Salı , 16 Nisan 2024

İstanbulun Mastarları

Kardan Adam Yapmak

Kardan adamlar özeldir. Güzeldir de. Nadir uğrarlar şehre. Mastarlık durumları var mıdır tartışılır. Ama kar bir yağa görsün binyılların şehrine o zaman yüzbinlerce çocuk ve onlara kıyamayan anneleri –ve tabi merhametli babalar da- sokaklara fırlarlar. Kimse basıp kar’ı kirletmesin. Kirlenmiş bir kardan adamı kim sever, kim burnuna havuç-boynuna atkı takmak ister. Hele hele bir yerlerden bir çalı süpürgesi bulunup da ayrıca onurlandırılacaksa, o kardan adam tertemiz, bembeyaz, güpgüzel olmalıdır. Hangimiz, hangi şehirli, hangi İstanbullu çocukluğunda bir tanecik dahi kardan adam yapmamıştır. Minicik elleri donduğu halde bunu hissetmekle vakit kaybetmeye dahi kıyamadan; olabildiğince büyük, olabildiğince sevimli, olabildiğince kısa ömürlü bir kardan adam yapmadan doğmuş-büyümüş ve ölmüş bir İstanbullu var mıdır.Olabilir mi? Gülümseyen bir kardan adam gördüğünde gülümsemeye üşenen (üşüse de) bir çocuk bulunabilir mi? Çiçeklerin sonsuza açıldığı, karların sonsuzca yağdığı, her kar tanesini bir meleğin birer melek gibi çocukların saçlarına indirdiği bahar gibi kışlar ülkesidir İstanbul, kalbi olan kardan adamlar ülkesi.. (Ha bu arada neden kardan kadınlar yoktur pek bilmem. Belkide kız kulesinin olduğu şehirde erkek kulesi olmamasının bir dengesidir bu.) Kardan adamlar ve kardan kadınlar. İyi fikir derim, melekten çocukların şehrinde.

istanbul_mastar_kardan_adam_yapmak_gezgndegi (3)

İstanbulun Mastarları –  Bu yazı 2008 yılının Mart ayında yayınlanan Gezgin dergisinin 14. sayısından alınmıştır.

Yazar : NUH ALPER İNAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir