lıdır. Milattan sonra yirmili yıllarda ölen Strabon, yaşadığı dönemde bilinen yerlere yapılan göçlere ve hangi milletlerin yerleşmeler yaptığı üzerine gerçekleştirdiği çalışmalar ile ün kazanmıştır.