Paris’te Sokak trafiği, büyük bir medeniyet merkezi için cidden utanılacak bir hale gelmiştir. Buna sebep otomobildir.
Yazı: Ahmet Haşim
Buharın keşfi, insanlık hayatında büyük bir değişiklik yapmıştı. Mavi deniz üzerinde büyük pervaneler gibi dolaşan yelkenli gemiler, kanatlarını toplayıp öldüler; fabrika mimarîsi doğdu: siyah bacalar ve hava gökyüzü manzaralarını değiştirdiler. Her tarafta işçi ırkı, eski esirler cinsinin yerine geçti. İşte o kadar. Fakat motor hayatın umumî manzarasını yakında kökünden çevirip başka bir şekle koyacak. Paris’te az çok istatistik işlerinden anlar bir zattan öğrendiğime göre, bu şehirde çalışan yalnız kira otomobillerinin sayısı otuz altı bini geçiyor. Buna sayısı bence meçhul binlerce hususî otomobil daha ilâve edilirse, yol trafiğinin Paris’te ne çetin bir mes’ele teşkil ettiği anlaşılabilir. Dünyayı kaplayan otomobil fabrikalarının motorda her gün vücuda getirdiği yeni gelişmeler, araba sahibinin karşılaştığı müşkülleri hızla azaltıyor. Fiyatlar günden güne ucuzlamakta, ödeme için yapılmakta olan kolaylıklar, artık her keseyi otomobile doğru çekmektedir. O suretle ki, her adamın şişip koca bir otomobil haline gelmesi ve caddelerde akan halkın bir dev sürüsünü andırması hiç de uzak bir gelecek değil!
Bu gelecek gele dursun, daha şimdiden Paris caddeleri, bilhassa akşam beşten yedi buçuğa kadar, boğulmuş hasta bir damar gibi, trafik akınını içine almaya yetişemiyor. Binlerce otomobil cadde ortalarında sıkışmış, adım başına dikilen polislerin sopa işaretlerine uyarak, birer kaplumbağa yürüyüşü ağırlığı ile, her beş dakikada bir ancak yarım metrelik bir yol alıyor. Bu hal, yeni bir sür’at âleti olan otomobili, zıttı olan eski beygirli arabanın da aşağısına düşürmektedir. Bu yüzden yollar tıkanıyor, yaya hareket edemiyor ve şehrin umumî hareketi her tarafta felce uğruyor.
Ne olacak? Şimdiye kadar büyün başvurulan çarelerin derde deva teşkil edemediği anlaşıldı. Otomobili dünya yüzünden kardırmak da tabiî bahis konusu değil. Mecburen iptidaî nakil vasıtalarına göre kurulan Ortaçağ şehir çerçeveleri yıkılacak ve şimdi bir nevi deli addedilen Le Courbusier gibi mimarların estetiği dünya üzerinde hâkim olacak…
Gelecek otomobil şehrinin zemini çeşitli tabakalardan meydana gelecek, trafik sahasını boşaltmak için evler kalkacak ve bütün bir mahalleyi karnında toparlayan Amerikalılara has kırk elli katlı, bin bir pencereli korkunç ve çıplak küpler yükselecek. Bunu bir hayal zannetmemeli, Paris’te şimdiden yeraltında büyük caddelerin açılması ciddiyetle düşünülüyor.
Kaynak: Bize Göre & Bir Seyahatin Notları / Şule Yayınları / 2011 (İlk yayın İkdam Gazetesi, 1928)
Müstakbel Mimari – Bu yazı 2014 yılının Ağustos ayında yayınlanan Gezgin Dergisi’nin 90. sayısından alınmıştır.