Cumartesi , 2 Kasım 2024

100 Sayının Hikayesi

100 Sayının Hikayesi yada Hayal Olan Gerçektir

Hayal edebildiğin her şey gerçektir.’ diyor Picasso. Gezgin’in 100. sayısı bu cümlenin bir ispatı. Ülkemiz, dünya ve gelecek nesil adına, nice 100 sayılara.

Yazı: Halit Ömer Camcı

Bazı cümleleri bitiremezsiniz. Bazen de bitmesinden korktuğunuz bir konuşmanın başlangıcını yapmak istemezsiniz. Ya da artık geride bıraktıklarınızı geçmiş yüzyılların bir hatırası gibi anlatmanın vakti gelmiştir.

100 aydır yürüyoruz. Yüz küçük adım attık. Yaşadıklarımız bir düş anlamı taşıdı hep. Yaşadıktan hemen sonra hayatta olduğumuzun bir delilini de geride bırakmak istiyorduk. Kağıttan gemiler 100 ay önce okyanusa açılmıştı.

gezgin 42 agustos.indd

Yollarda kaldık, çöllerde lastiğimiz patladı. Uçağımızı kaçırdık. En acı ya da en mutlu günlerimizde en sevdiklerimizin yanında olamadık. Yorgunluklarımızı tarif eden kelimeler sözlüklerden çıkarıldı. Rüyalarımız hayatımızı, hayatlarımız rüyalarımızı şekillendirdi. O çok uzak geleceğin gelip nasıl da geçtiğini fark etmemiz insanlığımızın da kimliğini belirledi. Ucuz cümlelerden hep korktuk. Attığımız imzayı önemsedik. Alın yazımıza sadakatimiz hakkında kimse bir şey söyleyemezdi.

İstediklerimiz, düşlediklerimiz, hayallerimiz, planlarımız. Onlar küçük bir defterde yazılan çocukça karalamalar gibi kaldı. Bize sunulan hayat, bizim umduğumuzdan çok daha geniş bir evren oldu.

gezgindergi_100_sayi_hikayesi01

İlk sayımızın kapağında Mehmet Demirci’nin Hindistan’da çektiği bir portre vardı. Tasarımımız, fotoğraf kalitemiz, dil işçiliğimiz ülkemizde seyahat dergiciliğine bir ufuk açtı. Başkaca dostlara çokça ilham verdik. Bir dergi olarak başlayan hareket bir fotoğraf atölyesine, bir zaman sonra ekol bir okula dönüştü. Farklı kurum ve atölye adları altında binlerce ‘dost’a hem fotoğrafın hem de seyahatin yollarını açmaya gayret ettik. Boşnakların ‘Seyahatin önündeki en büyük engel kapının eşiğidir’ cümlesi rehberimiz oldu.

gezgindergi_100_sayi_hikayesi04

Onlarca ülke, yüzlerce şehir dolaştık. Bulutların üstünden uçtuk, ırmaklarda ıslandık, rüzgarlarda kurulandık. Güzel yüzler gördük. Çok dostlar edindik. Dünya bir ibret aynasıydı. Bazen ibret aldık bazen sustuk kaldık. Dilleri, kültürleri, ülkeleri, dağları, yolları sevdik. En çok da insanları.

100 aydır yollardayız. Görmek, göstermek, anlatmak istedik. Belki de, aslında hiç bir yere ulaşmak değildi derdimiz. Çoğu zaman ‘gitmenin’ büyüsüne kapıldık. İnsanların hayat hikayesi, yüzünde, dudağının kıvrımında, kaşının kenarında, burnunun ucunda, göz altlarında bir yerde durmaktadır. Bizim hikayemiz de öyle.

gezgindergi_100_sayi_hikayesi05

Konuşmaya başlayan bir bebek, bazı kelimeleri deforme eder ve sıkça kullanmaktan hoşlanır. Bugün 11 yaşını buçuk geçmiş oğlumun Gezgin’in ilk yıllarında rüya için kullandığı ‘yüra’ kelimesi benim için bunlardan biri. Şimdi henüz bir yaşına basmamış bir kız kardeşi var. Büyüsün, yürüsün ve konuşsun istiyoruz.

Gezgin de, bir evlat gibi büyüdü, yürüdü ve çokça konuştu. Umarım boş konuşmamıştır ve dinleyenlerine hayatları hakkında çok değerli şeyler söylemiştir.

gezgindergi_100_sayi_hikayesi08

100 aylık tecrübemiz, yürüyüşümüzde belki de yüzlerce insanın emeği var. Hepsinin ismini tek tek anmam çok zor. İçlerinde artık sonsuzluk bahçelerinde yolculuğa çıkmış ‘can’larımız da var. Göçüp gidenlere yüce yaratıcıdan rahmet, kalanlara da uzun, güzel, aydınlık bir hayat duasındayım.

100 Sayının Hikayesi yada Hayal Olan Gerçektir – Bu yazı 2015 yılının Haziran ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 100. sayısından alınmıştır.

Yazar : GEZGİN YAZAR

Türkiye'nin Gezi, Seyahat ve Fotoğraf Dergisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir